Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14/09/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı gönderme kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir ( 5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay 5. HD 21/02/2022 tarih 2022/1760 Esas 2022/2689 Karar – İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 01/03/2022 tarih 2022/332 Esas 2022/343 Karar, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarih 2021/3490 Esas 2022/755 Karar)
Yapılan açıklamalar uyarınca Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği iş bu davanın 01/09/2021 tarihinden önce açıldığı, yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olup, derdest dosyaların devrine yönelik bir düzenleme de bulunmadığından dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dosyanın Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iadesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi.
Katip Hakim