Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/1950 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. Sigorta AŞ nezdinde …. poliçe numaralı poliçe ile zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası bulunan …. plaka sayılı aracın …..2018 tarihinde kusuru sonucu dava konusu kazaya sebebiyet verdiğini, sürücü belgesiz araç kullanan sigortalı araç sürücüsü dava dışı ….’ın kusuru neticesinde kazaya sebebiyet verdiğini, söz konusu kazada …. plakalı araç hasara uğradığını, müvekkili şirket tarafından …. plakalı aracın uğramış olduğu zarara istinaden toplam 7.500,00 TL …./2018 tarihinde ödendiğini, poliçe genel şartlarının B-4. maddesine göre sayılan tazminatın kaldırılması veya azaltılması sonucunu doğuran hallerde ödemede bulunan sigortacı sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre ödediği tazminatı sigorta ettirenden rücuen talep ve dava imkanına sahip olduğunu, olayda ehliyetsiz sürücünün söz konusu olduğunu, sigorta ettiren davalının sorumluluğu bulunduğunu, davalının Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasına itiraz ettiğinden icra takibi de itiraz sebebiyle durduğundan bu davanın açıldığını, 7.500,00 TL tazminat alacağının (fazlaya dair talep ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla) …./2018 ödeme talihi itibariyle işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya çıkartılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı ancak bilirkişi raporlarına itiraz ederek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Dava dilekçesi, poliçe, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu, vs..
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı sigorta şirketinin açtığı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Trafik bilirkişinin …../2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda ….. plaka sayılı hususi otomobil sürücüsü ….’ın olay mahalline gelince, kaza yerinin meskûn mahal olması sebebiyle yönetimindeki araçla olay mahallinde kontrolsüz ve süratli bir şekilde seyir ettiği, yerlerin ıslak ve nemli olması sebebiyle, süratini mevcut yol ve hava şartlarına göre ayarlayamadığı, sevk ve idare hatası yaptığı, aracın far ışığı altındaki görüş mesafesine göre ayarlanması, görüş alanın etkin ve kontrollü şekilde tutması gerekirken, bu hususlara rivayet edemeyerek meydana gelen olayın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğünden aykırı davranışa neden olduğu, yola gereken dikkat ve özeni göstermemiş direksiyon hâkimiyetine özen göstermesi gerektirdiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışları ile sürücü …..’ın bu kazada %100 kusurlu olduğu, …..plaka sayılı araç sürücüsü …..’nin şeridi içeresinde nizami bir şekilde seyreden arkadan çarpılan araç sürücüsünün alacağı bir tedbir olmadığı sürece sürücünün kusursuz sayılması gerektiği, bu kazada …..’nin kusursuz olduğu görüş ve kanaatli raporunu ibraz ettiği,
Makine Mühendisi bilirkişinin …./2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olan …. tescil plakalı aracın ……2018 tarihinde karışmış olduğu çift taraflı, yaralamalı ve maddi trafik kazası sonucunda ön ve arka kısımlarından hasarlanmış olması nedeni ile söz konusu araçta kaza tarihi itibarıyla KDV hariç toplam 7.500,00 TL’lik hasar oluştuğu görüş ve kanaatli raporunu ibraz ettiği,
Dava dışı …. plakalı aracın hasara uğraması sebebiyle davacı sigortanın …..2018 tarihinde ödemede bulunduğu, yaptığı bu ödemeyi sigortalı ….plakalı aracın sürücüsü …’ın sürücü belgesiz ve alkollü olarak araç kullanması sebebiyle sigorta ettiren davalıdan rücuen talep ettiği, trafik kaza tespit tutanağında ve hastane laboratuvar raporunda dava dışı sürücünün 1.188 promil alkollü olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortaları Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Alkol düzeyinin 0,50 promil değerinin altındaki sürücülerde trafik güvenliği bakımından olumsuz etkilenmenin pratik anlamda kabul edilmediği, 0,50 – 1,00 promil arasında bütün kişilerin bu bakımdan etkilendiği, bu etkilenmede bireysel derece farkları olmakla birlikte, hatta bazı sürücülerin daha yavaş ve dikkatli araç kullanarak bu etkilenmeyi büyük ölçüde telafi edebildikleri görülmekle birlikte, bu kişilerde bile, bir kaza anından önce gelen acil durumlarda aracı güvenli sevk edebilmek için gerekli dikkat düzeyinde, refleks aktivite hızında ve doğru karar verme yeteneğinde azalma oluştuğundan, bu kişilerde alkolün kazada kusurlu davranışa yol açmasının bekleneceği, konu alkol düzeyinin 1,00 promilin üzerindeki sürücülerde araç sürmenin açıkça bozulacak derecede etkilendiği bilinmektedir. (Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 3 Şubat 1997 gün ve 5. İhtisas Kurulu 200 numaralı Kararı)
Tüm dosya kapsamına göre, …..2018 günü saat 02.00 sıralarında dava dışı sürücü sevk ve idaresindeki olay tarihi itibariyle davacı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan ve davalıya ait dava konusu …. plaka sayılı araç ile kontrolsüz ve süratli bir şekilde seyir ettiği esnada yerlerin ıslak ve nemli olması sebebiyle süratini mevcut yol ve hava şartlarına göre ayarlayamadığı, sevk ve idare hatası yaparak dikkat ve özen yükümlülüğünden aykırı davranışı sonucunda ile sonuçlanan çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada dava konusu aracın sürücüsü davalının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 56/1-c maddesi ile aynı kanunun 52/a maddesini ihlalden dolayı neden olduğu kazada dava dışı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu ve meydana gelen kazanın meydana gelmesinde almış olduğu alkolün münhasıran etkili olduğu, yine sürücünün ehliyetinin olmadığı, dava dışı sürücünün verdiği maddi zarar kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından ilgili kişiye 7.500,00-TL ödeme yapıldığı, ödemenin hasarın niteliğine göre uygun olduğu, ödeme tarihinden itibaren talep edilen yasal faizin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
7.500,00-TL’nin ödeme tarihi olan 08.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının dava açarken toplamda 169,19 TL harç yatırdığı anlaşıldığından bu harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davanın kabulü gereği yatırılması gereken toplamda 512,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Tebligat, posta ve bilirkişi gideri olarak sarf edilen toplamda 1.197,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim