Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1236 E. 2023/48 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNANLAR : …

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ….

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan …. plaka sayılı aracın …. tarihinde … İstikametinden … istikametine seyir hâlinde iken, sürücünün çok hızlı olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde bulunan elektrik direğine çarparak takla atması sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkillerinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandıklarını, zararın giderilmesi için davalı güvence hesabına yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlası saklı her bir davacı için ayrı ayrı 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile yine her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda …. TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, 2918 sayılı KTK 97.maddesi gereğince davacılar tarafından başvuru yapılmadan dava açıldığını, maluliyet ve kusur durumunun tespitinin gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, SGK tarafından hak sahiplerine rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizin …..tarih ve …… esas ve ….. karar sayılı ilamı ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karara karşı davacılar vekilinin istinaf yasa yoluna başvurulmuş, dosyanın istinaf incelemesi için gönderildiği Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 07.10.2022 tarih ve 2022/1398 esas, 2022/1493 karar sayılı ilamı ile; somut olayda, davacıların trafik kazası nedeniyle uğradıkları iş görmezlik zararlarının davalı …. hesabından tahsilini talep ettikleri, dava dilekçesi ve ekleri ile duruşma günü henüz davalı Güvence Hesabına tebliğ edilmeden, yalnızca davacı yan huzurunda açılan ön inceleme duruşmasında, davacılar vekilinin dava öncesinde arabuluculuğa başvurduklarına dair arabuluculuk tutanağını sunmak üzere taraflarına süre verilmesini Mahkemeden talep ettiği, mahkemece, dava dilekçesinde başvuru yapıldığına dair herhangi bir açıklama yapılmadığından bahisle davacı vekilinin süre talebinin reddedildiği, akabinde yargılamaya son verilerek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği, ancak mahkemenin gerekçeli kararında sözü edilen uyuşmazlığın somut olayla ilgili olmadığının anlaşıldığı, bu durumun muhtemelen başka bir dosyada verilen karar gerekçenin mahkemece sehven yapılan hata ile yazılmış olmasından kaynaklanabileceğinin değerlendirildiği, hâl böyle olunca, yasanın aradığı anlamda ve denetime uygun gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen karar usûl ve yasaya uygun görülmediği, bu itibarla; mahkemece, iddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirilerek, özellikle Anayasanın 141/3. maddesi ve HMK’nun 297. Ve 27. maddeleri kapsamında gerekçe oluşturularak, vardığı yargıyı içerir ve denetlenebilir hüküm kurulması gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf talebinin “kararın gerekçesiz olması” nedeniyle kabulüne ve kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava, davacıların içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana geldiği iddia edilen trafik kazası nedeniyle yine yaralandıkları iddia edilen davacılar tarafından güvence hesabına yöneltilmiş geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Sigorta şirketinin ve/veya güvenci hesabının da taraf olduğu trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında 2918 sayılı KTK.’nın 97. maddesi gereğince sigorta şirketine ve/veya … hesabına yazılı başvuru yapılmış olması dava şartıdır.
Öte yandan davalı Güvence hesabının sorumluluğu 6102 sayılı TTK.’nun sigortaya ilişkin hükümlerinden kaynaklandığından …. hesabı aleyhine açılacak dava mutlak ticari dava niteliğindedir ve davanın açıldığı tarih itibarıyle 6102 sayılı TTK.’nun 5-A maddesi kapsamında dava şartı arabuluculuğa tabidir.
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, güvence hesabına dava açılmadan önce 2918 sayılı KTK.’nın 97. maddesi kapsamında güvence hesabına başvuru yapıldığı ve yine arabuluculuğa başvurulduğu belirtilmiş ise de, güvence hesabına yapılan başvuruya ilişkin evraklar ile arabuluculuk aşamasında düzenlenen son tutanak dilekçenin ekinde sunulmamıştır.
Mahkememizce dava açıldıktan sonra düzenlenen …. tarihli tensip zaptının 4. Maddesi ile; davacı vekiline kesin süre verilerek, 2918 sayılı KTK.’nın 97. maddesi gereğince yapılması gereken zorunlu başvuruya dair evrakların sunulması, başvuru yapılmamış ise yine kesin süre içerisinde başvuru yapılması ve kesin süre içerisinde başvuru yapıldığına ilişkin evrakların sunulması, yine kesin süre verilerek arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin sunulması ihtar edilmiştir.
Mahkememizin 25.03.2022 tarihli celsesinde, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuş, istinaf başvuru dilekçesinde arabuluculuk son tutanağının dilekçe ekinde sunulduğu beyan edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası tekrar tensip düzenlenerek duruşma gün ve saati taraflara tebliğ edilmiştir.
….. tarihli celsede, davacı vekili güvence hesabına başvuru yapıldığını belirtmiş, davalı güvence hesabı vekili ise davacılar tarafından yapılan bir başvuru bulunmadığını savunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde, davacılar vekili tarafından yapılan ihtara rağmen güvence hesabına yapılan başvuruya dair evraklar sunulmadığı gibi, istinaf başvuru dilekçesinde sunulduğu belirtilen arabuluculuk son tutanağına ne dosya içerisinde ne de UYAP kayıtlarında rastlmanmamıştır. Belirtilen her iki husus dava şartı olup, davacı tarafından dava açılmadan önce güvence hesabına ve arabuluculuğa başvuru yapıldığına dair evraklar sunulmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL başvuru harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplamda 118,60 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim