Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/825 E. 2021/43 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde; Müvekkilin 01.04.2021 tarihinde sehven davalı şirketin T.C … Bankası A.Ş TR … iban numaralı hesabına 49.300,00 TL ödeme yaptığını, müvekkil bu ödemeyi sehven yaptığını, müvekkili ile kardeşinin aynı ismi taşıdığını, kardeşlerin isimlerinin aynı olması nedeniyle müvekkilin kardeşini herkes … olarak tanıyıp bildiğini, müvekkilin de kendini … olarak tanıttığını, müvekkilinin kardeşi dava dışı …’ den borç para aldığını ve karşılığında 01.04.2021 vade tarihli 49.300,00 TL bedelli bonoyu tanzim edip, borcuna karşılık verdiğini, borcun vadesi geldiği zaman alacaklı …. ‘ün müvekkilinin kardeşine senedin karşılığı olan bedelin ödenmesi için kendi adına kayıtlı iban numarasını gönderecekken, sehven davalı şirkete ait TR … iban numarasını gönderdiğini, …’e olan borcunu ödemesi için müvekkilinin kardeşinin bu iban numarasını abisi olan müvekkile gönderdiğini, müvekkilinin de kardeşini …’e olan borcunu ödemek için davalıya ait … Bankası A.Ş’nin TR … iban numaralı hesabına 49.300,00 TL ödeme yaptığını ve açıklama kısmına kardeşinin … ismini yazdığını, müvekkilinin ve kardeşinin davalı şirket ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin Diyarbakır’da bir lokantada çalıştığını, müvekkilinin kendisine sehven gönderilen iban numarası doğrultusunda ödeme yaptığını, ancak daha sonra alacaklı …’ün müvekkili tarafından yapılan ödemenin kendi hesabına yapılmadığını farkedince yapılan ödemenin davalı şirket hesabına yapıldığını öğrendiğini, sehven yapılan ödemenin iadesi için Diyarbakır Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapılmış ve 2021/638 büro dosya numarası, … arabuluculuk numarası ile 21.06.2021 tarihinde yapılan toplantıda davalı şirketin adresinden ayrılmış olması nedeniyle anlaşamama şeklinde arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, arabuluculuk tutanağından da anlaşılacağı gibi davalı şirketin adresine ulaşılamamaktadır, bu husus şirketin borca batık olması durumunu gösterdiğini, davalı şirket tarafından hesabındaki paranın çekilmesi durumunda telafisi imkansız zararların doğması muhtemel olacağını belirtmiş, bu nedenle Müvekkili tarafından davalı adına kayıtlı … Bankası A.Ş’ nin TR … iban numaralı hesaba 01.04.2021 tarihinde yatırılan 49.300,00 TL’ nin gerek üçüncü şahıslara gerekse davalıya ödenmemesi için İHTİYATİ TEDBİR konulmasını Mahkememizden talep etmiştir.
Diyarbakır 5.Asliye Hukuk Mahkemesi .. Esas … Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 kararına istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir.
KABUL VE GEREKÇE :
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır.
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası, Türk Borçlar Kanununun ilgili maddelerinde yer alan hükümler gereğince, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığı üzerinden ya da emeğinden zenginleşen kişiler aleyhinde olayın mağdurları tarafından açılacak bir alacak davası türüdür.
HMK 2/1 maddesi gereğince dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda, davacı talebinin yanlış yapılan havale işlemi sebebiyle sebebpsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak talebi olduğu, bu suretle 01.07.2021 tarihinde açılan ve temel ilişkide sebepsiz zenginleşmeye dayanan davanın, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan, diğer anlatımla bu maddede TBK’na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından eldeki davanın mutlak ticari dava olarak kabul edilmeyeceği, yine davacının tacir sıfatı bulunmadığı, bu suretle davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinin de olmadığı saptanmakla, HMK 2 mad. gereğince dava esası ve HMK 390/1 mad. gereğince tedbir talebi yönünden görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmıştır.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip Başkan