Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2021/53 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 2021/53
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket yetkilisi … 2009 yılında Diyarbakır’da kuru temizleme alanında faaliyet gösteren bir işyeri açtığını, … ilçesinde inşaat yapmaya karar verip şirket yetkilisi olarak şirket adına arsa satın aldığını, bir süre sonra … adına kayıtlı olan arsa üzerinde de işyeri ve konut yapmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, aynı anda … inşaya başladığını, aynı anda iki inşaata başlayan şirket yetkilisinin nakit ihtiyacı doğunca davacıdan yüksek faiz karşılığında ödünç para aldığını, 2015 yılında davalı yanın müvekkilinden taşınmaz teminatı talep etmesi üzerine, müvekkil şirket yetkilisi … adına kayıtlı olan Diyarbakır ili, … ilçesi, … … ada, … parsel, … nolu villanın; Diyarbakır ili, … İlçesi, … Mah. … ada, … parsel de bulunan … nolu bağımsız bölümün; Diyarbakır ili, … İlçesi, … Mah. … ada, … parsel, … … Blok ve … Blok … nolu bağımsız bölümlerin davalı yanın kızı …’a devredildiğini, davalı yanın kızının ev hanımı olup yaklaşık 2.000.000,00TL değerindeki taşınmazı satın almasının mümkün olmadığını, davalı yanca müvekkile borç verilen bedel ile taşınmazların değerine bakıldığında taşınmazların teminat amaçlı verildiği ve davalı yandan çok fazla miktarda alacaklı olunduğunun açık olduğunu, taşınmazların teminat maksatlı verildiğini, icra takip dosyasına bakıldığında davalı yanca müvekkil şirket adına kayıtlı diğer taşınmazlardaki hacizler baki kalmak kaydı ile sadece teminat amaçlı verilen taşınmazların üzerindeki hacizlerin fek edildiğini, müvekkil şirketin takip dosyasından borçlu olmadığını, aksine müvekkil şirketin davalıya vermiş olduğu teminatlar dikkate alındığında davalı yandan alacaklı olduğunu ileri sürerek, Diyarbakır 3. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında İİK’nun 72. Maddesi uyarınca davacının borçlu olmadığının tespitine, teminatsız olarak İİK. 72/2 maddesi uyarınca icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İcra dosyası, Tapu kayıtları, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, …. E, …. E sayılı dosyaları ve diğer deliller.
GEREKÇE:
Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesince işbu dava dosyasının, aynı mahkemenin … Esas-… Karar sayılı ilamıyla; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli oluru ile, 01/09/2021 tarihinden itibaren Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kurulduğu; davanın mahiyeti itibari ile Türk Ticaret Mahkemesinin görevi kapsamında kalan davalardan olması nedeniyle mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili şirketin davacıdan borç aldığını, daha sonra bu borca teminat teşkil etmek üzere davalının kızına bazı taşınmazların devredildiğini, müvekkilinin taşınmazların değer dikkate alındığında alacaklı olduğunun anlaşılacağını, davalının takibinde haksız olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davada uyuşmazlık, taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari dava olarak kabul edilmeyeceği, yine davalının tacir olduğunun ileri sürülmediği ve buna dair dosyada bir delilin bulunmadığı nazara alındığında davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinin de olmadığı anlaşılmakla, HMK 2 md. gereğince görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmıştır.
Bu durumda uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığından asliye hukuk mahkemesinde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği, mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114 ve 115 mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.. 08/10/2021

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır