Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1229 E. 2022/2726 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin, …. Hotel olarak kentte 5 yıldızlı otelcilik hizmeti sağladığını, … Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığının, …. Etkinliği kapsamında … Mayıs … tarihlerindeki organizasyona ilişkin konaklama ve sair hizmetlerin sağlanması hususunda müvekkil şirketle sözleşme akdettiğini, sözleşme kapsamında … TL bedelle …. konuğun konaklayacağı hususu garanti edilmiş olup, beklenen konuk sayısı ise .. olarak belirlendiğini, sözleşme kapsamında borçlu belediye tarafından, garanti edilen konukların konaklama ve organizasyon bedeli olan …. TL’nin en geç hizmet başlamadan önce müvekkil şirkete ödeneceğinin taahhüt edildiğini, akabinde bu bedelin üzerinde kalan konaklama ve sair giderlerin oluşması durumunda, ödenmeyen bedelin de davalı belediye tarafından derhal ödenmesi ve bunu müteakip müvekkil şirketçe fatura kesilmesiyle sözleşme edimlerinin karşılıklı olarak ifa edilmiş sayılmasının öngörüldüğünü, devamında davalı belediyenin, taahhüt ettiğinin aksine garanti edilen konaklama bedeli olan …. TL’yi hizmet başlamadan önce müvekkil şirkete ödemediğini, sözleşme hükümlerince her ne kadar müvekkili otelin sözleşmeyi fesih ve gelen konukları organizasyon kapsamında otele kabul etmeme hakkı bulunuyor olsa dahi, bu hakkını kullanmamış olup, Türkiye’nin dört bir yanından gelen konukların nazarında kentin ve belediyemizin itibarını sarsmamak adına konukları kabul edip organizasyon dahilinde hizmet sağlamak suretiyle sözleşme kapsamında üzerine düşen edimi eksiksiz yerine getirdiğini, organizasyon kapsamında otelde konaklayan konukların konaklama bedeli ise garanti edilen asgari miktar olan …. TL’nin üzerinde bir rakamla …. TL’ye ulaştığını, organizasyonun bitmesini müteakip müvekkil otelin, sözleşme kapsamında üzerine düşen edimi eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasından bahisle davalı belediyenin üzerine düşen ödemeyi yapması hususunda gerçekleştirmiş olduğu bütün harici görüşmelerden hiçbir somut sonuç almadığını, davalı belediyenin herhangi bir ödeme yapmadığı gibi müvekkil oteli oyalamak için adeta her yolu denemekten geri durmadığını, müvekkil otel yetkililerinin, davalı belediyenin mevcut borcu ödeyeceğinden ümidi kesince mecburen yasal yollara başvurmak durumunda kaldığını, bunun üzerine …. tarihinde davalı aleyhine başlatmış oldukları icra takibi kapsamında gönderilen ödeme emrine davalı vekilince … tarihinde itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde gerekçe olarak ”belediyenin bu neviden bir borcunun olmadığı” belirtildiğini belirtmiş, bu nedenle davalarının kabulü ile dava kapsamında yapılacak olan tahkikat sonucu mevcut delil durumu da nazara alınarak davalı belediyenin Diyarbakır İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında yapmış olduğu haksız borca itirazının kesin olarak iptaline ve takibin devamına, davalı kurumun; kötü niyetindeki yoğunluğu ve yarattığı mağduriyet de nazara alınarak, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayan yüksek bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; …. Türkmenleri Tarih Kültür ve Hasat … Buluşması Etkiniği Organizasyon Hizmet Alım İşi”… İKN (İhale kayıt numarası) ile …. (…. Menerjerlik Ve Organizasyon Hizmetleri) ihale edilmiş olup, … tarihinde “Hizmet Alım Sözleşmesi” yapıldığını, sözleşme kapsamında “Türkmen Buluşması Organizasyon işi” kapsamında gerekli olan mal ve hizmet alımlarının tamamı dava dışı şirkete ihale edilmiş ve sözleşme imzalandığını, organizasyon kapsamında gelen misafirlerin konaklama işi de dava dışı şirkete ihale edildiğini, ancak işin acil olması nedeniyle sözleşme süreci tamamlanmadan misafirler geldiğinden Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından misafirlerin mağdur olmaması için 200 kişilik konaklama hizmeti davacı şirketten satın alındığını, defalarca otelde kalan kişilerin listesi talep edildiği halde davacı şirket bünyesinde faaliyet gösteren ….Otelin misafirlerin listesini vermekten imtina ettiğini, ayrıca yönlendirdikleri misafirleri de kabul etmediklerinden kentin değişik otellerinde konaklamak zorunda kaldıklarını, organizasyona kimlerin katılacağı ve kaç kişinin katılacağı net olmadığından konaklama hizmeti isim bazında değil, kişi bazında satın alındığını, misafirler geldikten sonra davacının otelinde 150 kişi civarında misafir konakladığını, toplam 245 konuğun oraganizasyon kapsamında …. teşrif ettiklerini, misafirlerin bir kısmının davacı tarafından kabul edilmediğinden, davacı şirketin otelinde değil …. OTEL vb otellerde kaldıklarını, konaklama hizmetinin organizasyon şirketine ihale edildiğinden ve bu konuda dava dışı … ile “hizmet alım sözleşmesi” imzalandığından davacı şirkete ait … oteline 200 kişilik konaklama hizmeti ücreti olan …. TL’nin ödenmesi için müvekkil idarece organizasyon hizmet işini alan….’a ödeme talimatını verdiğini, ….’un davacı şirkete defalarca ödemeye hazır olduğunu bildirmesine rağmen davacı fatura düzenlemediğinden ödemenin gerçekleşmediğini, davacı şirketin sözleşme kapsamında olmayan Avukatlık Ücreti ve hayali konaklama hizmet ücreti talep ettiğinden, ödeme tekliflerini kabul etmemiş, ödemeyi almaktan imtina ettiğini, davacının kısmi ödemeyi dahi kabul etmediğini, davacının yaklaşık 80.000TL alacağının bulunduğunu, buna rağmen dava dışı …. ve idarenin sırf başlangıçta 200 kişilik konaklama hizmeti satın aldığı için 200 kişilik konaklama hizmeti karşılığı olan … TL’yi iyiniyetli olarak ödemeyi teklif ettiğini, yani 24.000 TL de fazla ödeme yapmak istediğini, davacı talep ettiği takdirde ….TL ödemeye her zaman hazır olduklarını belirtmiş, bu nedenle Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı ilamsız icra takibine karşı yaptıkları itirazın iptaline ilişkin davanın reddine, davacının % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davanın …’a ihbar edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır İcra Dairesinin…. Esas sayılı icra takip dosyası, Konaklama sözleşmesi, konaklama kayıtları, kimlik bildirme sistemi verileri, vs…
GEREKÇE :
Dava, konaklama hizmeti verilmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
TTK m. 4 hükmünde, bir davanın ticarî dava niteliğinde olup olmadığının tespiti bakımından üç ayrı kıstas kabul edilmiştir.
Bunlardan ilki, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ve başka hiçbir şart aranmaksızın TTK veya diğer kanunlarda ticarî sayılan davalardır (mutlak ticarî davalar). Mutlak ticarî davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticarî niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardan olup; TTK m. 4(1) hükmünde (a) ilâ (f) bentlerinde sayılmıştır.
İkincisi ise, yalnızca bir ticarî işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticarî nitelikte kabul edilen davalardır. TTK m. 4(1)-son cümle hükmü uyarınca ikinci grup ticarî davalar, yalnızca bir tarafın ticarî işletmesini ilgilendiren havale, vedia (saklama) sözleşmesi ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalardır. Bu nevi davaların ticarî nitelikte sayılması için yalnızca bir tarafın ticarî işletmesiyle ilgili olması TTK’da gerekli ve yeterli görülmüştür.
Üçüncü grup ise, nispî ticarî davalar olup, TTK m. 4(1) hükmü uyarınca her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticarî dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticarî dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticarî iş niteliğinde olması veya ticarî iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticarî sayılması davanın ticarî dava olması için yeterli değildir. TTK m. 19/2 hükmü uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş niteliğindeki bir sözleşmenin diğer taraf için de ticarî sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı “ticarî iş” esasına göre değil, “ticarî işletme” esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticarî nitelikte olması tek başına davayı ticarî dava haline getirmez.
6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesinde, “Ticaret şirketleriyle amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, İl Özel İdaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Ticari işletme, 6102 sayılı TTK’nın 11/1. maddesinde de tanımlanmıştır. Buna göre, “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”
Somut olay hakkında yapılan değerlendirmede; davalı taraf belediye olup yukardaki madde uyarınca ticari işletme işletmediği ve tacir sıfatı bulunmadığı, eldeki davanın ticari davaya vücut vermediği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11.04.2017 tarih ve 2016/1390 E. 2017/2029 K. sayılı ilamı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim