Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/117 E. 2022/2606 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ : 27/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkil tarafından malzeme siparişi verildiğini, siparişe konu edilen ürünlerin büyük bir kısmının teslim edilmediğini, müvekkil şirkete teslim edilen malzemelerin sadece ekte sunulan …. Yağ başlıklı …. tarihli belgede belirtilen malzemeler olduğunu, müvekkil şirketin sipariş edilen malzemelerin kendisine teslim edileceği düşüncesiyle davalı şirkete ekte sunulan birden fazla çek ve senedi teslim ettiğini, ayrıca pos cihazından da nakit para ödemesi yaptığını, davalıya verilen çek ve senet ile nakit yapılan ödemelerin toplamının, kendisine teslim edilen malzeme bedelinden kat kat fazla olduğunu, müvekkilin, davalı şirketten teslim edilmeyen malzemelerin gönderilmesi, aksi halde yaptıkları fazla tahsilatın kendisine iadesini talep etmesine rağmen, davalı şirketin bunu kabul etmeyerek müvekkili mağdur ettiğini ileri sürerek Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu edilen borçtan dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya vecap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan …. tarihli belge ile pos cihazından ve çek ile yapılan ödemeye dair belgeler incelenmiş, icra takip dosyası UYAP üzerinden dosyaya eklenmiş, takibe konu edilen faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediğine ilişkin ara karar kurulmuş, her ne kadar ara karar ikmal edilememiş ise de davacı vekilinin takibe konu faturanın müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu beyan etmesi karşısında bu hususta ara kararın ikmaline gerek görülmemiştir.
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı-alacaklı tarafından …. tarihli, ….. nolu … TL bedelli faturaya dayalı … TL asıl alacak ve … TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda … TL’nın tahsili amacıyla davacı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, malzeme siparişi verdiğini ve malzemelerin kendisine teslim edileceği düşüncesiyle çek ve senet verdiğini, ayrıca pos cihazından ödeme yaptığını, ancak sipariş edilen malzemelerden sadece .. tarihli belgedekilerin teslim edildiğini, verilen çek ve senet bedelleri ile pos cihazından yapılan ödemelerin teslim edilen ürün bedelinden çok daha fazla olduğunu iddia etmiştir. … tarihli belge incelendiğinde ürün bedelleri toplamının .. TL olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibe dayanak teşkil eden faturadaki ürünlerin tamamının davacıya teslim edilip edilmediği, davacı tarafından fatura da yazılı bedelden daha fazla ödeme yapılıp yapılmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının faturadan kaynaklı borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Faturaya konu malların davalının ticari defterlerine işlenip işlenmediğine ilişkin talimat yoluyla bilirkişi raporu alınmasına yönelik ara karar kurulmuş, ara karar gereği ikmal edilemeden davacı vekili … tarihli celsedeki imzalı beyanında, takibe ve davaya konu edilen faturanın müvekkilinin ticari defterlerine işlendiğini, ancak fatura içeriğindeki kadar mal teslim edilmediğini, sadece … tarihli belgede belirtilen ürünlerin teslim edildiğini, ürünlerin teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olduğunu, davalının da teslimi ispat edemediğini, dosyada tahkikatı gerektirir bir durum kalmadığını, mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılarak karar verilmesini istemiştir. Davacı vekilinin bu beyanı karşısında, tarafların ticari defterleri incelenmeksizin değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu hususta bir ihtilaf yoktur. Kural olarak faturaya konu malın teslimine ilişkin ispat yükü davalı satıcı da, bedelinin ödendiğine ilişkin ispat yükü ise davacı alıcıdadır. Ne var ki, davacı vekili, faturanın müvekkilinin ticari defterlerine işlendiğini beyan etmiştir. 6102 sayılı TTK.’nun 21/2. maddesine göre bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Davacı, fatura içeriğine itiraz etmemiş ve ticari defterlerine işlemiştir. Bu durumda, fatura içeriği kesinleşmiş olup, faturada yazılı miktarda ürün teslim edilmediğinin ispat yükü davacıdadır. Davacı tarafından bu hususun ispatına yönelik dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmamıştır. Öte yandan, davacı tarafından sipariş edilen mallar karşılığı ödeme yapıldığı ileri sürülerek birden çok çek ve senet örneği ile pos cihazından yapılan ödemelere dair belge sunulmuş ise de, sadece ilgili ödeme belgelerinin incelenmesinden, yapılan ödemelerin takibe dayanak teşkil eden fatura karşılığı yapıldığı da anlaşılamamaktadır. Davacı taraf, dosyadaki mevcut delil durumu itibarıyla bu yöne ilişkin de iddiasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan … TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye …. TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim