Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1001 E. 2023/873 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirketleri ile davalı şirket arasında … ile …arasında farklı tarihlerde posta taşıma hizmetine ait sözleşme konulu sözleşmeler akdedildiğini, şirketlerince, 3065 sayılı KDV Kanununun 9. maddesi ve KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C.2.1.3.2.5.) bölümü uyarınca, söz konusu sözleşmelere istinaden anılan Şirkete yaptığı ödemelerden KDV tutarının 9/10’unu sorumlu sıfatıyla tevkif edip kendi vergi dairesine ödenmesi gerekmekle birlikte KDV tutarının tamamının davalı Şirkete ödendiğini, akabinde ise KDV mevzuatından kaynaklanan zorunlulukların gereği olarak 9/10 oranındaki tevkif KDV’yi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesi hükümlerine göre pişmanlıkla vergi dairesine beyan ederek ödemek durumunda kaldıklarını, söz konusu KDV tutarının vergi dairesine ödenmesi üzerine, davalıya yazılan …tarihli ve …sayılı yazıyla; “Şirketimizin KDV tevkifatı uygulamasında faturadan doğan KDV üzerinden kesinti yaparak yüklenici Şirket (davalı) adına sorumlu sıfatıyla vergi dairesine ödemekle yükümlü iken, yüklenici Şirketin de (davalının) KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Belge Düzeni” başlıklı (I/C-2.1.3.4.2.) bölümü kapsamında Şirketimize tevkifat tutarını göstermek suretiyle (tevkifatlı) fatura düzenlemek ve “Satıcıların Beyanı” başlıklı (I/C-2.1.3.4.3.2.) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde bu tevkifatlı işleme uygun şekilde 1 No.lu KDV beyannamesi vermekle yükümlü olduğu,” nun beyan edildiğini, davalı şirket tarafından katlanılması gereken vergi yükünün hak ediş ödemelerinde yükleniciye KDV’nin tevkifat yapılmaksızın tam olarak ödenmiş olması sebebiyle Şirketleri üzerinde kaldığını, bu nedenle, davalı lehine sebepsiz zenginleşme yaratan bu durum karşısında Şirketlerince adlarına vergi dairesine yatırılan …-TL’ nın iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile Davacı arasında …yılından itibaren yenilenerek devam eden ve …yılı sonuna kadar sürecek olan taşıma hizmeti sözleşmesi bulunduğunu, davacı tarafından, müvekkili şirkete …tarih ve …sayılı ile gönderilen yazıda; …, …, …, …ve …yıllarında müvekkilce sunulan hizmetin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği kapsamında sayılan ” işgücü Temin Hizmeti ” olduğunu, … oranında KDV tevkifatına tabi olduğunu, bu nedenle müvekkiline düzenlenen geçmişe dönük tüm faturalarda KDV’nin …’u oranında hesaplanan …-TL KDV’nin ve …-TL pişmanlık zammıyla birlikte ödenmesinin talep edildiğini, müvekkili ile Davacı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre, müvekkilinin …, …, …, …ve …yıllarında yüklenici sıfatıyla davacının posta maddelerinin taşınması işini yaptığını, iş süresince müvekkili tarafından %…katma değer vergisi dahil olarak düzenlenen fatura bedellerinin davacı tarafından ödendiğini, faturalarda yazılı katma değer vergisinin müvekkili tarafından KDV beyannamesiyle beyan edildiğini ve ödendiğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmeye göre yapılan işin; iş gücü temin hizmeti olmayıp, taşıma hizmeti olduğunu hali hazırda müvekkilin vergi borcu bulunmadığını, dolayısıyla mevcut sözleşme kdv genel uygulama tebliği ve …no’lu kdv sirkülerinde ifade edilen işgücü temini hizmeti olmadığını, iş nitelik itibariyle de taşımacılık faaliyeti olduğunu, …, …, …, …, …yıllarında taşımacılık hizmetinin katma değer vergisi tevkifatına tabi olduğuna dair düzenleme bulunmadığını, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk tutanağı, davacı tarafça sunulan uzman görüşü,
2-Taraflar arasında akdedilen sözleşme,
3-Davalı şirketin KDV beyannameleri,
4-Mali müşavir bilirkişinin …tarihli raporu,
5-Sayıştay uzman denetçisinin …tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, sebepsiz zenginleşme davasıdır.
Uyuşmazlık konusunun; davacı Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin, “Posta Taşıma Hizmet Sözleşmesi” akdettiği yüklenici davalı …Ticaret Limited Şirketi’ne yaptığı hakediş ödemelerinden; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğine göre Katma Değer Vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağı, tevkifat yapılacak ise sorumlunun kim olduğu ve geçmişe yönelik yapılmayan tevkifatlar için ne şekilde uygulama yapılacağı konularında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı şirketin 3065 sayılı KDV Kanununun 9. maddesi ve KDV Genel Uygulama Tebliğinin (…) bölümü uyarınca, davalı ile arasındaki Posta Taşıma Hizmetine ait sözleşmeye istinaden yüklenici şirkete yaptığı ödemelerden KDV tutarının 9/10’unu sorumlu sıfatıyla tevkif edip kendi vergi dairesine ödemesi gerekirken KDV tutarının tamamını yüklenici şirkete ödediği, akabinde ise KDV mevzuatından kaynaklanan zorunlulukların gereği olarak …oranındaki tevkif KDV’yi …sayılı Vergi Usul Kanununun …maddesi hükümlerine göre pişmanlıkla vergi dairesine beyan ederek ödediği, söz konusu KDV tutarının vergi dairesine ödenmesi üzerine, adı geçen yükleniciye hitaben yazılan …tarihli ve 6415 sayılı yazıyla; “adlarına vergi dairesine yatırılan …-TL’nin davacı şirkete iade edilmesi gerektiği, söz konusu KDV tevkifat tutarının iade edilmesini müteakip, ödemeyi tevsik eder belgeye dayanarak, …Ticaret Limited Şirketinin de ilgili dönemlere ilişkin …Nolu KDV Beyannamesinde düzeltme yapabileceği ve buna bağlı olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirlenen usul ve esaslar dairesinde, varsa vergi dairesine ödediği tutarları ve/veya sonraki döneme devreden KDV tutarlarını iade/düzeltmeye konu edebileceği, bu işlemlerin KDV mevzuatında yer alan düzenlemeler çerçevesinde, …Ticaret Limited Şirketi ile vergi dairesi arasında tesis edilmesi/tekemmül ettirilmesi gereken işlemler olduğu” belirtilerek kendilerine fuzulen ödenen tutarları iade etmesinin ihtar edildiği ve bunu müteakip kendi KDV beyanlarını düzeltebileceği ve bu suretle vergi dairesine ödediği bir KDV varsa da iade/düzeltme konusu edebileceği hususunun ifade edildiği, buna karşılık yüklenici davalı şirketin bugüne kadar söz konusu tutarı davacı şirkete ödemediği ve akabinde eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişinin …tarihli raporu ve Sayıştay uzman denetçisinin …tarihli raporu ışığında Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmede tarif edilen işin Katma Değer Vergisi Tevkifatı kapsamında olduğu, olayda KDV Tevkifatı yapmakla sorumlu kişi/kurumun davacı Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi olduğu, zamanında yapılmayan tevkifatın nasıl düzeltilmesi gerektiğinin KDV Genel Uygulama tebliğinde çok net ve açık bir şekilde ifade edildiği, bilirkişiler tarafından da denetime elverişli, açık ve anlaşılır şekilde raporlarında izah edildiği, buna göre “Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş ve Hazineye ödenmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve Hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranır.” denildiği, bu hükümlere göre satıcının bir sorumluluğunun bulunmadığı, uygulamanın buna göre yapılması gerektiği, davacının beyanname düzeltme yolu ile yanlış ve gereksiz bir şekilde Vergi İdaresine ödediği KDV’nin “Fazla ve Yersiz Ödenen KDV” hükümlerine göre geri iadesinin talep edilebileceği sonucuna varılmış, bu açıklamalar ışığında davacı aleyhine davalının bir sebepsiz zenginleşmesi görülememiştir.
Davacı şirketin dava dosyasına konu ile ilgili olarak sunduğu …tarihli uzman görüşünün dosyaya mübrez bilirkişi raporları ışığında yapılan değerlendirmesinde; uzman görüşünde ifade edilen “Bu suretle düzeltilen ve PTT A.Ş. tarafından vergi dairesine ödenen KDV tevkifatı tutarlarının yüklenici firmalardan talep edilmesinin, KDV mevzualı çerçevesinde mümkün ve uygun olduğu,” yönündeki değerlendirmenin mevzuata uygun olmadığı sonucuna varıldığı, keza verginin aslı satıcı tarafından ödense dahi ortaya çıkabilecek ceza, faiz ve zamların sorumluluğunun, mükellefiyetini zamanında yerine getirmeyen alıcıda olduğu, alıcı söz konusu vergiyi mükerrer olarak ödemişse bunu vergi dairesinden talep edebileceği, ancak verginin zamanında ödenmemesinden dolayı ortaya çıkan ceza, faiz ve zamları var ise bunları satıcıdan talep edemeyeceği sonucuna varılmakla açıklanan nedenlerle uzman görüşüne itibar edilmemiştir.
Neticeten Mahkememizce yapılan değerlendirmede; bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere, davacının ülke geneline yaygın olarak iş yapan bir A.Ş olarak, davalı ile yaptığı sözleşmenin benzerlerini, başka illerde de başka yükleniciler ile de yapmakta olduğu, bu nedenle bu yüklenicilere yapılacak ödemelerde uyulacak mevzuat usul konusunda deneyimli olduğunun kabulünün gerektiği, bu suretle her ne kadar davalı tarafından düzenlenen faturalarda KDV için …tevkifat gösterilmemiş iken, bu faturaları ödemeyip iade ederek tevkifatlı olarak düzenlenmesini talep etmesi gerekirken, yersiz olarak faturaları tam KDV bedelli olarak ödediği, sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizinin var ise alıcı davacı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’nin ödenmesi gerektiği, tevkifatın zamanında yapılmayarak verginin ödenmemesinden dolayı ortaya çıkan ceza, faiz ve zamların satıcıdan (davalıdan) talep edilemeyeceği; ancak verginin aslının alıcı/davacı tarafından mükerrer olarak ödenmesi nedeniyle, davacının mükerrer ödediği vergi aslını, davalı/yükleniciden değil, ilgili vergi dairesinden talep edebileceği, bu durumda davalının sebepsiz zenginleşmediği değerlendirilmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken …TL harcın dava açılırken alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiye …TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve ödenen harçların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
6-Davalı tarafından ödenen …TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf davada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim