Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1249 E. 2023/36 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davacı vekili, ….. tarihini ….. tarihine bağlayan gece saat ….. sularında ….. ili….. ilçesi kara yolundan ….. iline doğru ….. plakalı ….. markalı araçla yolun sağ şeridinde giden müvekkilin babası …..’in, ….. mevkine yakın yerde yolun sol şeridinde aynı istikamete doğru giden sahibi …..’ın olduğu sürücüsü ….. olan …..plakalı aracın sağa doğru kaymak üzere müvekkilin sürdüğü aracın önünün kestiğini ve kazaya sebebiyet verdiğini, olaydan sonra Jandarma ekibinin olay yerine gelmediğini, müvekkilin tuttuğu tutanağın da tarafından imzalanmadığını, olayda %100 kusurlu olan …..’ın bununla yetinmeyip araç sahibi …..ile birlikte müvekkil …..’e dava açtığını, açılan ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporu ile kusur durumunun belirlendiğini ve sürücü …..’ın %100 oranında kusurlu, müvekkil …..’in ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, alınan rapordan sonra mahkemece davanın reddine karar verildiğini, ….. plakalı aracın olay tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilin aracında büyük hasarlar oluştuğunu, . araçtaki hasarın değişen enflasyon da düşünülürse o dönem alınan hasar raporundaki miktardan çok daha yüksek olduğunu, ayrıca araçta kazaya bağlı olarak değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan ve arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli ve değer kaybında kaynaklı şimdilik toplamda ….. TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 109. ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçede belirtilen teminat miktarı kadar sorumluluğunun bulunduğunu ve dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacıya ait aracın tramer kayıtları ile trafik tescil bilgileri ve ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dava, trafik kazasında kaynaklı davacının aracında oluşan hasar bedeli ve değer kaybının kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, ….. tarihinde ….. plaka sayılı aracın davacıya ait ….. plaka sayılı araca çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, ….. plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, davaya konu edilen trafik kazası nedeniyle ….. tarihinde ….. tarafından sigortalı aracın işleteni sıfatıyla davacıya ait araç sürücüsü ….. aleyhine ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden sigortalı araçta oluşan maddi zararın tahsili istemiyle dava açıldığı, mahkemece, …..tarihli kararla, kazanın meydana gelmesinde ….. plaka sayılı aracın %100 kusurlu olması nedeniyle miktar yönünden kesin olmak üzere açılan davanın reddine karar verildiği ve ….. tarihinde kararın kesinleştiğine ilişkin kesinleşme şerhi rüzenlendiği, davacı tarafından ….. tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, yine davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa başvuru yaptığı, arabuluculuk sürecinin ….. tarihinde başladığı ve ….. tarihinde görüşme sonucunda anlaşamamaya ilişkin son tutanağın düzenlendiği, elde ki davanın ise ….. tarihinde sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının hasar ve değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığının irdelenmesi gerekir.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesine, 109/2. maddesinde ise “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir za-man aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davaya konu trafik kazası ….. tarihinde meydana gelmiştir. …..tarihli celsede davacı vekili, davaya konu kaza esnasında müvekkilin veya araç içerisinde bulunan diğer kişilerin herhangi bir yaralanmasının olmadığını, sadece müvekkile ait araçta maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiğini beyan etmiştir. Bu durumda, kazanın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğunun ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu halde, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davacı tarafın davaya konu maddi tazminat taleplerini 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürmüş olması gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. Maddesi gereğince davalı sigorta şirketine yönelitlecek davalarda dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması zorunlu olup, sigorta şirketinin kendisine yapılan başvuruyu başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sonuçlandırmaması halinde başvurana dava açma hakkı verilmiştir. Davacı tarafından ….. tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yaptığı ….. tarihi itibarıyle zamanaşımının durduğu ve bu tarihten 15 gün sonra zamanaşımının işlemeye başladığının kabulü gerekir.
Yine dava açmadan önce, davacı tarafından dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa başvuru yapılmıştır. 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-15 maddesi gereğince arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duracağı düzenlenmiştir. Son tutanakta sürecin ….. tarihinde başladığı ve ….. tarihinde görüşme sonucunda anlaşamamaya ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmaktadır.
El de ki dava ….. tarihinde açılmıştır. Davacının, davalı sigorta şirketine yapmış olduğu başvuruya istinaden ….. ile….. tarihleri arasında duran zamanaşımı süresi ile davacının arabuluculuğa başvuru yaptığı ….. tarihi ile….. tarihleri arasında duran zamanaşımı süreleri mahsup edildiğinde dahi davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının toplamda 161,40 TL harç yatırdığı ancak başvuru harcının 2023 yılı itibariyle 179,90 TL olduğu anlaşıldığından 18,50 TL farkın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim