Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1074 E. 2022/2723 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayanak yapılan … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … tarih … seri numaralı … TL bedelli çekin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması ve ayrıca davalıya müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, tedbir karar verilerek icra takibinin durdurulmasını ve kötüniyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini, öncelikle teminatsız olarak veya müvekkilinin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü, davacı müvekkilin, davalı yana Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı İcra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı Banka vekili cevap dilekçesi özetle; davaya konu çek, müvekkil bankanın dava dışı şirketin (… vergi no’lu, Önce … Tic. Ltd. Şti) borcuna karşılık müvekkil bankaya verilen teminat çeki olduğunu, çek sahibi kötü niyetli olarak bu çekleri yetkili olmayan kişilere imzalatarak ticari faaliyetlerde bulunmuş olabileceğini, müvekkil bankaya sunulan teminat çeklerinde müvekkil bankanın çekleri kimin imzaladığını sorgulama imkanı bulunmadığını, ayrıca çekteki imzaların çek sahibine ait olmadığı tespit edilse dahi kötü niyetli olarak bu çekleri piyasaya sürdüğü için yine davacı sorumlu olması gerektiğini, müvekkil bankaya karşı mezkûr çeki tahsil etme amacıyla hem davacı hem de dava dışı şirket sorumlu olduğunu, zira dava konusu çek banka nezdine temlik cirosu ile geçmekte olup dolayısıyla müvekkil banka olarak iyiniyetli hamil sıfatına sahip olduğunu, ayrıca belirtmek gerekir ki, müvekkil banka söz konusu teminat çekini aldığı için kusuru olmadığından ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden dolayı -davayı kabul etmemekle birlikte- davanın kabulü halinde aleyhlerine yargılama gideri, vekalet ücreti ve yine aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, açıklanan nedenlerle davanın reddine ve karşı tarafa alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
1- Adana …İcra Ceza Mahkemesi …Esas sayılı dosyası,
2-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
3-Diyarbakır … Noterliği … tarih …yevmiye sayılı imza sirküsü,
4-Davacı asilin imza örneklerini içeren … bankası evrakları,
5- Davacı asilin imza örnekleri,
6- … T. Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Dava, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip dosyasında davacının borçlu olup olmadığı; kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Dava konusu çekin incelenmesinde, keşidecisinin davacı olduğu, son hamilinin davalı banka olduğu, davaya konu edilen çekin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinde düzenlenen tüm yasal unsurlarını taşıdığı tespit edilmiştir.
Davacı, keşideci olarak yer aldığı çekteki imzaya ilişkin itirazda bulunmuştur. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olmakla birlikte, menfi tespit davasında da ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşmektedir.
Mahkememizce imzası inkar edilen belgenin aslı dosya arasına kazandırılmış, davacının imza örnekleri ile birlikte incelenip değerlendirilmek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilerek … tarihinde rapor alınmıştır. Alınan rapor içeriğine göre de dava konusu … ödeme tarihli çekteki imzanın anılan tarihte davacının eli ürünü olmadığı teknik kanaati bildirilmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişli, alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenmiş olmakla hükme esas alınmıştır.
Bu durumda, çekteki imzanın davacıya ait olmadığı, davalı tarafın aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat edemediği, davacının bilgisi ve rızası dahilinde dava konusu çekin düzenlendiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, çekteki imzanın davacııya ait olmadığının teknik raporla sabit olduğu ve davacının çekten olayı herhangi bir borcunun varlığını ispat külfetinin bu durumda davalı şirkete ait olduğu ve davalının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmıştır. Dava konusu çekin hamiline yazılı çek olduğu, davacının eldeki davada kötü niyet tazminatına hak kazanması için davalı hamilin kötü niyetini ispat etmesi gerektiği, oysa kıymetli evrakın tedavül kabiliyetinin yüksek olduğu ve davalının durumu bilemeyebileceği, neticede çeklerde imza incelemesi yapılarak bu durumun daha sonra ortaya çıktığı anlaşıldığından bu suretle davalının kötü niyeti sabit görülmemiş, bu nedenle kötü niyet tazminatı verilmemiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davanın KABULÜ İLE; davacının Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
b)Kötü niyet tazminatı isteminin şartları oluşmadığından REDDİNE,
2- Alınması gerekli 3.265,21‬TL harçtan dava açılırken yatırılan peşin harç 816,31TL harcın mahsubu ile bakiye 2.448,91‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 816,31TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 162,00 TL posta yazışma gideri, 7,50TL dosya masrafı, 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.828,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50TL vekalet harcı masrafının üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip Hakim