Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1225 E. 2023/87 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın, müvekkili hakkında tahrif edilmiş, değiştirilmiş ve kambiyo vasfını yitirmiş bir evrak ile Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, takibe konu evrağın, kambiyo vasfında olmadığını, bu sebeple de müvekkilinin anılan evraktan kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, evrakın vade kısmının tahrif edildiğini, vade kısmında bulunan parafın müvekkiline ait olmadığını ve borçlularca paraflanmadığının çıplak gözle dahi görüleceğini, kambiyo senetlerinde alacaklı ve borçlunun aynı kişi olmasının mümkün olmadığını, sunulan evrakta, alacaklı kısmında da, borçlu kısmında da müvekkili davacının isminin yazdığını, neticeten müvekkilinin anılan evraktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlunun, haksız ve kötüniyetli olarak sırf takibi uzatmak amacıyla işbu menfi tespit davasını açtığını, Her ne kadar davacı borçlunun, müvekkilinin senette tahrifatta bulunduğunu iddia etmiş ise de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, Davacı tarafın tamamen kötüniyetli olduğunu, Borçluya ait gayrimenkullerin tam da satış aşamasına geldikten sonra haksız bir şekilde huzurdaki davayı ikame ettiğini, borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasının haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Müvekkilinin alacağının likit ve haklı bir alacak olduğunu, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu dava sebebiyle müvekkilinin alacağını geç tahsil etmesinin söz konusu olacağını, bu sebeple davanın reddine ve müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için davacı borçlunun yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası,
2-Aslı duruşmaya getirilip incelenen dava konusu bono.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, davacı vekili, bonodaki vade tarihinin tahrif edildiğini, tahrif edilen kısma atılan parafın davacıya ait olmadığını, keşideci ve lehtarın aynı kişi olduğu halde, davalının lehtar hanesini daksilleyip akabinde kendi ismini yazdığını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini talep etmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778.maddesi 673. maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez, diğer bir anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Dolayısıyla bir kimse poliçede olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır.
Somut olayda, takip dayanağı senedin keşidecisinin davacı olduğu, lehtar hanesinde de onun ismi yazılı iken, üzeri daksillerek davalının adının yazıldığı, yapılan iş bu tahrifatın paraflanmadığı senedin duruşmada incelenmesinden anlaşılmıştır. Şöyle ki;
Taraf vekillerinin iştirakiyle yapılan duruşmada Mahkememizce yapılan gözlemde;
“Mahkeme gözleminde: bono aslında vade tarihinin üzerinde oynama yapıldığı alt kısma aynı tarihin tekrar yazıldığı ve yanına paraf atıldığı bono bedelinin 396 bin TL olduğu keşidecisinin … düzenleme tarihinin … olduğu kefil olarak … gözüktüğü keşideci imzasının keşideci kısmına iki defa atıldığı bono lehtarının isminin daksille silindiği ışıkta incelenmesinde alt kısmında … yazılı olduğunun açıkça görüldüğü ancak yan tarafı … yazıldığı ve buna ilişkin bir parafa rastlanılamadığı görüldü. ” denilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; lehtar hanesinde yapılan değişiklik imzalanmadığından geçerli olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu durumda, takip dayanağı belge, yukarıda açıklanan madde gereğince bono niteliğinde olmadığından, davanın kabulüne karar verilmiş, davalının kötü niyeti davacı tarafça ispatlanamadığından davalı aleyhine tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasına konu … tanzim, …. vadeli … TL meblağlı, keşidecisi … ve lehtarı …. olan senetten dolayı davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, anılan takibin iptaline,
2-Yasal şartları oluşmamakla davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Dava kabul edilmekle davalının tazminat talebinin reddine,
4-Alınmasına gereken…. TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye …. TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, …. TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı, posta ve tebligat gideri toplamı 120,50 TL olmak üzere toplam …. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim