Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/818 E. 2022/371 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2014
KARAR TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının tefecilik işleri yapan bir şahıs olduğunu, ekonomik durumu kötü olan müvekkilinin 20.000,00 TL karşılığında müvekkilinde takibe konu 63.000,00 TL bonoyu aldığını, icra takibine konu bononun öncelikle sahte olması ve borcun fazlası ile ödenmiş olması nedeniyle Diyarbakır 6. İcra Dairesinin …. icra takibinin durdurulması ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Müvekkilinin, davacıya para değil …. Buğdaycılar çarşısında sürdürdüğü buğday satım faaliyeti kapsamında buğday sattığını, Davacı yanca ifade edilen 63.000,00-TL davacıya satılan buğdayın karşılığı olan semen olduğunu, Borçlunun asıl amacının süre kazanıp icra dosyası aracılığı ile yapılan satışı düşürmek olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır İcra Dairesinin …. Es. Dosyası, Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Mardin Cumhuriyet başsavcılığının …. sayılı hazırlık dosyası, bilirkişi raporları, vs….
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacının dava tarihinden önce borcunu ödediğinden bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosya mahkememize devredilmeden önce Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesince,icra takibinde yapılan ödemelerin dökümünün yapılması için alınan 22/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda dava tarihinden önce, davalıya kefil ….’ten icra kanalı ile tahsil edilen 5.210,00 TL, davacı asil tarafından ödenen ve Mahkemenin de kabulünde bulunan 25/03/2014 tarihli 11.000,00 TL ve davacı asil tarafından 20/10/2014 tarihli icra dairesi vasıtası ile yapılan 20 TL olmak üzere toplam 16.230,00 TL ödendiğinin belirlendiği,davacının takip ve dava konusu bonodan dolayı kesinleşen ceza mahkemesi kararında belirlenen 20.000,00 TL tutarında borçlu olduğu, kalan 43.000,00 TL bakımından borçlu olmadığına karar verildiği, davacının istirdat talebi bakımından ise eldeki davanın açıldığı tarihe kadar davalıya yapılan toplam ödemenin 16.230,00 TL olduğu göz önüne alınarak (bonodaki kefil …. ile davacı asilin bonodan dolayı müteselsil sorumlu olduğu ve kefil tarafından yapılan ödemelerin davacıyı da bu oranda borçtan kurtardığı kabul edilerek), dava tarihi itibari ile davalıya henüz 20.000,00 Tl ödenmemesi sebebi ile davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvuruduğu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin …. E. …. sayılı ilamıyla 63.000,00 TL üzerinden açılan menfi tespit davasında 43.000,00 TL için menfi tespit kararı verilmesi yerinde olduğu, uyuşmazlığın temel noktasının 20.000,00 TL borcun ödenip ödenmediği ile ödendi ise dava tarihinden önce mi sonra mı ödendiği ile istirdada konu olacak miktarı olduğu, menfi tespit davasında ödeme yapılmakla, ödenen tutarınİİK’nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdada dönüşeceği, ödenen tutarın tespiti bakımından dosyada 04/08/2017 havale tarihli raporla; fazla ödemenin 7.390,00 TL olduğu tespit edildiği, 21/11/2018 tarihli raporla ise; yapılan toplam ödemenin 42.260,00 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, ayrıca davalı yargılama sırasında vermiş olduğu 11/12/2018 havale tarihli dilekçesi ile kendisine 40.000,00 TL para verildiğini ifade ettiği, bu durumdadavalının 40.000,00 TL’yi hangi tarihte aldığının tespiti ile bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderilerek, davacının davadan önce ve davadan sonra kendisini borçtan kurtaran ödemelerin ayrı ayrı tespit edilerek, sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
BAM kaldırma ilamından sonra, daha önceki alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek davacının davadan önce ve davadan sonra kendisini borçtan kurtaran ödemelerinin ayrı ayrı tespit edilerek rapor tanzim edilmesinin istenildiği, alınan 26.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda, dava tarihi öncesine dair kefil sıfatıyla senet borçlusu …. tarafından icra dosyasına yapılan ödemelerin 5.210,00-TL olduğu, senet borçlusu davacı adına davalı vekili ….’a yapılan ve davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemelerin 11.020,00-TL oldukları, dava tarihi olan 05.12.2014 tarihinden öncesine ait davacının kendisini borçtan kurtaran ödemeler toplamının 16.230,00-TL olduğu, dava sonrasına dairkefil sıfatıyla senet borçlusu …. tarafından icra dosyasına yapılan ödemelerin 26.030,00-TL olduğu, dava tarihi 05.12.2014 tarihinden sonrasına ait davacının kendisini borçtan kurtaran ödemeler toplamının 26.030,00-TL olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmış; mahkememizce objektif verilere dayalı, ayrıntılı ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;menfi tespit istemi yönünden, davacının takip ve dava konusu bonodan dolayı kesinleşen ceza mahkemesi kararında belirlenen 20.000,00 TL tutarında borçlu olduğu, kalan 43.000,00 TL bakımından borçlu olduğu, davacının istirdat talebi bakımından ise eldeki davanın açıldığı tarihe kadar davalıya yapılan toplam ödemenin 16.230,00 TL olduğu, bonodaki aval veren …. tarafından yapılan ödemelerin davacıyı da bu oranda borçtan kurtardığı, dava tarihi itibari ile davalıya henüz 20.000,00 TL ve üzeri bir tutarın ödenmediğigerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Diyarbakır 6. İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyasında takip konusu edilen bonodan dolayı davacının davalıya 43.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Takibe dayanak 63.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı açılan işbu menfi tespit davasında, davalının davaya konu bonoyu tefecilik sonucunda davacıya verdiği, borç tutarının 20.000,00 TL olduğu, davacının da 20.000,00 TL borç aldığını kabul ettiği, davalının tefecilik sucundan dolayı yargılandığı, Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2017 gün ve …. Esas, …. karar sayılı ilamı ile davalının mahkumiyetine karar verildiği ve kararın Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek 26/06/2018 tarihinde kesinleştiği (Y. 5. C.D. 2017/4750 E., 2018/4787 Karar sayılı onama ilamı) anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında iki bilirkişi kişiden ayrıntılı rapor alınmıştır. 04/08/2017 havale tarihli rapor ile, dava tarihinden önce davalı vekiline 10.000,00 TL eft yapıldığı, ayrıca icra dosyasında kefilin maaşından yapılan kesintilerle birlikte ödenen toplam tutarının 27.390,00 TL olduğu, senet tutarı 20.000,00 TL çıkartıldığında davacının 7.390,00 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı 23/10/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, davasını hem menfi tespit hemde fazla alınan 7.390,00 TL’nin istirdatı şeklinde ıslah etmiştir.
21/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; 04/12/2014 tarihinden sonra davacı vekili tarafından icra dosyasına yatırılan paranın 26.030,00 TL olduğu, 04/12/2014 tarihinden önce yapılan ödemenin 16.230,00 TL olduğu, toplam ödemenin 42.260,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Kesinleşmiş ceza mahkemesi kararına göre senedin 20.000,00 TL borç için verildiği, davacının da bu borcu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Davacı ise bu borcu ödediğini beyan etmektedir. Senedin suç teşkil eden tefecilik sonucu verildiği sabit olup, bu yönden senedin hükümsüz olduğu sabit ise de (Y. 19. H.D. 2018/176 E., 2019/1959 K. Sayılı ilamı), davacının 20.000,00 TL borç için senet aldığını kabul etmesi nedeniyle 20.000,00 TL borç üzerinden değerlendirme yapılması gerekir.
63.000,00 TL üzerinden açılan menfi tespit davasında 43.000,00 TL için menfi tespit kararı verilmesi yerindedir.
Uyuşmazlığın temel noktası 20.000,00 TL borcun ödenip ödenmediği ile ödendi ise dava tarihinden önce mi sonra mı ödendiği ile istirdada konu olacak miktardır. Menfi tespit davasında ödeme yapılmakla, ödenen tutar İİK’nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdada dönüşür. (Y. 19. H.D. 2006/8360 E., 2007/77 K. Sayılı ilamı)
Ödenen tutarın tespiti bakımından dosyada 04/08/2017 havale tarihli raporla; fazla ödemenin 7.390,00 TL olduğu tespit edilmiş, 21/11/2018 tarihli raporla ise; yapılan toplam ödemenin 42.260,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır.
Ayrıca davalı yargılama sırasında vermiş olduğu 11/12/2018 havale tarihli dilekçesi ile; kendisine 40.000,00 TL para verildiğini ifade etmiştir.
Bu durumda, davalının 40.000,00 TL’yi hangi tarihte aldığının tespiti ile bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderilerek, davacının davadan önce ve davadan sonra kendisini borçtan kurtaran ödemelerin ayrı ayrı tespit edilerek, sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)Diyarbakır 6. İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyasında takip konusu edilen bonodan dolayı davacının davalıya 43.000,00 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-) Davacının istirdat talebinin REDDİNE,
3-)Davacı tarafından tebligat, posta ve bilirkişi gideri olarak sarf edilen toplamda 1.538,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gereği 492,32 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 1.046,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacının dava açarken toplamda 1.101,08 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.020,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-)Davanın kabul ve red oranı gereği yatırılması gereken toplamda 2.937,33 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-)Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.390,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır