Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/999 E. 2022/2137 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket tarafından kiralanan işyeri daha önce işyeri sahibi tarafından dava dışı …… Ltd. Şti isimli şirkete kiralandığını, iş bu şirketin işyerine ait …. Tesisat nolu elektrik abonesini kendi adına çevirdiğini ancak uzun süre elektrik borcunu ödemeden işyerinden ayrıldığını, müvekkili şirketin davalı tarafa defalarca başvuru yaparak tarafına borçsuz abonelik verilmesini talep ettiğini ancak davalı tarafın haksız bir şekilde bu talebini abonenin önceki borçlarını gerekçe göstererek abonelik başvurusunu reddettiğini, davalı tarafın müvekkili şirket ile sözleşme yapmaktan kaçınmasının, tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının elektrik abonelik sözleşmesi yapmamak sureti ile yarattığı muarazanın men’ine, müvekkili elektrik bağlanmadığı için işyerinden istifade edemediğinden mağdur durumda olduğunu, dava sonuna kadar tedbiren … tesisat nolu abonenin elektriğin bağlanmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen …. numaralı tesisat üzerinde yeniden abonelik tesis edilmesi mümkün olmayıp, olması gerekenin tesisat üzerindeki mevcut abonenin aboneliğinin iptal edilerek yeni talep de bulunan abonelik devir talebinin usul ve yasaya uygun olması halinde aboneliğin devrinin gerçekleştirilmesi olacağını, oysa ki, davacı tarafın usul ve yasaya uygun davranmaksızın huzurda dava açmış ise de hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi tapu kaydı, abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi, başvuru yazıları, vs…
GEREKÇE :
Dava, dava abonelik tesis edilmesi sureti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilince verilen dilekçe ve beyanlarda özetle, müvekkilinin dava konusu iş yerini kiraladığı, ancak eski abonenin borcu sebebi ile davalı tarafından elektrik aboneliği verilmediği ileri sürülmüştür. Davalı vekilince verilen dilekçe ve beyanlarda ise eski abonelik kapatılmadan yeni aboneliğin tesisinin mümkün olmadığı, tarafların yaptığı devrin muvazaalı olduğu ileri sürülmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15/7. maddesine göre; “Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemez”. Bu sebeple elektrik satış hizmeti sunan davalı şirketin, yeni aboneye, elektrik aboneliği tesis edilecek yerde önceki abonenin borcu bulunduğu sebebi ile elektrik hizmeti vermekten kaçınması mümkün değildir. Ancak özel hukukun temel ilkelerinden olan ve Medeni Kanunun 2.maddesinde ifadesini bulan “dürüst davranma” kuralına göre de “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”. Bu sebeple elektrik aboneliği tesis edilen yerde, önceki abonenin sırf borcundan kurtulmak için işyerini devretmesi karşısında yeni abonenin abonelik talebinin hukuk düzeni tarafından korunmayacağı da tabiidir. Nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/10605 E., 2016/7884 K. Sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Kural olarak; abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden o kişi, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Dolayısı ile elektrik dağıtım şirketleri, önceki abonenin borcunu yeni aboneden talep edemeyeceği gibi yeni aboneliğin tesisi için de bu borcun ödenmesini isteyemez. Ancak, davalı dağıtım şirketi vekili cevap dilekçesinde; önceki abonenin borçlarından kurtulmak için muvazaalı kira sözleşmesi yapıldığını iddia etmiştir. Buna göre, mahkemece; muvazaa iddiası açısından SGK’dan işyeri açılış dosyası, vergi dairesinden işyeri açılış-kapanış dosyası dosya içerisine alınmalı, davalı kurum çalışanları tarafından tutulan …..2014 tarihli tutanak mümzileri dinlenmeli, dava konusu fabrikanın önceki borçları ile ilgili icra ve dava dosyaları getirtilerek önceki abone ile davacı arasında bir bağ bulunup bulunmadığı araştırılmalı; bu eksikler giderildikten sonra bir karar verilmelidir”.Dolayısıyla dava konusu yerin davacı şirket tarafından işletilip işletilmediği konusunda tahkikat yapılmıştır. Bu kapsamda kolluk birimlerinden dava konusu yerin kim tarafından işletildiği konusunda araştırma yapılması istenilmiş ve tutulan ….2022 tarihli tutanaktan ‘’…. Mahallesi …. Bulvarı no:….’’ adresindeki işyerinde … market alanında faaliyette bulunulduğu ve davacı şirket tarafından işletildiği anlaşılmıştır.
Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak davacının faaliyet alanı, faaliyet adresi ile ortaklarına ait bilgiler ile dava dışı önceki abonenin ortaklarına ve faaliyet adresine ilişkin bilgiler istemiştir. Gelen yazı cevabına göre her iki şirketin faaliyet adreslerinin farklı olduğu, şirket ortaklarının da farklı kişiler olduğu, davacı şirketin faaliyet merkezinin ‘‘…. Mahallesi …. Bulvarı no:….’’ adresi olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan bu belgelere göre davacının sunduğu kira sözleşmesinde bahsi geçen ‘’…. Mahallesi …. ….. Bulvarı no:….’’ adresinde bulunan işyerinin marketçilik işiyle iştigal ettiği, davacı tarafından işletildiği anlaşımıştır.
Bu durumda, yapılan tahkikat sonucunda davacının kiraladığı işyerini gerçekten işlettiği, devir ilişkisinde davalının iddia ettiği üzere bir muvazaa bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalının, davacıya elektrik aboneliği vermemesine yönelik işleminin herhangi bir somut gerekçeye dayanmadığı, devrin muvazaalı olmadığı tespit edildiğinden açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-DAVANIN KABULÜNE
1-… Mah. … Bulvarı No: …. adresinde bulunan iş yerinde davalı tarafından elektrik aboneliği tesisine, muarazanın bu şekilde giderilmesine,
2-59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 148,28 TL tebligat gideri olmak üzere toplamda 266,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Yatırılması gereken 80,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalından alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342. maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343. maddesi gereğince Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.

Katip Hakim