Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2022/1795 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından …………….. poliçe numarası ile Banka Kredili Konut Sigorta Poliçesi ile sigortası yapılan, ……………..Mah. …………. Sk. No: ………… Daire ……………. …………./ …………. adresinde bulunan, dava dışı ………..adına kayıtlı olan taşınmazda, 04/04/2021 günü sabah 05.30 sularında su musluğu patlamış olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle müvekkil ………..’in maliki olduğu ve ailesi ile birlikte ikamet ettiği, …………… ……… Sk. No: ………. No : ………….. / Diyarbakır adresinde bulunan ikametin tavanlarının tamamından su baskını meydana gelmiş ve ciddi zararlar oluşmuş olduğunu, Davacının ikametinde meydana gelen hasarın onarımının, hasar tarihi veya sigorta şirketi tarafından kısmi ödemenin yapıldığı tarih ve ödeme miktarı itibariyle giderilmesi mümkün olmadığı. zira evin tavan, zemin ve duvar kısımlarının tamamının ıslanmış olması ve ıslaklığın kismi ödemenin yapıldığı tarih itibariyle birçok noktada devam ediyor olması nedeniyle tüm ıslaklıklar kurumadan değişim /onarım / tadilat işlerine girişilmesi halinde, alelacele yapılacak masrafların ıslaklığa bağlı olarak boşa gideceğinin belirtildiği, davalı sigorta şirketi tarafından tüm zararların karşılığı olarak 01/06/2021 tarihinde 34.998,77 TL ödemede bulunulmuş ise de ; ıslaklığın kuruması olay tarihinden 3 ay sonrası olan Temmuz ayını bulmuş olup, davacı tarafından Temmuz ayının son haftasında yapılan kısmi tadilat işlerine ilişkin olarak sadece tavan boyası, kartonpiyer, iç cephe boyası, duvar kağıdı ve işçilik masrafı olarak 40.202,60 TL ödemede bulunulmuş olduğu 3 adet fatura örneği sunulmuş olduğunu, ikamette meydana gelen eşya, zemin parkeleri, kapı ve mobilya işleri, mutfak dolap ve tezgahında meydana gelen hasarlar ise davacının bireysel ekonomik gücü olmadığından giderilememiş olduğunu, ayrıca sigorta şirketi tarafından dava konusu ettiklari kusurlu taşınmaza ait poliçe üzerinden ödemede bulunulması gerekirken, davacının sigorta poliçesi üzerinden ödemede bulunulmuş olması nedeniyle davacı açısından sigorta poliçesindeki hasarsızlık kaydı sonlanmış olup artık her yıl yapacağı sigorta işleminde daha fazla prim ödemesine de neden olunacağını, dolayısıyla müvekkile ait taşınmazda meydana gelen gerçek zararın …………….. sigorta poliçesi ile sigortalanan tam kusurlu taşınmaza ait poliçe üzerinden davalı sigorta şirketi tarafından tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri, tespit dosya masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava, …………. Numaralı poliçe numarası ile müvekkil şirket sigortalısı konutta meydana gelen su baskını sonucunda davacının konutunda meydana geldiği iddia edilen hasarın tazmini talebine ilişkin olduğunu, bahse konu; ………… …….. Sk. No: ……….. Daire ………… / ………….. / …………… adresinde bulunan konut müvekkil şirket nezdinde………… Numaralı Banka Kredili Konut Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının sigortalı konutta meydana gelen su baskını sonucu konutunda meydana gelen zararın karşılanmadığını iddia ettiğini, yine su baskını sonucu zararın meydana geldiği iddia edilen davacıya ait, dava konusu ilgili adres de bulunan konut da müvekkil şirket nezdinde ………….. numarası ile poliçe sigortalısı olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ettiği, davanın esası hakkında inceleme yapılmaksızın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının herhangi bir bakiye tazminat alacağı bulunmadığından davanın reddine, mahkemece müvekkil aleyhine de tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkilin sigorta teminatı ile sınırlı olması sebebi ile davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddini ve her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin ise karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde; 31/12/2020 Tarihli Türkiye Sigorta Banka Kredili Konut Sigorta Poliçesi, Bilirkişi Raporu, Ekspertiz Raporu, Sigorta Şirketine Başvuru Evrakı, Yapılan Ödeme Dekontları,
Diyarbakı 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin …………… D.İş sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. İnşaat ve Mobilya Bilirkişisinden 29/01/2022 ve 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, sigorta sözleşmesine dayalı olarak konutta meydana gelen su baskını sonucunda davacının konutunda meydana geldiği iddia edilen hasarın tazmini talebi ile ikame edilmiştir kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.
6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı sigorta sözleşmesine dayalı hasar tazminat talebidir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2015/16883 K. 2018/5662 T. 30.5.2018 Sayılı ilamında özetle:
” Dava konut sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca davalının tüketici sayıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, aynı Yasa’nın 73/1.maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, Yasa’nın 83/2.maddesinde de diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, 6502 Sayılı Kanun’un 3/l, 73/1 ve 83/2 madde hükümleri uyarınca; uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevli olup, Mahkemece, ayrıca tüketici mahkemesi var ise görevsizlik, yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklindedir.
Somut olayda da, davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır.Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip Hakim