Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2022/362 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı ……… ÜRN. TİC, Tarafından Şirket Vekiliğini yaptığı, ……….TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine Diyarbakır 9. İcra dairesine verdiği ………. no’lu dosya numarası ile icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibi Hukuka aykırı olduğunu, Şirket Vekiliğini yaptığı; …….. TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ………BELEDİYESİ’nden almış olduğu inşaat ihale işinden dolayı, davalı tarafa olan ……. ÜRN. TİC, Şirketten Hazır Beton aldığını ve bunun karşılında; ilgili davalı Şirkete gerekli ödemeleri banka üzerinden farklı tarihlerde ödemeler yapılmış olduğunu, dolasıyla davalı şirketi belirttiği gibi söz konusu Davacı Şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, Tebligat usulsüz bir şekilde gönderilmiş olduğunu, söz konusu tebligatın davacı şirketin yetkilisine ulaşmadan icra kesinleştirilmiş olduğunu, dolasıyla Davacı Şirketin Yetkilisinin Borca itiraz hakkının elinden alındığını, ayrıca Davacı şirketin …… den alacaklı olduğu Hak Edişine İcra Dairesi aracığıyla Haciz konulmuş olduğunu, söz konusu haczinden kaynaklı Davacı Şirket yetkilisi mağduriyet yaşadığını, söz konusu Davacı Şirketin, ……….nde alacağı olan ( Hak Edişi.) üzerindeki Hacizin Tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; açılan Menfi Tespit davası Haksız ve Hukuka aykırı olduğunu, Menfi Tespit Davası İcra İflas Kanununun 72. Maddesinde düzenlenmiş Madde 72 — (Değişik: 18/2/ 1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir olduğunu, İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir olduğunu, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez olduğunu, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde %15 “den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, Davacı taraf dava dilekçesinde; “ davacı olan ………. Tic.Ltd.Şti. “nin müvekkil şirket …….. Tic. Ltd.Şti.“den ……..inden almış olduğu İnşaat ihale işinden dolayı , Hazır Beton aldığını ,bunun karşılığında davalı şirkete gerekli ödemeleri banka üzerinden farklı tarihlerde ödemeler yaptığını ve davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiş” olduğunu davacı tarafın dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu bu beyanlarına katılmadıklarını, Şöyle ki ; Davacı şirket , müvekkil davalı şirketten Sadece Hazır Beton değil , hazır betonun yanında , Kum , Çakıl , Paket Çimento ve Nakliye de satın almış olduğunu, ayrıca davacı şirket, müvekkil davalı şirketten satın almış olduğu Hazır Beton ,Kum ,Çakıl , Paket Çimento ve Nakliyenin karşılığı olan ödemelerin tamamını müvekkil şirkete ödememiş olduğunu, davacı şirket , davalı şirkete borcumuz kalmamıştır şeklindeki iddialarını yazılı belgelerle ispatlamak zorunda olduğunu, müvekkil davalı şirket , davacı şirkete satmış olduğu Hazır Beton, Kum, Çakıl, Paket Çimento ve Nakliyenin karşılığını alamadığı için davacı şirket aleyhine Diyarbakır 9.İcra Müdürlüğünün……… Esas sayılı dosyada İlamsız İcra takibi başlatmış olduğunu, ödeme emri usulüne uygun olarak davacı şirkete tebliğ edilmiş olup, davacı şirket yasal süresi içinde borca İtirazda bulunmadığı için takip kesinleşmiş olduğunu, kesinleşen takibe istinaden İcra Müdürlüğü tarafından davacı şirketin alacaklı olduğu…….. Başkanlığındaki doğmuş ya da doğacak her türlü hak,istihkak ve alacaklarının üzerine haciz konulmasına karar verilmiş olup , ………. Başkanlığı da 13 Mayıs 2019 tarihli ve …….. sayılı cevabi yazısında davacı şirketin ……..nden alacağının doğması halinde konulan haciz işleminin uygulanacağına dair karar verildiğini belirtmiş olduğunu, dolayısı ile davacı şiı:ketin Tebligat Usulsüzdür şeklindeki beyanının gerçek dışı olduğunu, Diyarbakır 9.İcra Müdürlüğünün ………Esas sayılı İcra Takip dosyası incelendiğinde tebligatın usulüne uygun yapıldığının açıkça görülebileceğinin, haklı ve yasal itirazlarımızın kabulü ile usul ve yasaya aykırı işbu davanın reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, açılan işbu davanın haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı davacı şirketin %20 “den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dosya incelendiğinde Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)………. Esas ……… Karar sayılı ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 Tarihli ve 608 Sayılı Kararı gereğince dosyanın görevli ve yetkili olan mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, davalı tarafça başlatılan Diyarbakır 9 İcra müdürlüğünün ………esas sayılı dosyası kapsamında ve icra takibine dayanak faturalar dolayısıyla borçlu olmadığını tespiti talebi istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Yargılama sürecinde ilgili yerlere müzekkereler yazılmış, tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, yöntemine uygun olarak araştırma ve soruşturma yapılmış, davaya konu olayla ilgili tüm kayıt ve belgeler getirtildikten sonra usulüne uygun olarak bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Diyarbakır İcra Dairesi’nin……. esas sayılı dosyası incelenmek üzere celbedilmiştir. Diyarbakır İcra Dairesi’nin ………. Sayılı dosyasında alacaklının ……….Ticaret Limited Şirketi olduğu, 24/11/2013 tarihli ve …….numaralı fatura, 09/09/2014 tarihli ………. numaralı fatura, 17/09/2014 tarihli ve…….. numaralı fatura, 22/09/2014 tarihli faturaya dayanarak 221.104,09TL asıl alacak, 124.150,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 345.255,00TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davacı/borçluya ödeme emrinin 17/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter incelemesi yapılması suretiyle sunulan belgelerle birlikte Mali Müşavirden alınan 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu faturaların Davalı ………. Tic. Ltd Şti’ye ait Ticari Defterlerinde 2014 yılı sonunda davacıdan 63.652,17 TL alacaklı olduğu,………. Açıklamalı ödemeler toplamına göre 141.922,51 TL alacaklı olduğu,………. Açıklaması olmayan iki ödeme dahil edilerek toplam 39.422,51 TL alacaklı olduğu bu alacaklardan hangisinin baz alınacağının var olduğunu belirttiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, icra dosyası, ticari defter kayıtları, banka havale ve dekontlar ile tüm sunulan belge ve kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde davalının davacı aleyhine başlatmış olduğu takibe konu 24/11/2013 tarihli ve …… numaralı fatura, 09/09/2014 tarihli 76318 numaralı fatura, 17/09/2014 tarihli ve ……..numaralı fatura, 22/09/2014 tarihli faturayı usulüne uygun olarak tutulduğu belirlenen ticari defterine işlediği, davacının sunulan banka ödeme dekontları incelendiğinde davalı ……… adına toplamda 791.000,00TL ödemenin yapıldığı, davalının ticari defterine kayıtlı faturaların toplamının ise 932.922,51 TL olduğu dolayısı ile de davacının davalıya ödenmemiş 141.922,51TL lik fatura alacağının bulunduğu hesap edilmiştir. Davacının 22/11/2012 tarihli alıcısı belli olmayan “beton bedeli” açıklamalı 15.000,00TL lik ödeme ile yine 28/11/2013 tarihli alıcısı belli olmayan “…….. nolu çek ile ödenen” açıklamalı 87.500,00TL lik ödemeleri her ne kadar davalı aleyhine ödediğini beyan etse de yazılı olarak ispatlanamadığından bu havaleler mahkememizce dikkate alınmamıştır. Aynı şekilde davanın yazılı delil ile ispatlanması gerektiğinden miktar itibariyle de tanıkla ispat olunamayacağından davacının tanıkları dinlenilmemiştir. Mahkememizce tüm dosya incelendiğinde ticari defter kayıtlarına işlenen tutar ile sunulan banka dekontları arasındaki farka göre davalının 141.922,51 TL alacak kaleminin ödemesinin olmadığı anlaşılmış, mahkememizce sehven asıl alacak miktarı üzerinden mahsup edilecek tutar, icra dosyasında belirtilen toplam alacak üzerinden mahsup edilerek hesaplama yapılmıştır. Belirlenen bu hata gerekçeli karar yazımında farkedilmiş olduğundan kısa karar gerekçeli karar arasında çelişkiye mahal vermemek için bu hususa sadece gerekçede değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı aleyhine başlatılmış Diyarbakır 9.İcra Dairesinin ………. Esas sayılı dosyasındaki miktardan 203.332,49 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İcra İnkar Tazminat şartları oluşmadığından buna ilişkin istemin REDDİNE,
3- Alınması gereken 27.030,00 TL harçtan peşin alınan 6.757,57 TL harcın mahsubu ile eksik 20.272,43 TL harcın kabul red oranına göre 10.449,70TL sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat masrafı (19TL*5 + 5,5TL*6 ) olmak üzere 128,00TL , bilirkişi gideri 500,00TL olmak üzere toplam 628,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikate alındığında 323,71 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 22.683,27 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 17.432,64 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır