Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1037 E. 2022/2745 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenlenen ….. plaka sayılı aracın dava dışı …..’ın sevk ve idaresinde iken ….. tarihinde ….. palaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana geldiğini, kaza sonucu dava dışı …..’un vefat ettiğini, hem sigortalı araçta, hem de harşı araçta bululan kişilerin yaralandığını, sigortalı araç sürücüsü …..’ın kaza anında ehliyetsiz ve alkollü olduğu gibi kaza sonrası olay yerini de terkettiğini, ….. mirasçıları tarafından müvekkil sigorta şirketi aleyhine açılan Diyarbakır ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin…..E.-….. K. sayılı ilamının Diyarbakır….. İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyası kapsamında takibe konu edilmesi neticesinde …..TL ödendiğini, dava dışı ….. tarafından maluliyet tazminatı talepli olarak açılan Diyarbakır….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. E.-….. K. Sayılı dosyası kapsamında verilen ilamın ise Diyarbakır….. İcra Müdürlüğü ….. E.Sayılı dosyası kapsamında takibe konu edilmesi neticesinde ….. TL, Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası kapsamında ise ….. TL ödendiğini, poliçe genel şartlarının B-4/C maddesi gereğince sigorta ettirenin ödenen bedelden sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ….. TL’nın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, her bir davalı yönünden ayrı ayrı sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde, zamanaşımının dolduğunu, davacı tarafından aynı konuda açılan davaların nihai aşamada Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. tarihli ve ….. E.-….. K. Sayılı ilamı ile sonuca bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, husumet yöneltilemeyeceğini, rücuya ilişkin koşulların bulunmadığını, sigorta şirketi tarafından tazminat ödemesine konu davaların ihbar edilmediğini, müvekkili….. tarafından davalı sigorta şirketine bir kısım ödemeler yapıldığını beyan ederek her iki müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, Diyarbakır….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas, Diyarbakır…..Asliye Hukuk Mahkemesinin …..esas, Diyarbakır ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas, Diyarbakır….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas, Diyarbakır ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas, Diyarbakır …..İcra Müdürlüğünün ….. esas, Diyarbakır ….. İcra Müdürlüğünün …..esas, Diyarbakır …..İcra Müdürlüğünün ….. esas, Diyarbakır İcra Dairesinin …..esas ve Diyarbakır …..Ağır Ceza Mahkemesinin …..esas sayılı dosyaları celbedilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dava, davacı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu zarar gören kişilere poliçe kapsamında yapılan ödemelerin, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz ve alkollü olmasına ve kaza sonrası olay yerini terkettiği iddiasıyla poliçe ve genel şartlara dayalı olarak sigorta ettirenden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, …..plaka sayılı aracın …..-…..tarihlerini kapsar şekilde davacı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigorta ettirenin ….. olduğu, sigortalı aracın ….. model ….. marka özel otomobil olduğu, kullanım amacının ise hususi olduğu olduğu, davaya konu edilen rücuya dayanak kazanın ….. tarihinde gerçekleştiği, davacı tarafından davalılar aleyhine Diyarbakır….. Asliye Mahkemesinin ….. esas ve bu dosya ile birleştirilen Diyarbakır ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile rücuya konu ödemelerin tahsiline ilişkin davaların açılldığı, Diyarbakır….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. tarihli gönderme kararı sonrası dosyanın mahkememizin ….. esasına kaydedildiği ve ….. tarihli kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin ….. tarihinde kesinleştiği, elde ki davanın ….. tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Davacı taraf, her iki davalı yönünden de sigorta poliçesi genel şartlarına dayalı olarak rücu isteminde bulunmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
Yine dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Elde ki davada, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta sözleşmesi kapsamında sigorta ettiren aleyhine sigorta poliçesi genel şartlarına dayalı olarak rücu isteminde bulunulmuş olmasına, sigorta konusu otomobil cinsi aracın kullanım amacının hususi olduğunun anlaşılmasına göre, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri gereğince sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Nedenleri yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı,kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim