Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2021/148 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı (…) A.Ş. arasında endüstriyel sigorta poliçesi düzenlendiğini, 27.04.2019 tarihinde davalıya ait (…) plakalı aracın sürücü (…) sevk ve idaresinde iken aracın kontrolünü sağlayamayarak aracın ön kısımlarıyla orta refüj bordür taşlarına, reklam tabelasına ve refüj üzerinde bulunan sinyalizasyon direğine çarparak durabilmiş olduğunu, kaza tespit tutanağında davalıya ait aracın sürücüsü olan (…)’in tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasında KTK 52/1-a aracın hızını kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken azaltmamak ve 53/1-b sola dönüş kurallarına riayet etmemek maddelerini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazada davalıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğundan davalı işleten/malik sıfatıyla zararın tamamından sorumlu olduğunu, sigortalının müvekkili şirkete başvurması üzerine somut olayda eksik sigorta nedeniyle reklam panosundaki hasarın 6.748,99 TL olduğu, bu tutara 890,94 TL muafiyet uygulandığında nihai hasarın 5.858,05-TL tutarında olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından 12.07.2019 tarihinde 5.858,15 TL tutarında ödemeyapıldığını, müvekkili şirketin bakiye alacağının tahsili için davalıya ihtarname göndermiş olduğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine İstanbul 8. İcra Dairesi’nin (…) Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız şekilde itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, davalının temerrüde düşmesi için ihtarname gönderilmesinin zorunlu olmayıp kazanın gerçekleştiği tarihte temerrütün oluşmuş olduğunu, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından borçlunun haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüde düştüğünü, ancak müvekkili şirketin sigorta poliçesi kapsamında ödeme gerçekleştirdiğinden faizin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işletilmesinin gerektiğini ileri sürerekitirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER: İcra dosyası, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası ve diğer deliller
KABUL VE GEREKÇE :
Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi (…) Esas (…) Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 kararına istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.(Yargıtay 17. H.D. 2016/12639 e, 2017/5840 K. )
Davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı şirkete ait reklam panosu hasarı için yapılan ödemeden dolayı rücuen tazminat talep edilmişse de; davalının gerçek kişi olduğu, yukarıdaki açıklama doğrultuda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmamış olsaydı sigortalı şirketin açacağı davanın asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği, bu durumda da işbu davanın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114 ve 115 mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim