Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2022/276 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLERİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 11/08/2014 günü ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracın yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde …. plaka sayılı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, olay ile ilgili olarak Diyarbakır C.Başsavcılığı’nın ….. Soruşturma numaralı dosyasıyla soruşturma başlatılmış olduğunu, dosyanın derdest olduğunu, …. adına tescilli, ……’ın sürücü olduğu …. plaka sayılı aracın davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, zararın karşılanması için davalıya yaptıkları başvuruya rağmen 15 günlük yasal süresi içinde taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 07/09/2016 tarihinde temerrüte düşmüş olduğunu, Müvekkilinin …. Üniveresitesi Hastaneleri Acil Tıp biriminde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kaza sonucu artık hayatına engelli bir birey olarak devam etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin gördüğü zarar nedeniyle halen tedaviye devam etmekte olduğunu, müvekkilinin günlük yaşamını sürdürürken, herkese göre daha fazla güç (efor) harcayacak, yapmakta olduğu işi icra edemediğini, bu durumun ailesine ayrıca yük oluşturacak, müvekkile destek olma babında, zamanlarını müvekkilin yaptığı işlere de ayırarak geçireceklerini, müvekkilin kaza dolayısıyla özürlü duruma geldiğini, gerek iyileşme süresi içerisinde gerekse bundan sonraki sürede başkasının yardımıyla ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldığını, bu nedenle yardımcı bakıcı tazminatının da hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ettiklerini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 107. Maddesine göre Belirsiz alacak davası olarak dava açtıklarını belirterek, sigorta limiti çerçevesinde,100,00 TL mesleki işten kalma ve iş göremezlik tazminatı 100,00 TL yardımcı bakıcı ücreti olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesine yazılı delillerini eklemediğini ve taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle karşı delil sunma ve davacının delillerine karşı her türlü beyan haklarımızı saklı tuttuklarını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 121’e göre dava dilekçesinde sözü edilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yapılması ve gerekli posta giderinin pul olarak verilmesi zorunlu olduğunu, …… adına kayıtlı ….. plaka nolu aracın, müvekkil şirket nezdinde ……. nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, söz konusu trafik kazasının 11/08/2014 tarihinde meydana geldiğini, bununla beraber söz konusu trafik kazası nedeniyle de takipsizlik kararı verildiğini ve müvekkil şirkete başvuru tarihinin 19/08/2016 olduğunu, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin 2 yıl içinde zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla zamanaşımından davanın reddi kararı verilmesi gerektiğini, TTK. 1292. md’si ve 1299.md’si dikkate alındığında rizikonun gerçekleştiğinin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava ve talep haklarının ileri sürülmesi gerektiğini, 11/08/2014 tarihinde meydana gelen kazada ….. plaka nolu aracın sürücüsünün kasıtlı eylemi, ağır kusuru, yasal sınırlar üzerinde alkollü olup olmadığı, istiap haddini aşıp aşmadığı ve sürücü belgesinin olup olmadığı hususlarının mahkemece araştırılması gerektiğini, bu durumlardan birinin varlığı halinde poliçe umumi şartlarına aykırılık sebebiyle müvekkil şirketin meydana gelen zararı ödeme yükümlülüğü olmayacağını, kazadan hemen sonra trafik polisleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında yayanın (mağdurun) kusurlu olduğu ve KTK madde 68/1-b-3 kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, dolayısıyla kendi kusurundan kaynaklı oluşan bir kazada tazminat istemesi haksız olduğunu, davalı şirketin tanzim yükümlülüğü altında olduğu düşünülse bile, rizikonun gerçekleşmesi halinde ancak hakikatten uğranılan maddi zararı tazminle yüküm olacağı olacağını, bu nedenle, zarar tutarının davacı tarafça usulüne uygun deliller ile ispatlanması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen teminat tutarı ile sınırlı olduğunu, davanın kabulü halinde dahi Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre müvekkil şirketin vekalet ücreti ve yargılama masraflarından ve harçlarından sorumluluğunun poliçe limiti ile orantılı olması gerektiğini belirtmiş, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde; Davalı tarafın, HMK m.121 ve 122 gereğince delilleri tebliğ ettirmediklerini iddia ettiğini, ancak dava dilekçelerinde dayandıkları delillerin açıklandığını ve ellerinde bulunanları da dosyaya ibraz ettiklerini, davalının, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, temerrüde düşmediğini iddia ettiğini, ancak usulüne uygun yaptıkları başvuruya rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmayarak temerrüde düştüğünü, davalının, davanın 2 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmadığını, soruşturma dosyasının takipsizlikle sonuçlandığını idddia etmişse de, bu hususun doğru olmadığını, olayla ilgili olarak Diyarbakır C.Başsavcılığı’nın ….. numaralı soruşturma dosyasıyla soruşturma devam ettiğini, ayrıca olayda uygulanacak zamanaşımının 2 yıllık zamanaşımı değil, ceza yargılamasında öngörülen zaman aşımı süresi olduğunu, davalının bu hususa ilişkin iddialarının reddinin gerektiğini, davalının sair itirazlarının hukuki dayanağı olmadığından reddine karar verilmesini gerektiğini, müvekkilin bedensel zarardan kaynaklı tazminatının, davalının temerrüdü tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu, ATK raporu, vs…

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
11/08/2014 günü saat 07:50 sıralarında, dava dışı sürücü …..’ın idaresindeki ….. plakalı kamyonetle, seyir halindeyken karşıya geçmek için sol taraf orta ayırıcıdan yola giren davacı yaya ….’e aracın ön kısımlarından çaptığı yaralanmayla neticelenen dava konusu kazanın meydana geldiği,
Trafik kazası tesbit tutanağında davacı yaya ……’in “ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadğı geçit ve kavşaklarda yaklaşan aracın uzaklık ve hızını gözönüne almadan veya gözönüne aldığı halde uygun zamanda geçmemekle” kural ihlali yaptığının belirtildiği,
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben düzenlenmiş bilirkişi raporu’nda, sürücü ……’ın tali , yaya ……’in asli kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda, dava dışı sürücü …..’ın, sevk ve idaresindeki kamyonet ile gündüz vakti sol şeridini takiben mahal şartlarına gerekli dikkati göstermeden seyrettiği yolun olay yeri kesiminde karşıya geçmek için zeminden yüksekliği 15-20cm olan sol taraf orta ayırıcıdan yakın mesafeden kontrolsüzce seyir yoluna giren davacı yaya ……’e çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılığıyla kusurlu görüldüğü, davacı yaya ……’in, orta ayırıcı ile bölünmüş yolun olay yeri geçit bulunmayan kesiminden karşıya geçişini, yola giriş öncesi gelen araçların kendisine olan uzaklık ve hızlarını kontrol edip trafiğin müsait anını gözeterek yapması gerekirken anılan hususun aksine can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce yola girerek gerçekleştirmek isterken yakın mesafeden seyir yoluna girdiği geçiş hakkına sahip dava dışı sürücü …… idaresindeki kamyonet tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı bu hareketleri nedeniyle kusurlu görüldüğü, mahkememizce yapılan değerlendirmede objektif ve bilimsel verilere uygun ATK raporunun hükme esas alınarak, dava dışı sürücü …..’ın %15(yüzdeonbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …..’in %85 (yüzdeseksenbeş) oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Maluliyet ve bakıcıya ihtiyaç yönünden alınan ATK raporunda davacının maluliyet oranının % 54 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren on iki aya kadar uzayabileceği ve üç ay davacının başkasının bakımına muhtaç olduğunun mütalaa edildiği görülmüş, davacının tazminat hesabı yönünden dosyanın aktüer hesabı için bilirkişiye verildiği, anayasa mahkemesinin genel şartların ilgili verdiği iptal kararı ve sonrasındaki yargısal uygulamalar doğrultusunda ve davacının 4.08.2020 tarihinde vefat ettiği de dikkate alınarak gerekli hesaplamaları yapıldığı, davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararı toplamının 8.765,60-TL, bakıcı gideri zararının 510,30-TL olarak hesaplandığı, mahkememizce bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğünün ispat edilemediği, bu nedenle dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
8.765,60-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve 510,30-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.275,90-TL tazminatın dava tarihi olan 01/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan ( poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafın başvuru, peşin ve tamamla harcının toplamı olan 130,70 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 50,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davanın kabul ve red oranı gereği yatırılması gereken 633,63 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından tebligat, posta, ATK ve bilirkişi gideri olarak harcanan toplamda 970,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gereği 514,16 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 455,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinden istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır