Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/58 E. 2022/53 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta nezdinde… poliçe numarası ile sigortalanan …. plakalı aracın 16/11/2019 tarihinde idareye ait devlet yolundaki oto korkuluklara çarpması dolayısıyla 4.525,96 TL maddi zarar meydana geldiğini, verilen zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine ihtar çekildiğini, ancak herhangi bir cevap ve ödeme alınmadığını, zararın tahsili için Diyarbakır İcra Müdürlüğünde …. sayılı dosya ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, fakat davalı şirket tarafından icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenle takibe yapılan haksız itirazın ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra takip dosyası, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, vs.
CEVAP:
Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 15.11.2019/15.11.2020 tarihleri arasında Trafık Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan …. plaka sayılı aracın 16.11.2019 tarihinde karıştığı iddia edilen kazada idareye ait devlet oto korkuluklarına çarpmış ve bu nedenle oto korkuluklarının hasarının karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığının anlaşıldığını, söz konusu hasara ilişkin talepler haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, ilgili talebin teminat limitlerine uygun olarak sigortalılarının kazadaki kusur ve hasar durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, sigortacı ise, KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararların, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerektiğini, dolayısıyla KTK. 86. madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, yargıtay 11.H.D. 15.03.2001 tarih ve 2001/1244 E.ve 2001/1941 K.sayılı kararının bu yönde olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün … ili istikametinden … istikametinde seyir halinde iken yaya …’nun karşı refüjden yolun karşısına geçmek istediğini ve kazanın meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında da ifade edildiği üzere sigortalı araç sürücüsünün konu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, bu durumda sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir etkeninin bulunmadığından dolayı haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış bulunan işbu davanın reddi gerektiğini belirtmiş, bu nedenle aleyhe açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede, davalı şirket nezdinde ” poliçe no ile 15.11.2019/15.11.2020 tarihleri arasında Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan … plaka sayılı aracın 16.11.2019 tarihinde karıştığı kazada davalıya ait oto korkuluklara çarptığı ve bu nedenle oto korkulukların hasar gördüğünün ileri sürüldüğü, kaza tespit tutanağında dava dışı yaya …’nun 2918 sayılı KTK 68/1-a-2 gereğince yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmadığı veya bulunmadığı hallerde, taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde taşıt yolunda yürümek kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu ve … plakalı aracın sürücüsü …’in ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, davalı sigortacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.86 gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, somut olayda davalı şirket sigortalısının kusurunun bulunmadığının kaza tespit tutanağından anlaşıldığı gerekçesiyle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.525,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı yanın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”