Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1210 E. 2023/299 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, …… tarihinde müvekkile ait ….. plaka sayılı aracın dava dışı …..’ın sevk ve idaresinde ….. istikametine hareket halindeyken ….. yolu …. Caddesi ışıklı kavşağa geldiği esnada kendisine yeşil ışık yanması nedeniyle yoluna devam ettiğini, ancak o esnada müvekkilin gidiş yönüne göre sağında bulunan ışıklarda bekleyen Serap Kök kontrolündeki …. plaka sayılı aracın kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen hareket etmesiyle müvekkile ait aracın önüne çıkması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkile ait ….. plaka sayılı aracın kırmızı ışıkta geçtiğinden bahisle kaza tespi tutanağı düzenlenmiş ise de, ilgili tutanağın davalı sigortalı araç sürücüsünün beyanına dayalı düzenlendiğini, tutanağın düzenlenmesi esnasında herhangi bir araştırma yapılmadığını, kaza esnasında olay yerini gören mobese kamerası olmaması nedeniyle müvekkilin aracını kullanan Veysi Alacak’ın kırmızı ışıkta geçmediğini aksine diğer sürücü Serap Kök’ün kırmızı ışıkta geçtiğini söylemişse de bu şekilde tutanak tanzim edildiğini, sürücü Veysi Alacak ve müvekkilin çevrede kaza yerini görecek esnaflara ait kamera kayıtlarını araştırdığını ve kazayı net bir şekilde gören kamera kaydına ulaştığını, buradan kırmızı ışık ihlali yapanın davalı sigorta şirketince sigortalanan araç olduğunun anlaşılacağını, bunun üzerine …. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubeye giderek görüntü kaydını izlettirdiklerini, emniyet personelleri tarafından sürücü …..’ın haklı olduğunu söylediğini ancak tutanağı düzenledikleri için değiştirme imkanlarının olmadığını beyan ettiklerini ve sürücüye tutanağa itiraz etmelerini söylediklerini, bu gelişmeler neticesinde sürücü …… adına kaza tespit tutanağının iptali ve kusur durumunun tekrar belirlenmesi için Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yapıldığını, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği ….. tarih, …..D.İş sayılı kararında “Söz konusu kaza tespit tutanağının iptali hususunun Sulh Ceza Hakimliği’nin görevleri arasında sayılmadığı ve başvuran tarafından Hukuk Mahkemesi’nde açılacak davada kusur durumunu her zaman itiraz edilebileceği bu aşamada Hakimliğimizden kusur durumuna ilişkin talepte bulunulmasında başvuranın hukuki yararının da bulunmadığı anlaşılmakla” gerekçesi ile başvurunun reddine karar verildiğini ve kusur durumunun tespiti ile maddi zararın tazmini için Hukuk Mahkemelerinde dava açılması gerektiğini belirttiğini, ekte sunulan faturalarda aracın tamiri için yapılan masrafların görüleceğini, ….. tarihli ….. seri numaralı …. Oto Kurtarma tarafından …. TL bedelli araç çekme bedeli, ….. tarihli çeşitli parçaların alındığını gösterir …. TL bedelli fatura, ….. tarihli … Oto tarafından düzenlenen …. TL bedelli fatura, … tarihli …… Oto Servis tarafından düzenlenen bazı parçaların alındığını gösterir …. TL bedelli fatura,…… tarihli bazı parçaların alındığını gösterir ….. Otomotiv tarafından düzenlenen …. TL bedelli faturaların ekte olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvurudan ve arabuluculluk görüşmelerinden sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar ve aracın kullanılamaması nedeniyle başka araç temini için yapılan masraflar karşılığı … TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça dava açılmadan önce 2918 sayılı KTK.’nun 97. Maddesi kapsamında yaptığı başvuru üzerine müvekkil şirket nezdinde ….. nolu hasar dosyası açıldığını ve kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde, olay yeri krokisi de çizilerek düzenlenen ….. tarihli trafik kaza tespit tutanağına göre, davalı müvekkil şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı ….. plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmaması nedeniyle davacının hasar tazminatının reddedildiğini, kazanın dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde gerçekleşmediğinin trafik kazası tespit tutanağı ile sabit olduğunu, tutanakta kaza anını gören Fidan Grup isimli iş yerinin kamera kayıtları ile tutanağın düzenlendiği ve kazanın oluş şeklinin bu kamera kaydına göre tutanağa yızlıdığını ve olay yeri krokisi çizildiğini, bu nedenle tutanakta ismi geçmeyen soyut tanık beyanlarıyla kaza mahallinde keşif yapılamayacağı gibi kusur durumunun da belirlenemeyeceğini, bu nedenle olay yerini gösteren kamera kayıtları dosya içersine celp edildikten sonra Ankara ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığından kusur durumunun tespiti yönünden rapor alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ile hasar dosyası, …… ve ….. plaka sayılı araçların trafik tescil bilgileri, …… plaka sayılı aracın tramer kayıtları ile fenni muayene kayıtları ve Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliğinin …. D. İş sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kazada kusur durumunun tespiti yönünden İstanbul ATK’dan bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacının aracında oluşan hasar bedeli ile onarım aşamasında aracın kullanılamamasından nedeniyle oluşan araç mahrumiyet bedelinin kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen edilen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
…. plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, kaza tespit tutanağına göre ….. tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, kaza sonrası davacının aracında oluşan zararın giderilmesi için davacı tarafından KTK.’nun 97. Maddesi kapsamında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, dava açılmadan önce arabuluculuk görüşmelerinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacıya ait araçta hasar meydana gelip gelmediği, burada varılacak sonuca göre davacının hasar bedeli ve aracın tamiri aşamasında kullanılamamasından kaynaklı ikame araç bedeli talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı araç ile …. yolunu takiben Kadındoğum Hastanesi kavşak istikametinden gelip, .. İli istikametine seyir halinde iken …. yolu …. Caddesi ışıklı kavşağa geldiği ve beyanına göre yeşil ışıkta geçtiği esnada aracının ön kısımlarıyla, … Caddesini takiben ….. Caddesi istikametinden gelip, …. yolu istikametine seyir halinde olan sürücü ……’ün sevk ve idaresindeki ….. beyanına göre …. Caddesi üzerinde kavşak içinde kırmızı ışıkta beklerken kendisine yeşil ışık yandığı esnada hareket etmesiyle aynı kavşak içerisinde hareket eden …… plaka sayılı aracın ön kısımları ile ….. plaka sayılı aracın sol yan ve ön kapı kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda, … Grup adlı işyerinin kamera kayıtları incelendiğinde, …..adlı sürücünün idaresindeki …… plaka sayılı aracıyla …. Caddesi kavşak içerisinde yanan kırmızı ışıkta diğer araçlar ile birlikte beklerken yeşil ışık yanmasıyla diğer araçlarla birlikte harekete geçtiği, sol yanında ilerleyen aracın …… palaka sayılı aracın hızla geldiğini görünce durduğu ancak ……’ün yoluna devam edince davaya konu kazanın meydana geldiği,…… plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın 2918 sayılı KTK.’nun 47/1-B maddesinde düzenlenen kırmızı ışık kuralına uymamak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir.
Davacı vekili, kaza tespit tutanağındaki tespiti kabul etmediklerini, kırmızı ışık ihlali yapanın davalı sigortalı ….. plaka sayılı araç olduğunu iddia etmiş ve mahallinde keşif yapılarak kusur yönünden rapor düzenlenmesini istemiştir. Davaya konu kaza nedeni ile kaza tespit tutanağının düzenlenmiş olması, davacının kusura yönelik iddialarının kamera kayıtlarına dayanmış olması, bu haliyle yapılacak keşfin dosyaya herhangi bir katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin keşif yapılmasına yönelik talebi reddedilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı ile Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliğinin …… D. İş. Sayılı dosyasında ve dava dilekçesinin ekinde sunulan video kayıtları ve görüntülerde irdelenmek suretiyle davaya konu kazada kusur durumunun tespiti yönünden rapor düzenlenmek üzere dosya İstanbul ATK’ya gönderilmiştir.
İstanbul ATK tarafından düzenlenen ….. tarihli bilirkişi raporunda, dosyada mevcut kaza anını gösteren ekli CD içeriğindeki video görüntülerin incelendiği, sürücü Serap Kök’ün idaresindeki …. plaka sayılı otomobilin istikametindeki trafik ışıklarında yayalar için kırmızı ışığın yandığının görüldüğü, bu ışıklar için yayalara kırmızı ışık yandığında da yaklaşık iki saniye sonra sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı kamyonetin istikametine yönelik kırmızı ışık yandığı yine ekli CD içeriğindeki olay yerini gösteren video görüntülerden anlaşıldığı, söz konusu yaya ışıklarının kırmızı yanmasından yaklaşık 4 saniye (kamera saatine göre) sonra sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı kamyonetin kendi istikametindeki trafik ışıklarının hizasına geldiği, bu haliyle de sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı kamyonetin kırmızı ışık ihlali yaptığının değenlendirildiği, sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile yerleşim yeri içerisindeki olay mahalli yol kesiminden seyirle ışık kontrollü kavşağa kontrollü bir şekilde yaklaşması, istikametine yönelik olarak ışık dönüşümü ile kırmızı yanan ışığa uyarak durması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kırmızı ışık ihlali yapmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği olayda %100 oranında kusurlu olduğu, diğer sürücü …’ün ise kazanın meydana gelmesinde atfı kabul bir kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından İstanbul ATK tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna da itiraz edilmiş ise de, raporun tüm dosya kapsamı ve kamera kayıtları incelenip nedensellik bağıda irdelenmek suretiyle düzenlenmiş olması, bu haliyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması karşısında rapora yapılan itirazlar yerinde görülmemiştir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından her ne kadar davaya konu kazanın davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana geldiği iddia edilmiş ise de, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda sigortalı araç sürücüsüne atfedilen bir kusur bulunmamasına, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına, sigortalının kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı sigorta şirketinin poliçeden kaynaklı herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığının anlaşılmasına göre, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen …..-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim