Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/106 E. 2022/1780 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ………………… plaka sayılı aracın ………………. nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketince sigortalandığını, poliçe süresi içerisinde meydana gelen kazanın sigorta şirketine ihbar edildiğini ve eksper tarafından yapılan inceleme sonucu aracın tamir edilemeyecek şekilde ağır hasara uğradığı ve pert işleminin uygulanması gerektiğine yönelik rapor düzenlendiğini, sigorta şirketi tarafından gerçek zararı karşılamayan ödeme yapıldığını, oysa aracın rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL’nın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaskolu aracın engelli aracı olduğunu ve kaza sonrası düzenlenen eksper raporu doğrultusunda aracın 250.000,00 TL olarak tespit edilen rayiç bedelinden 105.000,00 TL sovtaj bedeli düşülerek davacıya 16/12/2021 tarihinde 145.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.
6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.
Somut olayda; davaya konu aracın, tescil ve trafik belgelerinde cinsinin otomobil, kullanım amacanın hususi olarak yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili, duruşmada davaya konu aracın müvekkili tarafından bireysel amaçlı kullanıldığını beyan etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki temel ilişki hususi araç için yapılan kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, tüketici işlemi niteliğindedir. Tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2022

Katip Hakim