Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/958 E. 2022/334 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Davalının, 140.000,00 TL miktarlı 01/08/2018 tanzim tarihli, 25/03/2019 vade tarihli senet ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, Diyarbakır İcra Dairesi Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında hazırlanan Örnek No 10 ödeme emrinin haksız ve hukuka aykırı olup, bu ödeme emrine karşı yasal süre içerisinde borca ve imzaya itiraz edildiğini, icra takibi açılmadan önce Diyarbakır 8. Asliye Hukuk Mahkemesinden … D.iş ile ihtiyati haciz kararı aldırıldığını, ancak müvekkilleri ile davalı alacaklı arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, senet üzerinde yer alan kaşe ve imzalaırn müvekkili tarafından doldurulmadığını, ayrıca senedin ciro silsilesinin de kopuk olduğunu, nitekim senedin arka yüzünde ilk ciro olarak müvekkilinin cirosu bulunması gerekirken alacaklının cirosunun bulunduğunu, ekte sunulan Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı imza tetkiki konulu bilirkişi raporunda takip konusu senetteki imzanın müvekkil yetkilisi ….’nın el ürünü olmadığının tespit edildiğini, anılan işlemleri gerçekleştiren kişi ve kişilerle ilgili 16.04.2019 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi evrakta sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, açıklanan gerekçelerle müvekkil şirketin öncelikli olarak davalı alacaklıya borçlu olmadıklarının tespiti ile beraber borca, faize, ihtiyati haciz karşı tarafın avukatlık ücretine ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, hesaplar üzerinde yer alan haciz-bloke işlemleri nedeniyle müvekkilinin ticari faaliyeti durma noktasına geldiğini, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhine, müvekkil talebi üzerine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, “İİK’nun 169/a-6. maddesi hükmüne göre, borçlunun itirazının esasa dair sebeplerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhine, borçlunun talebi üzerine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedileceğini, somut olayda, yapılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen raporda takibe konu senetteki imzanın borçluya ait olduğu, senedin miktarının öncelikle “1.000” “Bin Türklirası” olarak belirlendiği, daha sonra ekleme tahrifat yapılarak “101.000” “Yüzbirbin Türklirası” okunur haline getirilerek tahrifat yapıldığının görüldüğünü, o halde, mahkemece, borçlunun tahrifat itirazı kabul edildiğine ve borçlu vekili 03.05.2013 tarihli dava dilekçesinde tazminat talebinde bulunduğuna göre, yukarda açıklanan İİK’nun 169/a-6. maddesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiği halde, borçlunun tazminat talebinin kötüniyet ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu senedi imzalamamış olmasına rağmen müvekkili şirketin taşınmaz mallarına ve hesaplarına haciz koymak suretiyle davalının borcun tahsiline çalışmış olmasından dolayı takibin iptali ile takip dosyasında aldığı ihtiyati haciz için teminat karşılığında icra dairesi veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için iş bu menfi tespit davası açılması zorunluluğu hasıl olduğunu belirtmiş, bu nedenle dosya borcunun tamamı ile ve %15 oranında teminat yatırmaları halinde dosyadaki teminat karşılığında icra dairesi veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket hakkında başlatılan takibin, Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı imza tetkiki konulu bilirkişi raporunda takip konusu senetteki imzanın müvekkil yetkilisi ….’nın el ürünü olmadığı anlaşılması sebebiyle kambiyo senedi vasfında olmadığı sabit olmasından ötürü İİK 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline veya icranın geri bırakılmasına, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhine, borçlunun talebi üzerine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Davacı yanın her ne kadar Mahmeye başvurarak Diyarbakır İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibine konu edilen senetteki imzanın şirket temsilcisi ….’a ait olmadığını ileri sürerek İİK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi için dava açmış ise de, somut uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunun 5 A. maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa başvuru dava şartı olup arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda açılan dava İK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi olup, söz konusu davada görevli mahkeme 170/a 2 bendine göre İcra Mahkemesi olup açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın her ne kadar Mahkemeye başvurarak Diyarbakır İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibine konu edilen imzanın şirket temsilcisi ….’a ait olmadığını ileri sürerek İİK 170/a maddesi gereği dava açmış ise de, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının temsilcisi olan ….’ın, ….’in temsilcisi ve ortağı olduğu …. Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin ….’dan ekte sundukları daire satış sözleşmesine göre satın aldığı ve daha sonra şirket ortaklık payı karşılığı devraldığı, ancak tapuda tescil edilmeyen …. İli …..İlçesi …. Mahallesi …. parsel numarada bulunan …. nolu bağımsız bölümü 07.08.2017 tarihinde müvekkilin vekili sıfatıyla ….’dan şirketini temsilen satın almış ve davacı şirketi adına/lehine ipotek işlemi tesis ettiğini, davacının temsilcisi ….’ın, müvekkiline ait olan … İli …. İlçesi … Mahallesi …. parsel numarada bulunan bağımsız bölüm 07.08.2017 tarihinde kendi adına tescil ettirilmiş ve davalı lehine ipotek tesis ettirilmiş, ancak daireye ilişkin bedelin ne davalı tarafça ne de davalının temsilcisi …. tarafından ödenmediğini, uzun süre müvekkil davacı tarafın ve onun temsilcisi …. tarafından oyalanmış, en sonunda …. tarafından temsilcisi olduğu şirket adına müvekkile 140.000 TL’şer olmak üzere 2 adet senedi düzenleyerek aracı konumunda olan ….’ya teslim ettiğini, müvekkilinin kendisine daire satış bedeline karşılık olarak teslim edilen 25.03.2019 vade tarihli 140.000 TL senede karşı Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı ve …. hakkında icra takibine girişilmiş olup, davacı ve …. tarafından imzaya itiraz ederek Diyarbakır İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava açıldığını, müvekkilinin kendisine teslim edilen 25.05.2019 vade tarihli 140.000 TL bedelli senede karşı Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmış ve Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulduğunu, ipotek sahibi/lehdarı davacı ile davacının temsilcisi …. müvekkile …. adına kayıtlı ….. İli …. İlçesi … Mahallesi …. parsel numarada bulunan ….. nolu bağımsız bölümü 07.08.2017 Tarihinde müvekkilinin vekili sıfatıyla ….’dan satın almasına rağmen bu bedel müvekkile ödenmemiş, …. tarafından müvekkile teslim edilen senetler başka birine imzalattırılarak müvekkil zarara uğratıldığını, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN reddine, hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine, İİK’na göre dava değerinin en az %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır 8. Asliye Hukuk Mahkemesinden….. … D.iş ile ihtiyati haciz kararı, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava,İcra ve İflas Kanunu 170/a maddesi uyarınca takibin iptali ve icranın geri bırakılması istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili İİK m. 170/a maddesi gereğince takibin iptali ve icranın geri bırakılmasını talep etmektedir. Anılan madde uyarınca,
Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti:
Madde 170/a – (Ek: 18/2/1965-538/85 md.)
‘‘Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir.
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.’’
Kanunun açık düzenlemesi karşısında, uyuşmazlığın icra hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu durumda uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığından icra hukuk mahkemesinde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği, mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Diyarbakır İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114 ve 115 mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır