Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2022/382 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Asıl borçlu …………… Limited Şirketi firması ve kefillerinin müvekkili Bankanın…………… Şubesi ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalamış olduklarını, bu sözleşmeye istinaden Taksitli Ticari Kredi tahsis edildiğini, Davalı ………….. ve……………’nin anılan sözleşmelerde müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu ve borçtan sorumlu olduklarını, asıl borçlu firmanın takibe konu edilen borcunu ödememesi üzerine, borcun ödenmesi, gönderilen ihtarnameler ile bildirilmiş, davalılara da müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla noter ihtarı gönderilmiş olduğunu, kredi borçlusu firma ile yapılan görüşmeler ve gönderilen kat ihtarnamelerine rağmen borçların ödenmemesi üzerine, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …………… Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatılmış ve borçlular tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edilmiş olduğunu, haksız olarak takibe itiraz eden borçlular hakkında takibe devam olunabilmesi adına, 7155 sayılı Kanunla 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere ticari davalarda arabuluculuk müessesine başvuru zorunlu hale getirildiğinden, müvekkili banka tarafından öncelikle Diyarbakır Arabuluculuk Bürosu’na ………….. Büro Dosya Numarası (Arabuluculuk Numarası:…………… üzerinden başvuruda bulunulmuş ve uzlaşma sağlanamamış olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınamaması üzerine, müvekkili banka alacağının tahsil edilebilmesi için dava açma zorunluluklarının olduğunu, davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın davasını hak düşürücü süre olan 1 yıllık süre içerisinde açmamış olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkillerinin bankaya ödemesini düzenli bir şekilde yaptığını, bu nedenle müvekkillerinin borcu olduğu iddiası ile icra takibi başlatılmış olmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, banka evraklarının incelenmesini talep ettiklerini, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra müvekkillerinin Diyarbakır İcra Müdürlüğünün………… E. sayılı takip dosyasındaki borç miktarınca bir borcunun olmadığının tespit edileceğini, davacı tarafça müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatmışsa da takibe konu olan borcun KGF teminatlı krediden kaynaklı olduğunu ve davacının iş bu borcu müvekkillerinden değil; öncelikle Kredi Garanti Fonu(KGF)na başvurarak talep etmesi gerektiğini, kaldı ki, davacı bankanın müvekkillerine göndermiş olduğu Van 1.Noterliğinin 15.08.2019 tarih ve ……….. yev. sayılı ihtarnamesinde de kredilerin KGF teminatlı olduğunun belirtildiğini, davacı bankanın, müvekkilinin ………….. Şirketi’nin borcuna ilişkin olarak müvekkili …..’nin kefil olduğunu belirttiğini, ancak müvekkilinin herhangi bir kefilliğinin bulunmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkilleri aleyhine açılan davanın öncelikle usul yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise hukuki dayanaktan yoksun olan işbu itirazın iptali davasının ve icra-inkâr tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün ………….. Esas sayılı dosyası, 26/06/2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı, 15/10/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, Van 1. Noterliği’nin 15.08.2019 tarihli kat ihtarnamesi, kat ihtarnamesinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbataları ve sair evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Takibe dayanak olan kredinin açılış tarihi, asıl borçlu şirket hesabına virman edildiği tarih, ödenmeyen taksit miktarı, akdedilen GKS çerçevesinde davacının talep edebileceği akdi ve temerrüt faiz oranı, davalı kefil yönünden İİK 68/b. uygulanamayacağı gözetilerek ve TBK 586.maddesi nazara alınarak temerrüt tarihi ve bu suretle kabul anlamına gelmemek şartı ile takip tarihi itibari ile alacak miktarının banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 31.12.2021 tarihli sunulan raporda;
“Davacı …………….. A.Ş.’nin müşterisi ……………. Tic. Ltd.Şti. Firmasına kredi limitleri açtığı, bu kapsamda kredilerin kullandırılması aşamasından önce de kredi sözleşmeleri ve bilimum kefaletler (KREDİ GARANTİ FONU ve Firma Ortaklarının Kefaletleri) aldığı tespit edilmiştir.
Davalı …………..Tic. Ltd. Şti. firmasının kredi borçlarında aksamalar oluşmasına müteakip Davacı Banka tarafından “Davalı Borçlu Firma lehine” yapılandırma aşamasına geçildiği gözlemlenmiş olup, Davacı Banka tarafından izlenen safahatlar irdelendiğinde; Firmanın yapılandırma akabinde borçlarını ödememeye devam etmesi süreçlerinden sonra Davacı Bankanın takip aşamalarına geçtiği ve ilgili aşamalardan “İhtarname, Takip Talebi ve İlamsız Takiplerde Ödeme Emri süreçlerinde Genel Nakdi ve Gayrinakdi Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde hareket ettiği,
Davalılar tarafından imzalanan “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Sözleşmesi” dönemi irdelendiğinde Müteselsil Kefil” konumunda olan Davalı………….. ve …………..’nin “18.04.2018 tarih, 9561 sayılı ve 1005 sayfa numaralı Ticaret Sicil Gazetesinden” de anlaşılacağı üzere ……………..Tic. Ltd. Şti. firmasına ortak olmalarından kaynaklı olarak “17 Nisan 2013 tarihli ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6455 sayılı Kanunun 77 nci maddesi ile Borçlar Kanununun söz konusu 584 üncü maddesi” gereğince de eş muvafakatnamesinin alınmasına gerek olmadığı,
Davalı …………. ve …………..’nin “Müteselsil Kefil” sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalamalarından dolayı Davacı Bankanın “Madde 487 – Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhde etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhinde takibat icra edebilir.” kanun hükmü çerçevesinde usulüne Uygun yol izlediği gözlemlediği,
Davalı firmanın Kredi Borçlarına, 750.000,00 TL tutarın %85’ine tekabül eden 637.500,00 TL tutara kadar kefil olan KGF’nin, 20.08.2020 tarihinde Davacı Bankaya 522.839.29 TL ödeme yaptığı, ancak;
1. 31.10.2016 tarih ve 2016/9538 Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine ilişkin Bakanlar Kurulu Karar’ının Cumhurbaşkanı Kararı ile değişik meri 6. Maddesinde yer alan “1” ve “7” hükümler kapsamında, KGF nin ödeme yapması halinde dahi TEMERRÜT ve KANUNİ TAKİP süreçlerinin Kredi veren Banka tarafından toplam tutar üzerinden devam edeceği,
2. Kredi Garanti fonu ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında imzalanan protokolde ve yine Banka ile Kredi Garanti Fonu A.Ş. arasında imzalanan “Hazine Destekli Kefalet İşlemleri Protokolünde” ilgili hususların düzenlendiği, kredi veren protokolünün “Hazine Destekli Kefaletlerde Tazmin, Takip ve Tahsilat Süreçlerine ilişkin hükümler” bölümünde yer alan “1.2 Hazine Destekli Kefaletlerde Takip Ve Tahsilat Süreçlerle İlişkin Usul Ve Esaslar” 1. ve 3, maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde “Kanuni takip işlemlerinde takibe konu alacak miktarının düşmeyeceği ve yararlanıcı ile kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan Kanuni takibi sürdürmenin Kredi verenin yükümlülüğünde olduğu” hükümlerinin yer aldığı,
Bu sebepler işiğinda KGF tarafından ilgili borca ödeme yapmış olsa bile, Davacı Bankanın tüm bakiye üzerinde takip süreçlerine devam etmesinin, belirlenen yasa ve protokoller çerçevesinde olduğu,
Takip safahatına geçiş aşamasında başlatılan ANAPARA/FAİZ/BSMV/KKDF tutarlarının sözleşme koşulları çerçevesinde olduğu ve ayrıca İcra Takip safahatında belirlenen %58,8 temerrüt faiz oranının taraflar arasında imzalanan “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Sözleşmesi” hükmü kapsamında bir oran olduğu,
Bilirkişiliğimizce yerinde inceleme kapsamında yapılan “Eski tarihli Sorgulama Ekranı” nda 28.08.2019 tarihli “Cari Faiz Oranının 429.4” olduğu ve Davalı Firma aleyhine 11.09.2019 tarihinde Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü nezdinde Takip talebinin yapıldığı tarih itibariyle Banka Kayıtlarında Temerrüt Faiz Oranının %58,8 olduğu, bu kapsamda Bilirkişiliğimiz tarafından yapılan tespitler sıralamasının 5. tespit detayında yer alan ve Davacı Banka tarafından başlatılan İcra takip tutarının doğru hesaplandığı” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı …………..Ltd. Şti ile genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar…………… ve ………..’nin söz konusu krediyi müteselsil kefil oldukları, kullandırılan kredi sebebiyle Diyarbakır İcra Md.nün ………….. Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalılar tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş, davalılar vekili tarafından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, kredinin KGF destekli olduğu bu nedenle öncelikle Kredi Garanti Fonuna başvurularak alacağın talep edilmesinin gerektiği, davalılar ………….’nin kefilliğinin geçerli olmadığı, eş rızasının bulunmadığı ayrıca ana para ve faiz miktarının neye göre hesaplandığının belli olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı …………. tarafından kullandırılan kredinin ve davalı gerçek kişilerin kefilliklerinin geçerli olup olmadığı, söz konusu kredi kullandırımı sebebiyle davalıların borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı, bu tespitler doğrultusunda davacı tarafından başlatılan takibin haklı olup olmadığı noktasında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmelerden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün 2019/169250 Esas sayılı dosyası üzerinden davalılar …………. Ltd.Şti, ………….. ve …………. hakkında 661.722,49 asıl alacak, 36.364,96 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.818,25 TL BSMV olmak üzere toplam 699.905,70 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar vekili tarafından süresinde 24.09.2019 tarihinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğine ilişkin icra dosyası içerisinde herhangi bir tebliğ evrakı bulunmadığı anlaşılmakla iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı ……………. Ltd.Şti ile 15/10/2018 tarihinde 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı davalılar……………. ve ………….’nin söz konusu kredilere müteselsil kefil oldukları, her ne kadar davalı vekili tarafından davalılardan ………….’nin kefil olmadığı ve eş rızasının da bulunmadığı belirtilmiş ise de davalı ………….’nin davalı kredi kullanan………….. Ltd.Şti’nin ortağı olduğu, TBK 584/3 maddesi uyarınca kefil olabilmelesi için eş rızalarının bulunmasının gerekmediği, diğer şekil şartlarının da yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalı……………’nin kefilliğinin yasa ve mevzuata uygun olduğu anlaşılmış, söz konusu kredinin ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından Van 1. Noterliği’nin 15.08.2019 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından borcun ödenmemesi sebebiyle Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …………. Esas sayılı dosyası ile 661.722,49 asıl alacak, 36.364,96 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.818,25 TL BSMV olmak üzere toplam 699.905,70 TL üzerinden takip başlatıldığı, takibe davalılar tarafından süresinde itiraz edildiği ve yine süresinde davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, mahkememizce davalıların borcunun hesaplanması amacıyla aldırılan 31.12.2021 tarihli rapor ile davalıların kredi sözleşmesi sebebiyle ödenmeyen borcunun 661.722,49 TL asıl alacak, 36.364,96 TL işlemiş faiz, 1.818,70 TL BSMV olmak üzere toplam 699.905,70 TL olduğu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile takip miktarının örtüştüğü anlaşılmakla her ne kadar davalılar vekili tarafından kullandırılan kredinin KGF destekli olduğu öncelikle KGF’ye başvurulması gerektiği yönündeki itirazların ise kredi kullandıran banka tarafından borçlular aleyhine yapılacak takip sonrasında borcun ödenmemesi halinde KGF tarafından borcun ödenmesinin taahhüt edildiği, bu suretle kullandırılan kredilerin KGF destekli olmasının davalıların sorumluluğunu etkilemediği gibi davacının kredi kullanan ve kefil olanlara karşı başvuru hakkı ve takip yapmasına engel teşkil etmediği değerlendirilmekle davanın kabulü ile takibin aynı şartlarla devamına karar vermek gerekmiş, alacak likit olduğundan 699.905,70 TL alacak üzerinden davacı lehine %20 inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kabulü ile davalının Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …………… esas sayılı takip dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 139.981,14TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 87,80 TL harcın peşin alınan 8.453,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.365,31‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti 258,00 TL, bilirkişi masrafı 800,00 TL olmak üzere toplam 1.111,30 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 52.045,29 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Başkan Üye Üye Katip