Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1257 E. 2023/12 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme kapsamında adi ortaklığın borçlu olduğunu, dava dışı… şirketinin de fatura alacağı nedeni ile müvekkiline borçlu olduğunu, bu nedenle bu şirketin davalılardan olan alacağını temlikname ile kendisine devrettiğini, temliknamenin davalılara tebliğ edildiğini, buna rağmen haksız olarak temlik edene ödeme yapıldığını, temliknamede yazılı alacağın tahsili için Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalıların vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin yerleşim yeri Diyarbakır olduğundan Ankara Mahkemeleri yetkisiz olup Diyarbakır mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava dışı …Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkil şirketlerden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafından sunulan belgenin temlikname olmadığını, alacağın devri beyanının müvekkil şirketlere usulüne uygun devredilmediğini, alacağın devri beyanından müvekkil şirketlerin başlatılan icra takibi ile birlikte haberdar olduklarını, bu nedenlerle müvekkillerinin sorumluluklarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile davalıların yerleşim yerinin Diyarbakır olması nedeniyle yetkili mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kabul edilerek mahkememize verilen yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği, davacılar vekilinin süresinde gönderme talebi üzerine dava dosyasının mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Dava, alacağın temliki sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından temlik alacağı açıklaması ile davalı-borçlular … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı borçlu …Tic. Ltd. Şti. aleyhine Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlular … Tic. Ltd. Şti. ve …Tic. Ltd. Şti. vekilinin gönderilen ödeme emrine karşı süresinde borca ve müvekkili şirketlerin yerleşim yerinin Diyarbakır olduğundan yetkili icra dairesinin Diyarbakır İcra Daireleri olduğunu beyan ederek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, İcra Dairesinde itiraz doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, özel dava şartı olan icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi İİK.’nin 50. maddesi yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK ‘nin 6. maddesine göre, genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanun’un 10. maddesine göre ise, sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Takibin konusu para borcu olduğunda ise davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.’nun 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
İtirazın iptali davalarında icra dairesi yetkisine itiraz edildiğinde mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı belirlenerek yetkili olmadığının anlaşılması halinde, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi yapılmadığından itirazın iptali davası açısından dava şartı bulunmadığından davanın HMK nun 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir.
Somut olayda, davalılar vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu dosya kapsamından sabittir. Her ne kadar davalılar davaya cevap dilekçesinde sadece mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuş ise de, bu husus ödeme emrine karşı icra dairesinin yetkisine yapmış oldukları itirazdan zımnen feragat ettiği şeklinde yorumlanamaz. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan ilkeler gereğince Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesince öncelikle özel dava şartı olan davalıların icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazı değerlendirmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek mahkemenin yetkisi değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşen dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bu durumda, öncelikle davalıların icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın değerlendirilmesi gerekmiştir.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi İİK.’nin 50. maddesi yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK ‘nin 6. maddesine göre, genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanun’un 10. maddesine göre ise, sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Takibin konusu para borcu olduğunda ise davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.’nun 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde, davacının yerleşim yerinin Hakkari Yüksekova, davalıların ve temlik veren dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin yerleşim yerinin Diyarbakır, sözleşmenin ifa yerinin ise Hakkari olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ise yetkisiz olan Ankara İcra Dairelerinde icra takibi başlatmıştır. Bu durumda, yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın HMK nun 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın, başlangıçta yatırılan 2.401,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.321,05 TL’nın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim