Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1284 E. 2022/2479 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ….. Sigorta A.Ş. nezdinde …. numaralı Kara Taşıtları Kasko Poliçesi bulunan ve müvekkili …. adına tescilli ….. plakalı aracın ….. günü tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası geçirmiş olduğunu, bu kazanın oluşumunda davalı sigorta A.ş nezdinde kara taşıtları kaska poliçesi bulunan ……. plakalı aracın sürücüsünün kusurlu bulunmuş olduğunu, müvekkilinin, meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırmış olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkili aracında meydana gelen hasarın tespiti için eksper görevlendirmiş olduğunu, görevli eksper raporu tanzim edilmiş olduğunu, lakin düzenlenen bu eksper raporu afaki olup müvekkili aracında ortaya çıkan gerçek hasarı yansıtmadığını, müvekkilinin aracında ortaya çıkan zararın sigorta şirketinin görevlendirmiş olduğu eksperin belirlemiş olduğu ….. TL’den daha fazla olduğunu, atanan eksper raporundan da anlaşılacağı şekilde müvekkilinin aracında …. TL hasar tespit edilmiş olduğunu, yapılacak yargılamada müvekkilin aracında ne kadar hasar olduğu husus netlik kazanacağını, müvekkilimin maliki bulunduğu, kazaya konu plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle; HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davasının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ileride yapılacak bilirkişi tespiti sonucu ortaya çıkacak zarardan kaynaklı tazminat talebini artırmak üzere; şimdilik 100,00 TL alacağının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin aracında meydana gelen gerçek hasarın tespiti için ekspere ödenen 350,00 TL ücretin yargılama giderinden sayılarak sigorta şirketi üzerine bırakılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiş olduğu anlaşıldı.
… tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.
6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.
Somut olayda; davaya konu aracın, tescil ve trafik belgelerinde cinsinin otomobil, kullanım amacanın hususi olarak yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki temel ilişki hususi araç için yapılan kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, tüketici işlemi niteliğindedir. Tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim