Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2022/516 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu …………Ltd.Şti. firması arasında akdedilen Kredi genel sözleşmelerine istinaden kredi açılarak kullandırıldığını, davalıların da iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, söz konusu kredi borcunun ödenmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu ve davalılar aleyhine ………. ,……………Noterliği’nin 07/01/2020 tarih – …………. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü ………. E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine borçlular tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe dayanak teşkil eden Kredi Genel Sözleşmelerinin usul, yasa ve hakkaniyete uygun olarak tanzim edildiğini, takibe dayanak ödeme emirlerinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ olunduğunu, borçluların borca, borç miktarına, ferilerine ve faiz oranına itirazlarının yerinde olmadığını. bu nedenlerle davalı borçluların Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü…………. Sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı banka ile müvekkillerinden …………Ltd.Şti arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılacak olan kredilere teminat olması için diğer müvekkilleri adına kayıtlı taşınmazlar üzerine davacı banka adına ipotek tesis işlemi gerçekleştirildiğini, bunun yanında müvekkiller…………. ve ………….’in kefil olduklarını, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin……………., ……………., …………., ………………, ………………., ………….. sayılı kredileri kullandığını ve ödemelerini yapmaktayken; davacı banka tarafından müvekkili…………..Ltd.Şti Şirketinin sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası ile hesabın kat edildiğini, davacı banka lehine müvekkillerinin vermiş olduğu ipoteklerin borcu ödemeye yetecek miktarda olduğunu, müvekkili …………. adına kayıtlı 3 ayrı taşınmazın banka lehine ipotek olarak gösterildiğini ve bu ipoteklerin toplam tutarının ………………. TL olduğunu, aynı şekilde diğer müvekkili ……….. adına kayıtlı olan taşınmazın da 500.000,00 TL bedelle banka lehine ipoteklendiğini, dolayısıyla öncelikli olarak hem asıl borçlu ……………. hem de ipotek veren ………….. ve ……………. için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması, bu takip sonunda borcun kalan kısmı üzerinden ilamsız takip veya rehin açığı belgesi ile ilamlı takip yapılması gerekli iken; doğrudan ilamsız takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin kefil olmalarının yanında kefalet borcunun teminatı olarak da kendi adlarına kayıtlı taşınmazları ipotek vermeleri sebebiyle asıl borçlu ile ilgili düzenlemelerin müvekkilleri için de geçerli olacağını, ayrıca davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …………… esas sayılı dosyasında müvekkillerine gönderilen ödeme emrinde borcun kaynağı olarak …………. sayılı krediyi gösterdiklerini ve alacaklı taraf aynı gün Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün………… esas sayılı İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla icra takibi başlattığını ve borcun kaynağı olarak gösterdiği kredilerden birinin de yine …………… sayılı kredid olduğunu, aynı alacağa ilişkin aynı gün iki farklı takip başlatıldığını, bu sebeple Diyarbakır İcra Müdürlüğü ………….. esas sayılı dosyası derdest olması sebebiyle mahkememizde ikame edilen iş bu davanın da reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle: Diyarbakır İcra Müdürlüğü……………. esas sayılı dosyasının haksız ve hukuka aykırı şekilde başlatıldığının tespiti ile davacı tarafın itirazın iptaline ilişkin taleplerinin reddine, davacı tarafın icra takibini başlatmakta kötü niyetli olduğunun tespiti ile alacaklı/davacı için borç tutarının %20 si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün………….. Esas sayılı dosyası, Diyarbakır Arabuluculuk Bürosu’nun …………. sayılı arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmeleri, ihtarname ile tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı ile asıl borçlu …………..Ltd. Şti ve kefiller ………….. ve…………. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizin 16.12.2021 tarihli celsesinin ………no’lu ara kararı uyarınca ”Öncelikle takibe dayanak olan kredinin açılış tarihi, asıl borçlu şirket hesabına virman edildiği tarih, ödenmeyen taksit miktarı, akdedilen GKS çerçevesinde davacının talep edebileceği akdi ve temerrüt faiz oranı, davalı kefil yönünden İİK 68/b. Uygulanamayacağı gözetilerek ve TBK 586.maddesi nazara alınarak temerrüt tarihi ve bu suretle kabul anlamına gelmemek şartı ile takip tarihi itibari ile alacak miktarının banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak sureti ile tespiti amacıyla HMK. nın 273. maddesi gereğince bankacı bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş, 3 no’lu ara kararı uyarınca da davacı vekiline 800,00 TL bilirkişi ücreti olan delil avansını yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesinden vazgeçilmiş sayılacağı ve mevcut hali ile karar verileceği hususu hazır olan davacı vekiline ihtar edilmiştir.
HMK’nın 324. maddesinde, (1) “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”
(2) “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Hakim HMK 94/2 maddesi uyarınca verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Hakim tarafından verilen kesin süre tarafları olduğu kadar hakimi de bağlar. Davacı vekiline verilen 2 haftalık kesin süreye ilişkin ara kararda, sürenin kesin olduğu, kesin sürede yapılacak işin ne olduğu ve kesin süreye uymamanın müeyyidesi açıkça yazılarak davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ayrıca verilen süre bilirkişi bilirkişi ücreti yatırmak için yeterli ve makuldür.
Davacı vekili tarafından süresi içerisinde ve karar tarihi olan 10/03/2022 tarihi itibariyle delil avansını yatırmadığı anlaşılmış olup, dosya içerisindeki mevcut bilgi ve belgelerden davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğu tespit edilemediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın reddine,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğunundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifelerine göre belirlenen 59.031,89 TL TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2022

Başkan Üye Üye Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”