Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/126 E. 2022/2073 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Hizmet Alım Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan dava dışı işçinin ….2020 tarihinde çalışmış olduğu işyerinin tasfiye edilmesinden dolayı yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, dava dışı işçinin üyesi olduğu sendikayla imzalanan toplu iş sözleşmesinden dolayı, ödenen kıdem tazminatına ek olarak müvekkili tarafından toplu iş sözleşmesi hükümlerine binaen 2.030,73 TL toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan TİS farkı ile 15,54 TL damga vergisi olmak üzere toplamda 2.046,33 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, yapılan ödemeden her bir davalının işçiye çalıştırdıkları döneme isabet eden miktarın rücuen tahsilini istemiştir.
Davalılar …. Ltd. Şti. ve …. Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilleri ile davacı arasında imzalanan sözleşmelerinde yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak düzenlendiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar …. ve ….Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. A.Ş. vekili, HMK.’nın 6. maddesine dayalı olarak müvekkili şirketin yerleşim yeri mahkemesinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar …. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. vekili süresinde verilen cevap dilekçesinde, sözleşmede yazılı yetki şartına dayalı olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunmuştur. Yine davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. ve ….. Tic. A.Ş. vekili de süresinde verilen cevap dilekçesinde Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 17/1. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağı; yine HMK.nun 19. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, mahkemenin, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de göstereceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davalı …. Tic. Ltd. Şti. dışındaki davalılar süresinde yetki itirazında bulunmuş olup; davacı ile davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri incelendiğinde uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır. Davacı kamu kurumu, davalılar şirket olmakla yapılan yetki sözleşmesi HMK’nun 17/1. maddesi uyarınca tarafları bağlar. Bu durumda dava sadece Ankara mahkemelerinde açılabileceğinden, HMK’nun 10/1. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğundan söz edilemez. Her ne kadar davalılar davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. A.Ş. vekili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden yetki itirazında bulunmuşsa da, HMK’nun 7/1. maddesi uyarınca davalı birden fazla ise davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmasına, davacı vekilinin ….2022 tarihli celsede, yetki itirazını kabul etmemekle birlikte eğer yetkisizlik kararı verilecekse tüm davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğinin, yine aynı celsede davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti. ve …. Tic. A.Ş vekilinin de, öncelikle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde sözleşmedeki yetki şartına dayalı olarak Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğinin anlaşılmasına göre, usul ekonomi ilkesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm davalılar yönünden Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılardan …. Ltd. Şti. İle …. Tic A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim