Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/431 E. 2022/322 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …… San. Tic. A.ş arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçluya kredi limitinin tahsil edildiğini, davalı …..’ın sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi üzerine 18/10/2019 tarihinde kredi hesaplarının kat edilerek Kızıltepe ….. Noterliğinin …… yevmiye sayılı ihtarı ile kat ihtarnamesi düzenlendiğini ve alacağın muacel hale geldiğini buna rağmen borcun kapanmaması üzerine Diyarbakır …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, takibe konu müvekkili banka alacaklarına dair davalı borçlunun haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetle yapılan itirazın iptaline takibin aynen devamına, müvekkili banka alacaklarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.
CEVAP :Davalı vekiline usulüne uygun dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiği, davaya cevap verilmediği, davalı tarafından 01.12.2020 tarihli ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde davacı bankadan alınan kredi için kredi garanti fonunun teminatlı limit oluşturulduğunu, bu kapsamda kredi geri ödemelerinin %85’inin teminat kapsamında olduğunu, %20’lik kısmı için de ipotek tesis edildiğini ve davacının alacağını tahsil edememe gibi bir durumunun bulunmadığını, kefilin ipotek vermesi durumunda kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, bu kapsamda davalının kefillik borcunu teminat altına almak için konulmuş ipoteğin mevcut olduğunu, ayrıca diğer kefillerin birçok taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, bu taşınmazların değerinin de borcu karşıladığını, İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze karar verilmesi için diğer koşullarla birlikte alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerektiğini, ancak bu yasal düzenlemenin borçluya yönelik olduğunu, kefilin sorumluluğunun TBK’nin 487. Maddesinde düzenlediğini, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/17326 Esas, 2013/1134 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, davalının sabit ikametgahı olduğunu ve mal kaçırma durumunun söz konusu olmadığını ileri sürerek hacze itiraz etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesi, icra dosyası bilirkişi raporu ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan ilişki bulunduğu, borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından Diyarbakır ….. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası üzerinden 2.166.965,59 TL asıl alacak, 37.221,06 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.861,05 TL BSMV olmak üzere toplam 2.206.047,70 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 14.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde 20.11.2019 tarihinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğine ilişkin icra dosyası içerisinde herhangi bir tebliğ evrakı bulunmadığı anlaşılmakla iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının icra takibine konu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı kefil olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, kefalet şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, icra takibine itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptali ve takibin devamı, İcra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, ihtiyati hacze itirazen kaldırılmasının mümkün olup olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri hükümleri, kefil olunan miktar, icra dosyasında tahsili istenen alacağın ve fer’ilerinin sözleşme ve mevzuat hükümleri doğrultusunda denetlenerek hesaplanması amacıyla dosya iki bankacı bilirkişi, bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişilere tevdi edilerek rapor hazırlanılması istenilmiştir.
Bilirkişiler tarafından sunulan 28.06.2021 tarihli raporda: “İcra takibine konu olan borcun kefalet limitleri içerisinde olduğu ve Davalı …….’ın 2.199.879,72 TL tutarlı borçtan müteselsil kefil olarak sorumlu olduğu” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı ile dava dışı …..A.Ş tarafından 25/03/2019 tarihli 4.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı ……’ın söz konusu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalının …….’ın söz konusu kredi sözleşmesine rıza gösterdiğine dair imzasının bulunduğu, bu suretle imzalanan kredi sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Kullandırılan kredinin ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından dava dışı asıl borçlu …….A.Ş ve davalı …..’a Kızıltepe ….. Noterliği’nin ….. tarih ……. yevmiye nolu kat ihtarının tebliğe çıkartıldığı, kat ihtarının asıl borçluya 25/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu suretle temerrüt şartlarının oluştuğu tespit edilmiştir. Yine davacı tarafından başlatılan Diyarbakır ……. İcra Md.nün ……. Esas sayılı takip dosyasında dava dışı asıl borçlu ve davalı hakkında 2.206.047,70 TL üzerinden takip başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açıldığı, kredi sözleşmesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Bu tespitler doğrultusunda mahkememizce davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti amacıyla aldırılan bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle ödenmeyen asıl alacak miktarının 2.166.965,59 TL, işlemi faiz tutarının 31.346,79 TL, %5 BSMV tutarının 1.567,34 TL olmak üzere davalının toplam 2.199.879,72 TL den sorumlu olduğu anlaşılmış olup takip miktarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan İ.İ.K 67/2 maddesi uyarınca alacak miktarının % 20 si oranında davacı lehine inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının Diyarbakır …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİNE, takibin 2.166.965,59 TL asıl alacak, 31.346,79 TL işlemiş faiz ve 1.567,34 TL BSMV olmak üzere toplam 2.199.879,72 TL üzerinden takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla hükmedilen 2.199.879,72 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 150.273,78 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 26.643,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 123.630,24 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 103.422,83 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/2 gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 27.531,82 TL peşin harç toplamı 26.697,94 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 140,70 TL tebligat-müzekkere ücreti, 1.455,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.595,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.591,24 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tarafların davada haklı çıkma oranlarına göre hesaplanan 1.306,00 TL sinin davalıdan, 14,00 TL sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar okundu, usulen anlatıldı.

Başkan Üye Üye Katip