Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1161 E. 2023/821 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş nezdinde … poliçe numaralı makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … … Kiralama A.Ş’ye ait iş makinesinde … tarihinde dava dışı operatör … tarafından uzun süre ve yüksek devirde çalıştırılarak zorlanması sonucunda makinede hasar meydana geldiğini, faturalara ve dosyada ekli belgelere istinaden … tarihinde … TL’nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalıya karşı dava öncesi alacağın tahsil edilmesi için Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının söz konusu dosyalara da suiniyetle itiraz ettiğini, icra dosyalarının da itiraz nedeniyle durduğunu, … numaralı poliçe ile ilgili olarak sigortalısından alınan temlikname uyarınca zararın rücusu söz konusu olduğunu, bu sebeple davacının temlik alan sıfatı ile sigortalısına ödedidiği gerçek zararı isteme hakkı olduğunun açık olduğunu, davaya konu hasara uğrayan makineyi kullanan dava dışı …’in Gaziantep İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyaya itiraz ettiğini, itiraza yönelik dava aşamasının devam ettiğini, işbu dava tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açıldığını, davalının takibe borca, faize ve ferilerine vaki itirazlarının iptaline, icranın devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini, HMK. 389 ve 392.maddelerine göre borçlu adına kayıtlı mahkemece sorgulama sonucu tespit edilecek taşınır ve taşınmaz kayıtlarına dava kesinleşinceye kadar 3.şahıslara devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın davayı hangi sebeple müvekkili şirkete yöneltiğini açıklaması gerektiğini, iş makinesinde hasarın meydana gelmesinde müvekkili şirketin ve araç operatörünün kusuru bulunmadığını, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuşsa da icra takibinden önce müvekkili şirkete herhangi bir ihtarname gönderilmediğini, müvekkili şirketin temerrüte düşürülmediğini, bu sebeple ödeme tarihinden itibaren faiz istenilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacı tarafından açılan haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Poliçe ve hasar dosyası,
2-Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Dava dışı …’in SGK kayıtları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; dava dışı işçinin haksız fiili sonucu sigortalısına ödeme yaptığını iddia eden sigortacının, adam çalıştıranın sorumluluğu hukuki nedenine dayanarak davalı tarafa yönelttiği rücuen tahsil talepli itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, sigorta tazminatı ödemek zorunda kaldığı iş makinesindeki arızanın, aracın operatörü olduğu belirtilen dava dışı …’in uzun süre ve yüksek devirde çalıştırılarak zorlanması sonucu hasar meydana geldiğini, bu sebeple adam çalıştıranın sorumluluğuna dayalı olarak, sigortalısına ödediği tazminatı davalıdan talep etmektedir.
Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, davacı/takip alacaklısı tarafından davalı/takip borçlusu … Madencilik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine … TL asıl alacak, … TL işlemiş faiz olmak üzere toplam … TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, takip dayanağının iş makinesinin arızalanması nedeniyle yapılan hasar ödemesinin rücusu olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nın 66. maddesinde; “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz . Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Adam çalıştıranların sorumluluğu hakkında gerek doktrinde gerek içtihatlardaki baskın görüş bunların kusursuz bir sorumluluğa tabi tutulmaları doğrultusundadır. İş gördürenin sorumluluğunun kaynağı, göstermekle yükümlü olduğu özenle iş görme (ihtimam) ödevinin ihlalidir. Sorumluluğun kökü, bizzat sorumlu şahsın ya da şahısların durumundadır. İstihdam eden, müstahdem veya işçilerini seçerken, onları çalıştırırken, başkalarına zarar vermemelerini sağlamakla ve buna dikkat ve özen göstermekle yükümlüdür. Esasen istihdam edenin sorumluluğunun dayanağı, onun müstahdeme nezaret ve özen hususundaki objektif vazifesinin ihlali teşkil eder. Adam kullananın sorumlu tutulabilmesi için, kendisinin kusuru şart olmadığı gibi, kullandığı adamın dahi kusuru kanuni şartlardan değildir.
Bu noktada, Borçlar Kanununun 66. maddesinde düzenlenen “adam çalıştıranın sorumluluğu” için, somut olayda “adam çalıştırma ilişkisi” ile “çalıştırılanın hizmetini yerine getirirken hukuka aykırı bir eylemle zarar vermesi” unsurlarının gerçekleşmesi zorunludur.
Adam çalıştırma ilişkisi için çalıştırılanın, çalıştıranın buyruğu altında olması, onun gözetiminde işi yapması ve onun talimatıyla bağlı bulunması gerekir. Bunun yanında meydana gelen zararın müstahdemin istihdam edenin maksatları için bir hizmetin görüldüğü sırada doğmuş olması zorunludur. Başka bir deyişle, müstahdeme gördürülen hizmetle zarar arasında “gaye ve görev bakımından” çok sıkı bir münasebet olmalıdır. Bu bakımdan hizmetin ifası ile zararın ikaı arasındaki zaman ve yer bağlılığı ve zararın istihdam edenin hizmetin görülmesi için verdiği vasıta ile meydana getirilmesi hizmetin icrası esnasında zararın meydana geldiğini bir karine, emare olarak kabul edilebilirse de, daima bu unsurlara isnat etmek doğru sonuç vermez. Bu nedenle, bu dış görünüş unsurlarından ziyade, zarar verici fiilin, istihdam edenin müstahdeme kendi gayesi için tevdi ettiği hizmetlerin ifası alanında işlenmiş olması nazara alınır.
Adam çalıştıran BK’nın 66 ncı maddesinde öngörülen sorumluluktan “hal ve şartların gerektirdiği bütün dikkat ve özeni gösterdiğini ispat etmesi” ya da “illiyet bağının kesilmesi” halinde kurtulabilir.
Dosyanın incelemesinde; davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … … Kiralama A.Ş. ile sigorta ettiren … . Elekt. Yol Yapım ve Bakım Hiz. San. Tic. Ltd.Şti arasında …. tarihlerini kapsayacak şekilde “….ı Sigorta Poliçesi” tanzim edildiği; söz konusu poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya ait Seri No: …. Ekskavatör’ün kasko sigorta teminatı altına alındığı anlaşılmıştır.
Dava dışı işçi aleyhine aynı talep sonucuyla davacı tarafından, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda;
“Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tazmin istemine ilişkindir…
Davacı taraf anılan iş makinesinde ki arızanın aracın operatörü olduğu belirtilen davalı …’in uzun süre ve yüksek devirde çalıştırılarak zorlanması sonucu hasar meydana geldiğini beyanla sigortalısına ödediği hasar bedelini davalıdan talep etmektedir.
Davalı ise kendisinin formen (saha sorumlusu) olduğunu herhangi bir iş makinesi kullanmadığını yine …. tarihli dosyaya sunulan arıza tutanağındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
TMK’ nun 6. maddesi hükmü uyarıncada; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Davacı sigorta şirketine, dosyaya sunulan hasar dosyası içerisinde yer alan “BEYAN” başlıklı operatör … imzalı belgenin aslını sunması için kesin süre verilmesine rağmen ilgili belgenin aslını sunamamıştır…. Yargıtay HGK’nun 16.03.2005 günlü ve 2005/13-80 esas ve 2005/149 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, aslı ibraz edilmeyip fotokopisi sunulan ve diğer tarafça kabul edilmeyen fotokopi belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yapılamayacağı gibi, yapılmış olsa bile bu rapora itibar edilemez. Yine Yargıtay HGK’nun 21.04.1993 gün, …. sayılı ilâmı uyarınca, altındaki imzası inkâr olunan fotokopi belge yazılı delil başlangıcı kabul edilerek, tanık dahi dinlenemez. (Yargıtay 3.H.D. 06/12/2016 T. 2016/241-13956 E.K. 13.H.D. 20/04/2017 T. 2015/19726 E. 2017/48444 K.) Yukarıda bahsi geçen yasal düzenleme ve Yargıtay HGK kararları nazara alındığında davacı sigorta şirketi hasar dosyasına sunmuş olduğu ve operatör olarak davalının isminin ve imzasının yer aldığı belge aslını sunamadığından hasara uğrayan iş makinesinin operatörünün davalı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Keza dinlenen tanıklarda davalının anılan iş makinesinin operatörü olmadığını davalının iş yerinde formen olarak görev yaptığı belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Neticeten Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası da gözetilerek, Türk Borçlar Kanununun 66. maddesinde düzenlenen “adam çalıştıranın sorumluluğu” için, somut olayda olay tarihi olan … tarihinde “adam çalıştırma ilişkisi”nin mevcut olduğunun dosyada mübrez SGK kayıtlarından anlaşıldığı ancak “çalıştırılanın hizmetini yerine getirirken hukuka aykırı bir eylemle zarar vermesi” unsurunun somut olayda gerçekleşmediği, dava dışı …’ın hukuka aykırı bir eylemle zarar verdiği hususunun ispatlanmadığı, anılan gerçek kişi aleyhine açılan davanın reddedildiği, bu nedenle davalının da yasal koşullar gerçekleşmediğinden zarardan sorumlu olmadığı değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken … TL harcın dava açılırken alınan … TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye … TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacı yana iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve ödenen harçların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …. TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333. madde gereğince gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim