Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1194 E. 2023/480 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

ASIL DAVA
DAVACILAR :

VEKİLLERİ :

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ
ESAS SAYILI DOSYA
DAVACILAR :
VEKİLİ :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli), Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli), Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle: … Turizm Akaryakıt İthalat İhracat Sanayi Ticaret A.Ş. kanunun emredici hükümlerine ve iyi niyet kurallarına aykırı biçimde toplandığını ve bu toplantıda şirketin ve şirket ortaklarının hak ve menfaatlerine aykırı kararlar alındığını, genel kurul toplantısının TTK yasalarına aykırı olarak 2015 yılından bu güne kadar yapılmadığını, her yıl yapılması zorunlu olan genel kurul toplantısı 2015-2022 yılını kapsayacak şekilde yasalara ve şirketin ana sözleşmesine aykırı olarak yapıldığını, bu yasa dışı genel toplantının ise, müvekkillerinden …’nın …. Haziran .. yılından şirket yöneticileri . …, .. … ve .. …’a şirket hakkında bilgi alma ve inceleme hakkını kullanarak noter kanalı ile çektiği ihtarnameden hemen sonra ve alelacele yapıldığını, toplantının internet sitesinde yayımlanmadığı gibi herhangi bir ulusal ve bölgesel gazetede de yayımlanmadan sadece noter kanalı ile çağrı mektupları gönderildiğini, şirket yöneticilerinin usule aykırı davranarak toplantıyı gerçekleştirdiklerini, toplantının yapıldığı adresin, sadece sicil gazetesinin ilanında belirtildiğini, ayrıca belirtilen adreste toplantı yapılıp yapılmadığının bilinmediğini, toplantı yeri, bazı şirket ortaklarına 2 saat önceden Whatsap uygulaması üzerinden konum paylaşılarak tarif edildiğini,….. gibi bazı hissedarların adresleri bilerek ve kasti olarak hatalı yazıldığını, bütün hissedarların şirket kayıtlarında e-mail adresleri bulunmasına rağmen çağrıda elektronik adresler kullanılmadığını, toplantıda yasanın emredici içeriğine uyulmadığı gibi şirket yöneticilerinin, yasa dışı bir şekilde şirketi borçlandırmaya ve geçmiş tarihte şirkete borç verdiklerini iddia ederek bu borcun merkez bankası dolar kuru üzerinden güncellenerek ödenmesine yönelik kararlar aldırtmaya çalıştıklarını, toplantının içerdiği gündem maddelerinin yasaların emrettiği bilgileri içermediğini, ayrıca noter tebligatında ve sicil gazetesinde şirketin merkez adresi olarak gösterilen yerlerin farklı adresler olduğunu, şirkete ait maddi ve sahte olmayan bir adres dahi bulunmadığını, açıkça şirketin resmi bir adresi bulunmadığından pay sahiplerinin böyle bir bilgiye erişme hakkı da bulunamadığını, ayrıca genel kurul toplantısı yapıldığının öğrenilmesinden sonra, şirket yöneticilerine ve bu toplantının yapılmasını isteyen ve kendini şirket vekili olarak gösteren …. …’a noter kanalı ile yapılan ihtarnamede, genel kurulun ana sözleşmeye ve yasalara aykırı olduğu ve alınan kararların geçersiz olduğu ifade edilmesine rağmen, genel kurul kararlarının … Eylül … tarih ve …. sayılı sicil gazetesinde yayımlandığını, genel kurul toplantısını isteyen ve kendisini şirketin vekili olarak tanıtan yüklenici ….’un genel kurul toplantısını ve yönetim kurul toplantısını …. Temmuz … tarihinde gerçekleştirdiğini, genel kurul ve yönetim kurulu toplantısının aynı gün yapıldığını, şirket yetkililerinin bu toplantılarda alınan kararları derhal tescil ettirmek zorunda olmasına rağmen …. Eylül …. tarihinde yani genel kurul toplantısından yaklaşık iki ay sonra, sicil gazetesinde tescil ettirdiklerini, ayrıca toplantı tutanakları yasanın hükmü gereğince şirketin internet sitesinde hemen yayımlanması zorunlu iken, müteahhit …. …. ve resmi eşi yayımlamadığını, bu genel kurul toplantısında müteahhit …. … ve resmi eşi … … Yönetim kuruluna üye olarak seçildiklerini, hemen akabinde yapılan yönetim kurulu toplantısında ise müteahhit …. …. yönetim kurulu başkanı, resmi eşinin ise üye olarak seçildiğini, resmi eşi …. ….’un toplantıya katılmadığı halde katıldı gibi gösterip hazirun listesine eklenildiği ile alakalı kuvvetli duyumlar alındığını, bu nedenlerle; …. İhracat Sanayi Ticaret A.Ş‘nin …. Temmuz …. tarihinde gerçekleştirildiğinden bahisle …. Eylül … tarihinde sicil gazetesinde tescil ettirilen ve …. Eylül …. tarihinde ilan edilen genel kurul kararlarının iptaline, karar verilmesin talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle: Davalı müvekkili şirket yönünden genel kurul için, dava dilekçesinde her ne kadar kanunun emredici hükümlerine aykırı biçimde toplanmış olduğu iddia edilmiş olsa da müvekkili şirketin, nakit darlığına düştüğünden toplantı yapamadığını, dava açan davacıların vakıf olduğu ve bugüne kadar da nakit darlığı sebebiyle toplantı yapamadığının aşikar olduğunu, keza kendilerinin de bugüne kadar toplantı talepleri ya da şirketin genel maddi durumu ile ilgili iyileştirme yönünde bir çabalarının olmadığını, bu sebeple de açılan işbu dava TMK. 2.maddede hüküm altına alınan iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, kaldı ki davacıların iddia edilenin aksine sermaye artırımında para vermekten kaçındıkları için adeta genel kurul yapılmasın diye çaba sarfettiklerini, genel kurul ve şirketin düze çıkabilmesi için bu süreçte sermaye artırımı yapılması gerektiğini, yetkililerin defalarca şirket ortaklarına ulaşmaya çalışmış olduklarını ancak davacıların şirkete sahip çıkmadıklarını, iddia edilenin aksine bugüne kadar şirket ortaklarından …. … şirket için en büyük emek ve gayreti sarfettiğini, icralarla ve alacaklılarla boğuştuğunu, dava dilekçesinde kötü niyetli olarak …. temmuz …. tarihinde yapılan genel kurul toplantısının, davacı tarafın ihtarnamesi üzerine yapıldığı söylendiğini, aksine … tarihli olan ihtarnamenin müvekkili şirkete …. tarihinde ulaştığını, toplantı için ise …. tarihinde sicil gazetesinde toplantı günü yayınlandığını, davetlerin noter kanalı ile de …. postaya verildiğini, evvelinde de tüm ortakların tanıdık olduğu için süreçler hakkında bilgilendirildiğini, bu sebeple davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, dava dilekçesindeki çelişkilerden zaten haberdar olduklarının açıkça anlaşıldığını, …. tarihinde ticaret sicil gazetesinde toplantı duyurusu yayınlandığını, noter kanalı ile de taraflara tebligat çıkarıldığını, çıkarılan tebligatta toplantı günü ve toplantının yapılacağı adrese ilişkin bilgilerin açık bir şekilde yer aldığını, müvekkili şirketin İnternet adresi olmadığını, bu sebeple de İnternet sitesi üzerinden ilan yapamadığını, iş bu dava konusu genel kurul toplantısında toplantının geçerli olması şartlarının gerçekleştiğini, davacı tarafın, kötüniyet ve dürüstlük ilkelerini ihlal etmek ve şirketi zarara uğratmak gayesi ile işbu görülen davayı açtığını, davacıların art niyetli davranarak, genel kurul toplantısı ile yönetim kurulu toplantısını adete çağrısız bir toplantıymış gibi yansıtmaya çalışmış ise de çağrısız bir genel kurul yapılmadığını, yasal şartları varsa genel kurulun çağrısız bile yapılabildiğini, ayrıca yapılan genel kurulun öz olarak şirketin mali ve ekonomik durumunu daha da belirli yapabilme gayesine yönelik olduğunu, yine toplantı yerini bulmada, şirket yetkililerinin, bazı şirket ortaklarına toplantı gününde mevcut konumu paylaşarak yardımcı olma hususu da dava dilekçesinde ilginç bir şekilde yorumlandığını, KALDI Kİ KONUMDAN HABERDAR OLUP TOPLANTIYA KATILMAMAnın BAŞLI BAŞINA KÖTÜNİYET ARZ Ettiğini, toplantı tutanağının olmadığı yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, Genel Kurul ve Yönetim Kurulu toplantılarının aynı gün yapılmasında hukuken herhangi bir sakınca bulunmadığını, ayrıca bakanlık görevlisinin imzası ile ilgili talebin hukuksuz olduğunu, … Temmuz …. tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısının gerekli askı süresinin beklenilmesinin ardından …. Eylül …. tarihinde sicil gazetesinde tescil ettirildiğini ve …. Eylül … yılında da sicil gazetesinde yayımlattırıldığını, bu nedenlerle; davanın reddine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA :Birleşen Mahkememiz … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı….Akaryakıt İthalat İhracat Sanayi Ticaret A.Ş. kanunun emredici hükümlerine ve iyi niyet kurallarına aykırı biçimde toplandığını ve bu toplantıda şirketin ve şirket ortaklarının hak ve menfaatlerine aykırı kararlar alındığını, Genel kurul toplantısının TTK yasalarına aykırı olarak 2015 yılından bu güne kadar yapılmadığını, her yıl yapılması zorunlu olan genel kurul toplantısı … yılını kapsayacak şekilde yasalara ve şirketin ana sözleşmesine aykırı olarak yapıldığını, bu yasa dışı genel toplantının …. Haziran …. yılından şirket yöneticileri …. …, .. … ve … ….’a şirket hakkında bilgi alma ve inceleme hakkını kullanarak noter kanalı ile çektiği ihtarnameden hemen sonra ve alelacele yapıldığını, toplantının internet sitesinde yayımlanmadığı gibi herhangi bir ulusal ve bölgesel gazetede de yayımlanmadan sadece noter kanalı ile çağrı mektupları gönderildiğini, şirket yöneticilerinin usule aykırı davranarak toplantıyı gerçekleştirdiklerini, ayrıca belgede görüldüğü gibi müteahhit …. …’un notere başvuru tarihi …. olduğunu, noterden postaya veriliş tarihi ise …. olduğunu ve toplantının yapılacağı tarihin ise … tarihi olduğunu, toplantının yapıldığı adresin, sadece sicil gazetesinin ilanında belirtildiğini ve ayrıca gerçekten belirtilen adreste toplantı yapılıp yapılmadığının bilinmediğini, toplantı yeri, bazı şirket ortaklarına 2 saat önceden WhatsApp uygulaması üzerinden konum paylaşılarak tarif edildiğini, …. gibi bazı hissedarların adresleri bilerek ve kasti olarak hatalı yazıldığını, bütün hissedarların şirket kayıtlarında e-mail adresleri bulunmasına rağmen çağrıda elektronik adresler kullanılmadığını, şirket yöneticilerinin yasa dışı bir şekilde şirketi borçlandırmaya ve geçmiş tarihte şirkete borç verdiklerini iddia etmekte ve bu borcun merkez bankası dolar kuru üzerinden güncellenerek ödenmesine yönelik kararlar aldırtmaya çalıştıklarını, toplantının içerdiği gündem maddelerinin, yasaların emrettiği bilgileri içermediğini, ayrıca genel kurul toplantısı yapıldığının öğrenilmesinden sonra, şirket yöneticilerine ve bu toplantının yapılmasını isteyen ve kendini şirket vekili olarak gösteren …. ……’a noter kanalı ile yapılan ihtarnamede, genel kurulun ana sözleşmeye ve yasalara aykırı olduğu ve alınan kararların geçersiz olduğu ifade edilmesine rağmen, genel kurul kararlarının …. Eylül …. tarih ve … sayılı sicil gazetesinde yayımlandığını, bu nedenlerle …. Temmuz …. tarihinde gerçekleştirildiğinden bahisle …. Eylül … tarihinde sicil gazetesinde tescil ettirilen ve …. Eylül … yılında da sicil gazetesinde yayımlattırılan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Birleşen Mahkememiz …… esas sayılı dosyasında Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların haksız ve kötüniyetli davası ile birebir aynı dava dilekçesi ile başka bir davalı tarafından açılmış olan ….. Esası ile birleşmesi gerektiğini, keza davacıların kötüniyetli davranıp şirketi zarara uğratma gayesi ile açılan Diyarbakır Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasındaki davacıya destek olmak için işbu davayı açtıklarını, konusu ve davalısı aynı olan işbu dosyanın … Esası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak, davalı müvekkili şirket ….. İthalat İhracat Sanayi Ticaret A.Ş. yönünden genel kurul için, dava dilekçesinde her ne kadar kanunun emredici hükümlerine aykırı biçimde toplanmış olduğu iddia edilmiş olsa da müvekkili şirketin nakit darlığına düştüğünden toplantı yapamadığını, dava açan davacıların vakıf olduğu ve bugüne kadar da nakit darlığı sebebiyle toplantı yapamadığının aşikar olduğunu, keza davacıların da bugüne kadar toplantı talepleri ya da şirketin genel maddi durumu ile ilgili iyileştirme yönünde bir çabaları olmadığını, bu sebeple de açılan işbu dava TMK. 2.maddede hüküm altına alınan iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacıların iddia edilenin aksine sermaye artırımında para vermekten kaçındıkları için adeta genel kurul yapılmasın diye çaba sarf ettiklerini genel kurul ve şirketin düze çıkabilmesi için bu süreçte sermaye artırımı yapılması gerektiğini, yetkililerin defalarca şirket ortaklarına ulaşmaya çalıştıklarını, ancak davacıların şirkete sahip çıkmadıklarını, iddia edilenin aksine bugüne kadar şirket ortaklarından ….’un şirket için en büyük emek ve gayreti sarf ettiğini, icralarla ve alacaklılarla boğuştuğunu, …. tarihinde ticaret sicil gazetesinde toplantı duyurusu yayınlandığını, noter kanalı ile de taraflara tebligat çıkarıldığını, çıkarılan tebligatta toplantı günü ve toplantının yapılacağı adrese ilişkin bilgilerin açık bir şekilde yer aldığını, müvekkili şirketin İnternet adresinin olmaması nedeniyle internet sitesi üzerinden ilan yapamadığını, Genel Kurul ve Yönetim Kurulu toplantılarının aynı gün yapılmasında hukuken herhangi bir sakınca bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME :
Dava … tarihli genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki ihtilafın davalı şirketin …. tarihli genel kurula ilişkin yapılan çağrı ve alınan kararların usulüne uygun olup olmadığı, bu suretle iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşıldı.
Asıl ve birleşen davada davacıların davalı şirket ortağı olduğu anlaşılmakla husumet ehliyetlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
TTK. 414/1 maddesinde ”Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.”
Genel kurul kararlarının iptali 6102 sayılı TTK 445 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre genel kurul kararlarının iptali kanuna, esas sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına(4721 Sayılı MK 2) aykırılık nedeniyle, kararın alındığı tarihten başlayarak 3 ay içinde istenebilecektir. Davada ispat külfeti de davacı üzerindedir. Yine, 6102 sayılı TTK ”İptal sebepleri” başlıklı 445. maddesine göre de, ”446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.”,
Asıl davanın … birleşen davanın ise … tarihinde açılmış olması sebebiyle iş bu davaların yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … tarihli celse 1 no’lu ara kararı uyarınca davalı şirketin … tarihinde gerçekleştirilen genel kurula ilişkin yapılan çağrı ve yapılan ilanlar ile alınan kararların şirket ana sözleşmesi ve yasal mevzuata uygun olup olmadığının tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan …. tarihli bilirkişi raporunda;
“1-Esas sözleşmede şirketin internet sitesi kurma zorunluluğu hususunda madde bulunmadığı bu nedenle ayrıca internet sitesinde ilanın aranmayacağı, pay sahiplerine yapılan tebligatlara ilişkin dosyaya sunulan tebliğ mazbataları okunaklı olmadığından davacılara genel kurul çağrı ihtarnamelerinin tebliğ edilip edilmediği anlaşılamadığı, bahse konu ilan ve genel kurul toplantı tarihleri dikkate alındığında 6102 Sayılı TTK madde 414′ te belirtilen ilan ve toplantı günleri hariç iki hafta önce ilan yapılması hususunda süreye uyulmadığı, ilan ve toplantı gününün sayılmaması halinde en erken … tarihinde genel kurul toplantısının yapılabileceği, bu hususa uyulmadığı ancak bununla birlikte Usulsüz çağrı ile toplanan genel kurulun aldığı kararlara ilişkin olarak; Yargıtay 11. HD 27.4.2016 Tarihli 2015/9911 E. …. K. “Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya usulüne uygun genel kurul toplantısı çağrısı yapılmadığı ancak, çağrının usulsüzlüğünün genel kurulun iptalini ya da genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunu göstermeyeceği, çağrının usulsüzlüğünü iddia eden tarafın, genel kurul toplantısında alınan kararların Yasa’ya, ana sözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesinin zorunlu olduğu ve çağrıdaki usulsüzlüğün, alınan kararların salt bu sebeple iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmayacağı..” yönünde yerleşmiş yargıtay içtihatı bulunduğundan çağrıdaki bu usulsüzlüğün kararların salt bu sebeple iptali sonucunu doğurmayacağı kanaatine varıldığı,
2- Genel kurulun şirket merkezi dışında gerçekleştirilmiş olmasının esas sözleşme ve kanuna aykırılık teşkil etmediği kanaatine varıldığı, genel kurulun gerçekleştirildiği adresin şehrin elverişli bir yerinde yönündeki değerlendirmenin hukuki nitelendirme sonucu doğuracağından kanaat bildirilmediği,
3- Dosya kapsamında yönetim kurulu üyesinin istifa beyanının davalı şirkete ulaşıp ulaşmadığını gösterir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından, genel kurul toplantı kararına ilişkin kanaat bildirilmediği,
4- 16.07.2022 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda 69 hissenin asaleten temsil edildiği dikkate alındığından 6102 S. TTK madde 418 doğrultusunda toplantı oy nisabına uyulduğu, kanun ve esas sözleşmeye aykırı olmadığı kanaatine varıldığı, alınan kararların dürüstlük kuralına aykırılığı hususu hukuki nitelendirme kapsamında kaldığından kanaat bildirilmediği,” şeklinde rapor ibraz edildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafından alınan kararlar ve yapılan çağrı içeriğinin kanuna ve esas sözleşmeye aykırılıklar iddia edilmiş ise de genel kurulda alınan kararlardan önce şirketin söz konusu genel kurul toplantısından önceki süreçlerin tarafların iddiaları ile kanunun emredici hükümlerine uygunluğunun irdelenmesi gerekmetedir.
6102 sayılı TTK’nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. 416. maddesine göre de bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler. Çağrısız toplanan genel kurulda, gündeme oybirliği ile madde eklenebilir; aksine esas sözleşme hükmü geçersizdir.
6102 sayılı TTK’nın 390/4. maddesi gereğince, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Yönetim kurulu kararlarının hukuken doğabilmesi için gerekli toplantı ve karar yeter sayılarının bulunması gereklidir. Bu halde, yeter sayılara uyulmaksızın alınan kararlar yokluk yaptırımına tabidir.
Yönetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde nasıl davranılacağı TTK’un 363/1 maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; kalan yönetim kurulu üyelerinin kanuni şartlara haiz birini, geçici yönetim kurulu üyeliğine seçip, ilk genel kurulun onayına sunması gerekir. Kalan yönetim kurulu üyelerinin bu yönde bir karar alabilmesi için, yönetim kurulunun toplantı ve karar nisaplarına uyulması gerekir. TTK’un 390. maddesi “esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır”
Davalı şirketin ana sözleşmesi 7.maddesinde yönetim kurulunun hissedarlar arasından seçilecek en az üç üyeden oluşacağı, üyelerin 3 yıl için seçilebileceği ve görev süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilebileceği düzenlenmiştir. 26.06.2007 tarihli olağan genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine ……’ın seçildiği, bu üyelerin …. tarihli genel kurul ile tekrar yönetim kurulu üyeliklerine seçildiği, …. tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine ….’un seçildiği, 03.07.2010 tarihinde yapılan genel kurul ile yönetim kurulu üyeliklerine ….’un seçildiği, …. tarihinde yapılan genel kurul ile bir önceki yönetim kurulu üyelerinin tekrar seçildiği, …. tarihli yapılan genel kurul ile yönetim kuruluna …’un seçildiği, … tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile yönetim kurulu üyeliklerine …. seçildiği, 05.10.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların 7.maddesi ile yönetim kurulunun en az bir üyeden oluşabileceğinin kararlaştırıldığı ve yönetim kurulu üyeliklerine ….’un seçildiği, 31.05.2014 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine … ve …un seçildiği, … tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine …. ve …’un 3 yıllığına seçildiği, ticaret sicil müdürlüğünün …. tarihli müzekkere cevabında şirketi temsili yetkili kişilerin …. olduğu ve bu kişilerin münferiden temsile yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yönetim kurulu üyelerinden ….Noterliği’nin …. tarih …. yevmiye numaralı istifanamesi ile davalı şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, söz konusu istifanın …. tarihinde Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne sunulduğu, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından davalı şirkete söz konusu istifanın kendilerine bildirildiği ve TTK 363.maddesi kapsamında işlem yapılmasının ihtar edildiği, ancak buna rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir işlem tesis edilmediği ve karar alınmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu … tarihli genel kurula çağrıyı düzenleyen … tarihli yönetim kurulu toplantı tutanağı incelendiğinde, genel kurul için …. tarihinde saat 14:00’da … Mah. No:…. …./…. adresinde toplanarak gündem maddelerinin görüşülmesi için karar alındığı, kararın … ve …. tarafından imza altına alındığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirilmesinde;
Davacılar tarafından davalı şirketin kanunun emredici hükümlerine ve iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde toplanmış olduğu ve diğer mevzuata aykırılıklar belirtilerek … tarihinde gerçekleştirilen genel kurul kararlarının iptali talep edilmiş olmakla; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve yapılan tespitler doğrultusunda …. tarihli genel kurulda alınan karar ile yönetim kurulunun en az bir üyeden oluşabileceğinin kararlaştırıldığı, …. tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine … ve …’un 3 yıllığına seçildiği, yönetim kurulu üyesi ….’ın 13.04.2015 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, bu durumun ayrıca … tarihinde Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından da bu hususun ayrıca davalı şirkete ihtaren bildirildiği anlaşılmakla, her ne kadar istifa beyanını karşı tarafa ulaşması ile hüküm ifade edeceği değerlendirilebilecek ise de bu hususun ilgili kişinin muhataba karşı sorumluluklarını ortadan kaldırmasına yönelik olduğu, Mehmet Taş tarafından gösterilen istifa iradesi ve bu hususu ayrıca ticaret sicile bildirildiği değerlendirildiğinde bu kişi tarafından tekrar yönetim kurulu toplantılarına katılarak kararlara imza atması halinde bu imzaların geçerli olduğu kabul edilemeyecek ve ayrıca yapılan bu işlem iyi niyet kuralları ile de bağdaşmayacaktır. Buradan hareketle davalı şirketin yönetim kurulunun tek kişi kaldığının kabulü gerekmekte olup, çözümlenmesi gereken hususun, iki kişiden oluşan yönetim kurullarında, bir ismin istifa etmesi halinde, geriye kalan yönetim kurulu üyesinin hukuki durumunun ve yetkisinin ne olduğunun belirlenmesi ile ilgili olduğu görülmüştür.

Yönetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde yapılması gerekenler yukarıda belirtildiği üzere 6102 sayılı TTK’nun 363/1.maddesinde”334 üncü madde hükmü saklı kalmak üzere, herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması hâlinde selefinin süresini tamamlar.” şeklinde belirlenmiş olup, buna göre; kalan yönetim kurulu üyelerinin kanuni şartlara haiz birini, geçici yönetim kurulu üyesi seçip, ilk genel kurulun onayına sunması gerektiği, kalan yönetim kurulu üyelerinin bu yönde bir karar alması için yönetim kurulunun toplantı ve karar nisaplarına uyulması gerekmektedir. Bu husus da 6102 sayılı Kanunun 390/1. maddesinde” Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması hâlinde de uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda üye tam sayısı 2 olduğu için, toplantı nisabının (üye tam sayısının çoğunluğunun) da 2 olduğu, bir başka ifadeyle yönetim kulununun 2 üyeden oluşması halinde, üyelerden birinin istifası yönetim kurulunun toplantı nisabının sağlanamaması, yönetim kurulunun fonksiyonunu yerine getirme olanağının ortadan kalkması sonucunu doğuracaktır. Yönetim kurulu kararlarında kurucu unsurlardan birisinin eksik olması halinde “batıl kararlar ” başlıklı 6102 sayılı Kanunun 391/(1) -b maddesi gereğince anonim şirketin temel yapısına uymayan kararların batıl olduğu yine 6098 sayılı TBK’nun 27.maddesine göre; kanunun emredici hükümlerine aykırı kararların kesin hükümsüz olduğu, yönetim kurulu kararlarının hukuken doğabilmesi için gerekli toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmuş olması gerektiği aksi halin yokluk yaptırımına tabi olduğu anlaşılmakla, davaya konu genel kurula çağrının yok hükmünde olması sebebiyle ancak genel kurul 6102 sayılı TTK 416.madedesi uyarınca ancak çağrısız genel kurul olarak toplanabileceği, bu şekilde toplanabilmek için de o toplantıda ortakların tümünün toplantıya katılıp, toplantının yapılmasına herhangi bir itirazlarının bulunmaması ve toplantı sonuna kadar da hazır bulunmaları gerekir.
Bu durumda, TTK’nın 363 ve 390. maddeleri gereğince geçersiz yönetim kurulu kararına dayalı olan ve TTK’nın 416. maddesi uyarınca toplanmadığı da sabit bulunan davalı Şirket’in 16.07.2022 tarihli genel kurulun ve alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; Davalı … Turizm Akaryakıt İthalat İhracat Sanayi Ticaret A.Ş’nin …. tarihli genel kurulun ve alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Asıl dava yönünden; davacılar tarafından yapılan; 80,70 TL Başvuru Harcı, 80,70 Peşin harç, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti 117,5‬0 TL‬ Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam … TL’nin davalıdan alınarak davacılar …..’a verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden; davacılar tarafından yapılan; 80,70 TL Başvuru Harcı, 80,70 Peşin harç, 98,5‬0 TL‬ Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 259,90 TL’nin davalıdan alınarak davacılar …., ….., … ve ……’a verilmesine,
5-Asıl dosya davacıları …… kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirtilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
6-Birleşen dosya davacıları…..’a kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirtilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
7-HMK 333. madde gereğince gider avansından arta kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı …. vekili, birleşen dosya davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan Üye Üye Katip