Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2021/259 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin (…) tarihinde (…) Marka transit tipi motor no:(…) şase no: (…) olan (…) model ticari aracı dava dışı kişiden satın aldığını, müvekkili şirketin satın alınan aracı 13/07/2018 tarihine kadar kullandığını, 13/07/2018 tarihinde aracın arızalanması üzerine çekici yardımı ile servise çekildiğini, yapılan incelemde (…) TL masraf çıkarılarak aracın motorunda meydana gelen hasarın garanti kapsamında bulunmadığının beyan edildiğini, davalı (…) Otomotiv Sanayi A.Ş yetkililerince 06/08/2018 tarihinli cevabi yazısında yapılan incelemeler sonucunda arızanın değişik zamanlarda alınan ve tavsiye edilen özellik dışında yakıt kullanımından kaynaklanığını ve garanti kapsamında işlem yapılamayacağının bildirildiğini, söz konusu aracın en son 11/11/2017 tarihinde yetkili servise girdiğini ve bu tarihten sonra (…) A.Ş’den kayıtlı şekilde yakıt alındığını, Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (…) D. İş sayılı dosyasında makine mühendisi marifetiyle yapılan tespit neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda parametrelerin referans sınırları aralığında olduğu ve akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olduğu ve aracın motorunda oluşan hasarın kullanıcı hatasından kaynaklı olmadığının bildirildiği, davalının iddialarının haksız olduğunu, diğer davalı (…) Otomotiv’e çekilen ihtarnameye rağmen dava konusu aracı servisten çekmelerinin istenildiğini, müvekkili tarafından servise 1.200 TL bedel ödenerek çalışmaz durumda olan aracın çekildiğini, aracın arıza yaptığı günden itibaren müvekkile herhangi bir fayda sağlamadığını ve halen yararlanılabilen bir araç olmadığını, müvekkilinin 13/07/2018 tarihinden beri faaliyetini sürdürdüğü işte aracı kullanamadığını ve ciddi anlamda sarsıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin tüm dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı (…) Sanayi A.Ş yönünden müvekkili şirketin seçimlik haklarından aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (…) D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama giderlerinin tahsili ile, her iki davalı yönünden ise rektifiye yapımı bedeli, motor sökme takma ücreti ve çekici ücreti olarak ödenen 1.200,69 TL masrafın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumlulukları oranında davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (…) Sanayi A.Ş cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu uyuşmazlığın temelinin ticari satımdan kaynaklandığını, ticari satımlarda ayıba karşı tekeffülden doğan hakların satıcıya yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir satım akdi bulunmadığını ve müvekkili firmanın müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, araçta ayıp bulunduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacının teslim tarihinden itibaren başlayan 2 ve 8 günlük süreler içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, somut olayda zaman aşımı süresinin 06/04/2018 tarihinde dolduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının aracı satın alırken kabul etmiş olduğu ticari garanti esasları gereği hiçbir zaman için araç değişimi, bedel iadesi ya da kazanç kaybından dolayı tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, davaya konu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi hasar ya da bir eksikliğin söz konusu olmadığını, dava konusu aracın 2,5 yıl ve 40.000 km kullanıldığını, motor silindirleri içerisinde kontrolsüz aşırı ısı nedeniyle piston erimesi olduğunu, kontrolsüz aşırı ısıya asıl sebebin zaman içerisinde alınan kötü yakıt olduğunu, kullanıcı kaynaklı alınan kötü yakıt nedeniyle araçta bir takım sorunlar meydana geldiğini, bunların onarımla çözülebilecek düzeyde olduğunu, onarımla giderilmesi mümkün olduğundan aracın kullanılmaya elverişliliğinin ortadan kalktığında söz edilemeyeceğini, davacının taleplerinin iyi niyetli olmadığını, aracın tramer kaydının araştırılarak aracın herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı hususunun tetkiki ile araçta müvekkili şirketlerin kusurlu bir eylemi ya da fiili olmaksızın meydana gelmiş bir değer kaybı olması halinde tespit edilerek müvekkili şirketlere iade edilmesi gerektiğini, ayıbı kabul anlamına gelmemek üzere bedel iadesine karar verilmesi halinde aracın her türlü borçtan ari bir şekilde müvekkili şirketlere verilmesine dair karar kurulması gerektiğini açıklayarak davacının haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalı (…) Otomotiv San. Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın ayıplı olduğu yönündeki iddiaların haksız ve kabul edilemez olduğunu, davacının ayıbı ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, aracın onarımının yapılıp yapılamayacağı hususunda karar mercinin (…) olduğunu, davacının da talebini dava dilekçesinde bu şekilde belirttiğini, dava dilekçesinde aracın en son 11/11/2017 tarihinde yetkili servise girdiği ve 18/11/2017 tarihinden itibaren (…)’dan yakıt alındığını, bu tarihten önce yakıt alınan yerle ilgili bir bilgi bulunmadığını, bunun da meydana gelen arızanın yakıt kaynaklı olduğuna dair (…) tarafından yapılan incelemenin doğruluğunu ortaya koyduğunu, Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nce alınan tespit raporunun yanlış bilgiler üzerinden hazırlandığını, rapora itiraz ettiklerini ve hükme esas alınamayacağını, davacının ayıplı mal iddiasının asılsız olduğunu, davacı tarafın rektifiye yapım bedeli, motor sökme-takma ücreti ve çekici ücreti toplamı 1.200,69 TL talebin haksız olduğunu, davacının garanti kapsamında onarım talebinin değerlendirilmesi için bu işlemin yapılmasının zorunlu olduğunu, (…) tarafından garanti talebinin kabul edilmesi halinde garanti kapsamında parça işçiliği olarak değerlendirilerek bu bedelin alınmasının söz konusu olmadığını, davacının aracını yapmış olduğu ve garanti kapsamında karşılanmamış olunan işçilik ücreti alındığını açıklayarak davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davaya (…) Petrol A.Ş’ ne ihbar edilmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu, müzekkere cevapları v.s.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE :
Mahkemece bilirkişi raporu ve taraf itirazları doğrultusunda ek rapor alınmıştır.
Dava, ayıplı çıktığı iddia edilen aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, yapılan tespit dosyası yargılama gideri ve aracın onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu (…) marka 2016 model (…) motor numaralı aracın davalı bayiden satın alındığı, sonrasında farklı tarihlerde araçtaki arıza nedeniyle servise başvurulduğu taraflar arasında çekişmesizdir.
Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesinin (…) D. İş sayılı dosyasında alınan makine mühendisi bilirkişi raporunda; aracın motorunda piston erimesi sonucunda hasar meydana geldiği, onarımının yetkili servis kontrolünde özel bir firmaca yapıldığı, aracın yakıt analizleri sonucu hazırlanan raporda akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olduğunun belirtildiği, bu sebeple arızanın akaryakıttan kaynaklı olmadığının düşünüldüğü, araçtaki arızaya neden olabilecek ihtimallerin aracın motor konstürüksiyonu ile ilgili olabileceği, bunun da üreticinin sorumluluğunda olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafça satılan araçta imalattan kaynaklı bir arızanın olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, dosya mahkememize devredilmezden önce alınan 16.09.2019 tarihli makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyet raporunda; aracın yağsız çalışması gibi bir durum söz konusu olmadığından bu sebeple pistonun zarar gördüğünden bahsedilemeyeceği, tespit dosyasındaki resimlerden görüleceği üzere pistonun tepesinin delindiği, bunun da fazla yakıt enjeksiyonundan dolayı oluşacağı, fazla yakıt enjeksiyonunun ise enjeksiyonlardan kaynaklı oluşacağı, buna da enjektör ucundaki aşınmanın sebep olduğu, bunun temel sebebinin ise alınan yakıt olduğu, tek seferde alınan yakıttan kaynaklı olmayıp bir süreç içinde alınan yakıtın bunun sebebi olduğu, temiz bir yakıt ve düzenli bakım yapılmadan kullanıldığı için araçtaki arızanın meydana geldiği, araçta hatalı enjektör imalatından kaynaklı bir arızanın meydana gelmediği, arızanın kullanım kaynaklı olduğuna dair asıl rapor ve ek rapor mütalaa edilmiş, mahkememizce alınan bilirkişi raporu bilimsel verilere uygun, denetime elverişli olarak hükme esas almaya değer görülerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 87,80 TL harcın peşin alınan 1.743,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.656,10 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı (…) Otomotiv San. A.Ş kendini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifelerine göre belirlenen 1.200,69 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı (…) Otomotiv Sanayi Ve Ticaret A.ş kendini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifelerine göre belirlenen 1.200,69 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”