Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1040 E. 2023/111 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait ….. plaka sayılı aracın ….. tarihinde …. İli ….. İlçesi …. Mah. … yolu … istikametinde seyir halindeyken …’ a ait, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilin aracına arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğunu, çarpma sonucu müvekkili ait araçta oluşan hasarın bedelinin müvekkilin aracının kasko şirketi olan …. Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığını, ancak araçta kaza nedeniyle değer kaybı da oluştuğunu, … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini ve değer kaybının davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlası saklı …. TL değer kaybının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında talep sonucunu … TL’na çıkartmıştır.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacıya sigortalının %100 kusuruna göre ….. TL değer kaybı ödendiğini, ayrıca davacıya ait aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen …. Sigorta A.Ş.’ye hasar bedeli olarak ….. TL ödendiğini, yapılan ödemelerle birlikte müvekkil sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, bakiye poliçe miktarının … TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden ve yasal faizden sorumluluğun bulunduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası, yapılan ödemelere dair belgeler, davacıya ve sigortalıya ait aracın trafik tescil bilgileri ile davacıya ait aracın tramer kayıtları celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığına ilişkin makine mühendisinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, trafik kazasında kaynaklı davacının aracında oluşan hasara bağlı meydana geldiği ileri sürülen değer kaybının kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
….. tarihinde davacıya ait ….. plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araç arasında çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede kazada araç başına maddi tazminat üst limitinin …. TL olarak belirlendiği, kaza sonrası davacının aracında oluşan hasar onarımına ilişkin bedelin kendi kasko sigorta poliçesini düzenleyen …. Sigorta A.Ş. tarafından ödendiği, … tarihinde davacı tarafından değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, …. numaralı hasar dosyasının açıldığı ve …. TL değer kaybı hesaplandığı, ….. tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye….. nolu dosyaya ilişkin … TL rücuen tazminat ödemesi, … tarihinde de davacı tarafa … TL ödeme yapıldığı, bakiye poliçe miktarının 359,40 TL olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; mahkememizin yetkili olup olmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketince ödenen miktardan daha fazla değer kaybı meydana gelip gelmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Davaya konu kazanın mahkememizin yetki alanı içerisinde bulunan …. İli sınırları içerisinde meydana gelmiş olmasına ve 2918 sayılı KTK.’nun 110/2. maddesinde kazanın meydana geldiği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Somut olayda, davaya konu kazanın davalı sigorta şirketince sigortalanan aracın önünde seyir halinde bulunan davacıya ait aracın arka kısımlarına çarptığı gözetildiğinde, kusura ilişkin bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiş ve sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin …. tarihli ve …. E., …. K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.)
Değer kaybının tespitine yönelik makine mühendisinden alınan bilirkişi raporunda; …… tarihli “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları” dikkate alınarak yapılan hesaplamada davaya konu araçta …. TL değer kaybı oluşacağı; reel piyasa araştırması ve Yargıtay 17. Hukuk dairesi 2013/3815 E. 2013/9854 K. Sayılı ilamında, emsal uygulamaları kapsamındaki, nisbi yöntemine göre ve yapılan piyasa araştırması sonucunda …. TL değer kaybının oluşacağı mütalaa edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş, terditli hazırlanan raporda gerçek zarara göre yapılan hesaplama benimsenerek, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında … TL değer kaybı oluştuğu kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödenen 11.558,00 TL değer kaybı ile davacının kasko sigorta poliçesini düzenleyen …. Sigorta A.Ş.’ye ödenen … TL poliçe limiti olan … TL’den mahsup edildiğinde bakiye poliçe miktarı .. TL’dir. Bakiye poliçe miktarı üzerinden davanın kabulüne ve kabul edilen alacağa davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 359,40 TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ….tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere 161,40 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 50,00 TL tebligat ve posta masrafı ve … TL bilirkişi masrafı olarak sarf edilen toplamda 1.050,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 359,40 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilin yokluğunda davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim