Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2022/43 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2017 günü saat 11:30 civarında …. sevk ve idaresinde bulunan …… plakalı araçta yolcu olarak …/…..karayolu istikametine seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, akabinde sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde …..Plakalı araç sürüsünün asli derece kusurlu bulunduğunu, davalı taraf araç sürücüsü gerekli tedbir ve güvenlik önlemleri ile dikkat ve ihtimamı göstermemiş olması ile kusurlu oluşları sonucu , hukuki sorumluluk ilkeleri uyarınca meydana gelen zarardan dolayı araç sürücüsü ve maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunca 05.04.2018 tarihinde verilen raporunda, tüm vücut fonksiyonlarının % 27 ‘sinin kaybolduğunun belirtildiğini, Meydana bu iş kaza nedeniyle Maden/ Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının …..no’lu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, meydana gelen olay sonrası aile destekçisi konumunda olan müvekkilinin uzun bir süre tedavi gördüğünü, tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilin,n bayan ve bekar olup ücretli edebiyat öğretmenliği yaptığını, söz konusu daimi sakatlığı sonucu evlenme şansının azaldığını, müvekkilinin bu kaza sonrası aylık yaklaşık 4.500,00 TL kazancından mahrum olduğunu ve ailece geçim sıkıntısına düştüklerini, davalı tarafça 2017-2018 tarih aralığı olan 001-0210-20672658 no’lu kasko poliçesinde bulunan ihtiyari mali mesuliyet klozu bünyesinde manevi tazminatın teminat altına alındığını açıklayarak 12.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Sigorta Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yan kaza sonrası yaralanması sebebiyle zararlarının giderilmesi talebiyle maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de dava dilekçesi haricinde müvekkili şirkete herhangi bir belge gönderilmediğini, davacının taleplerinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası kapsamında kalması ve teminatlarını aşmaması halinde müvekkili şirketin bir sorumluluğunun doğmayacağını, kaza tarihinde …. plaka sayılı aracın Zorunlu Taşımacılık Sigorta Poliçesinin bulunduğu sigorta şirketi nezdinde sorumluluğuna başvurulması gerektiğini, davacının haklı çıkması ve kaza nedeni ile tazminat hak ettiğinin tespiti halinde ….. sigortası teminat limitleri dahilinde ise müvekkili şirketin sorumluluğunun doğmayacağını, davacı taraf dava açıp zararı büyütmeden müvekkili şirkete usule uygun başvuru yaparak teminat kapsamında bir zararı oluştu ise zararını karşılaması mümkün iken usule uygun başvuru yapmadan ve kanuna aykırı olarak işbu davayı açmış olmasının yasanın özüne ve amacına da aykırı olduğunu, KTK 97. Maddesi ile birlikte de değerlendirildiğinde dava şartlarının gerçekleşmediğini,
davacının sadece talebini iletmesi başvuru sayılmadığını, gerçek zararın tespitine yarar ve gerekli görülen tüm belge ve bilgileri de müvekkili şirkete göndermiş olması gerektiğini, aksi halde yine kötü niyetli bir yorum ile hakkın kötüye kullanımı söz konusu olacağını, davacının davadan önce yaptığı başvuruda gönderdiği evraklar arasında maluliyet oranına ilişkin bir heyet raporu bulunmadığını, ayrıca kusurun kesin olarak tespitine yarar bilirkişi raporu gerektiğini ve davacı taraftan bu eksikliğin giderilmesi talep edildiğini, ancak davacı tarafın gerekli belgelerle başvurmadığı gibi, kabul anlamına gelmemek ve önceki savunmaları baki kalmak kaydı ile, dava dilekçesi ekinde de mahkemeye sunulmadığını ve taraflarına tebliğ edilmediğini, dava şartının yerine getirilmediğini, kabul anlamına gelmemek ve önceki savunmalarımız baki kalmak kaydı ile yerine şuan için getirilmesi de mümkün olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, genel şart uyarınca geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olduğunu ve SGK sorumluluğunda olduğunu, bu yönden ilgili taleplerin reddi gerektiğini, SGK dan davacıya herhangi bir nam altında ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini aksi halde mükerrer ödeme nedeniyle zarara uğranılabileceğini ve davacıların da sebepsiz zenginleşmesine neden olunabilineceğini, tazminat hesabında eğer SGK ödemesi var ise dikkate alınarak hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacı tarafça dava tarihinden itibaren avans faizi talep edilmişse de ancak kendisine yapılacak usule uygun başvurudan sonraki 9. İş gününde temerrüde düşmüş kabul edilebilir olduğunu bu sebeple faiz taleplerinin yerinde olmadığını açıklayarak davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Sigorta cevap dilekçesinde özetle; “MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI YÖNETMELİĞİ” kapsamında tespit edilen maluliyet oranını kabul etmediklerini, Genel Şartlar icabı hazminat hesaplamasında esas alınacak sağlık raporunun, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde Düzenlenmiş Sağlık Kurulu Raporu” olması gerektiğini, bu çerçevede alınacak rapor ile sakatlık oranının tespit edilmesi gerektiğini, mahkemece alınan 03.03.2020 tarihli raporda da doğru yönetmeliğe göre alındığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin aleyhine bir karar verilmesi halinde 03.03.2020 tarihli raporda tespit edilen oran üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki beyanları kabul etmediklerini, haksız ikame edilen işbu davanın reddine ve vekâlet ücreti, yargılama ve sair giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas …. Karar Sayılı Davasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2017 günü saat 11:30 civarında ….. sevk ve idaresinde bulunan ….. plakalı araçta yolcu olarak …… karayolu istikametine seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, akabinde sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde ….. Plakalı araç sürüsünün asli derece kusurlu bulunduğunu, davalı taraf araç sürücüsü gerekli tedbir ve güvenlik önlemleri ile dikkat ve ihtimamı göstermemiş olması ile kusurlu oluşları sonucu , hukuki sorumluluk ilkeleri uyarınca meydana gelen zarardan dolayı araç sürücüsü ve maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin …… Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunca 05.04.2018 tarihinde verilen raporunda, tüm vücut fonksiyonlarının % 27 ‘sinin kaybolduğunun belirtildiğini, Meydana bu iş kaza nedeniyle Maden/ Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının …. no’lu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, meydana gelen olay sonrası aile destekçisi konumunda olan müvekkilinin uzun bir süre tedavi gördüğünü, tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilin, bayan ve bekar olup ücretli edebiyat öğretmenliği yaptığını, söz konusu daimi sakatlığı sonucu evlenme şansının azaldığını, müvekkilinin bu kaza sonrası aylık yaklaşık 4.500,00 TL kazancından mahrum olduğunu ve ailece geçim sıkıntısına düştüklerini, davalı tarafça 2017-2018 tarih aralığı olan 001-0210-20672658 no’lu kasko poliçesinde bulunan ihtiyari mali mesuliyet klozu bünyesinde manevi tazminatın teminat altına alındığını açıklayarak 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta cevap dilekçesince özetle; davaya konu olay ile ilgili olabilecek farklı poliçeler söz konusu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; ….. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …. numaralı ……. Sigorta Poliçesi ile 30.05.2017/2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, MANEVİ TAZMİNAT talebi için, Poliçeden dolayı sakatlanma/ ölüm halinde manevi azami sorumluluk limitinin 150.000,00-TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, iş bu poliçenin özel şartlarında, ilgili aracın şehirlerarası yollarda kaza yapması durumunda ilgili hasarın teminat dışı bırakıldığını, bu nedenle öncelikle dava konusu kazanın nerede olduğunun tespiti gerektiğini, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, …. numaralı Kasko Sigorta poliçesinde “Manevi Tazminat Talepleri” özel şart ile poliçe teminatı içerisine alındığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil, şirkete müracaat edilmediğini, bu durumda müvekkili şirketin sorumluluğu oluşmadığından dolayı temerrüdünden bahsedilemeyeceğini ve davacının, olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından şirkete yapılan bir müracaat söz konusu olsa da, ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerin ibrazından itibaren başladığını, davacı tarafından müvekkili şirkete davadan önce başvurusu bulunmadığından, işbu davada müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olamayacağını açıklayarak davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Trafik kazası nedeniyle sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dava dilekçeleri, cevap dilekçeleri, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporu, maluliyet raporu, aktüer bilirkişi raporu, Maden Cumhuriyet Başsavcılığını’nın …. esas sayılı, dosyası, dosya kapsamına alınan bilgi ve belgeler ile sair evraklar hep birlikte incelenmiştir.
19.11.2017 günü, saat 11:35 sıralarında sürücü …. yönetimindeki ….. plaka sayılı otobüsü ile Elazığ istikametinden …. istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, havanın yağışlı, yüzeyin ıslak olması nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybedip soldan yol dışı kalarak aracını devirmesi sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiği, ATK kusur raporunda sürücü ….. yönetimindeki otobüs ile yola gereken dikkati vermediği, hızını; hava, yol ve trafik durumuna göre ayarlamayıp aracını yol içerisinde tutma becerisini sağlayamadığı, sevk ve idare hatası ile yol dışı kalıp olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 52/b gereğince hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kuralını ihlal etmiş olmakla olayda asli ve tam kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, kazanın gerçekleşmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kazada davacı ….’in yaralandığı, dosya kapsamında mevcut ATK maluliyet raporuna göre davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %10,3 olarak belirlendiği, iş göremezlik süresinin 7 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, denetime elverişli olmakla benimsenerek hükme esas alınan 18.06.2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatının 10.943,16-TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 160.359,85-TL, tedavi giderinin 7.760,88-TL olarak hesaplandığı, ….. Sigorta poliçesinde şahıs başına sakatlık ve ölüm halinde teminat limitinin 330.000,00 TL olarak belirlendiği, …. Sigorta ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinde şahıs başına sakatlık ve ölüm halinde manevi tazminat teminat limitinin 40.000,00 TL olarak belirlendiği, sigorta şirketlerinin kazaya yapan otobüsün ZMMS sigortacısı ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olarak sorumlulukları bulunduğu, bu doğrultuda asıl ve birleşen davaların kabulünün gerektiği, sigorta şirketlerine yapılan başvuru yönünden sunulu belgelerden usulünce yapılmış bir başvurudan bahsedilemeyeceğinden temerrüt tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesi gerektiği anlaşılmış, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN KABULÜNE,
179.063,89 TL’nin dava tarihi olan 20/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine,
-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 12.231,85 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 40,99 TL ile ıslah ile alınan 570,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.620,17 TL harcın davalı …. Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerine göre belirlenen 20.961,07 TL nispi ücreti vekaletin davalı ….. Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yatırıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 40,99 TL peşin harç, 570,69 TL ıslah harcı olmak üzere bakiye 647,58 TL harcın davalı …. Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine,
2-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE,
40.000,00-TL’nin dava tarihi olan 20/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….. Sigorta A.Ş.’den (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine,
-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.732,40 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.595,78 TL harcın davalı …. Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 136,62 TL peşin harç olmak üzere bakiye 172,52 TL harcın davalı Allianz Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine,
-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerine göre belirlenen 6.000,00 TL nispi ücreti vekaletin davalı …… Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 1.757,00 TL ATK ücreti, 683,75 TL posta, tebligat, müzekkere ücreti olmak üzere toplam 3.040,75 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”