Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/947 E. 2022/336 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin 24/06/2021 tarihli dava dilekçesinde; Dava öncesi 6102 Sayılı TTK’nın 4.md.uyarınca ticari sayılması ve 5/A maddesinde yer alan zorunlu arabuluculuk kapsamında olması nedeni ile dava öncesi arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşmaya varamadıklarını, iş bu nedenle bu davayı açtıklarını, müvekkili sigorta şirketine 19/09+/2020 başlangıç, 19/09/2021 bitiş tarihli …… no’lu Kasko poliçesi ile sigortalı ….’ya ait …. plakalı aracın 17/01/2021 tarih ve saat 22:15 sıralarında sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracıyla …. önünden …. caddesine çıkış yapmak istediği esnada aracın sağ ön köşe ve tampon kısımlarıyla yola dökülen kum birikintisine çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkili sigorta şirketince aldırılan ekspertiz raporuna istinaden hasar gören araç sahibine ödeme yaptığını, kaza tespit tutanağına göre yolun bakım ve onarımından sorumlu olan kuruluşun kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu nedenle kusura isabet eden 3.011,03TL için …. Belediye Başkanlığına rücu edilmesi gerektiğinin kabul edildiğini, müvekkili şirketçe yapılan ödemenin rücuen tahsili TTK 1481md.uyarınca talep edildiğini, iş bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.011,03TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP :Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile ; Açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkil idarenin kusurlu olduğu belirttiğini, davacının bu iddiasına katılmalarının mümkün olmadığını, ekte sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere kaza müvekkil idarenin sorumluluk alanı dışında meydana geldiğini, bu nedenle davacı tarafın müvekkiline kusur izafe etmesinin ilmi ve yasal hiçbir dayanağının bulunmadığını, dava dilekçesinde meydana gelen zarar nedeniyle 3011,03TL talep edilmiş ve bu bedele ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi talep edildiğini, davacı tarafça talep edilen bu miktarda fazla olup mahkemece araştırılarak tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafı talep ettiği en yüksek banka mevduat faiz oranının da yasal olmayıp, işbu talebin de reddinin gerektiğini belirtmiş, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, arabuluculuk tutanağı, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Diyarbakır 8.Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 kararına istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatınrücuen istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.(Yargıtay 17. H.D. 2016/12639 e, 2017/5840 K. )
Davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı gerçek kişiye ait aracın davalı bakım ve gözetiminde bulunan yoldaki kum birikintisine çarpması sonucu uğradığı hasar için yapılan ödemeden dolayırücuen tazmin için işbu dava açılmışsa da; davacı şirket nezdindeki sigortalının gerçek kişi olduğu, kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, dava dışı gerçek kişinintacir olmadığı, esasen bu yönde bir iddianın da bulunmadığı, yukarıdaki açıklama doğrultusunda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmamış olsaydı sigortalı gerçek kişinin açacağı davanın asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği, bu durumda da işbu davanın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114 ve 115 mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır