Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2022/373 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin adına icra davası olduğunu e devlet üzerinden tesadüfen öğrendiğini, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı icra takip dosyasına ilişkin ödeme emri tebligatının müvekklin taşındığı ancak mernis üzerinden değiştirmediği adresine yapıldığını, söz konusu takip bu şekilde icra müdürlüğünce kesinleştiriltiğini ve müvekkilin taşınmazı üzerine haciz şerhi işlendiğini, müvekkilin davalıya ait herhangi bir borcununu bulunmadığını, Müvekkilim “…….” ile davalı arasında imzalanan herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, İcra takibine konu ve bahsi geçen mutabakatın ……. tarafından hissedarı olduğunu ve şirket adına imzalandığını, müvekkil ……..’ın şahsi sorumluluğu olmayan bir metinden dolayı hakkında icra takibi yapıldığını belirterek müvekkil davacı hakkında başlatılan Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ………. E. Sayılı takip dosyasının dava sonuna kadar teminatsız olarak, uygun görülmemesi halinde mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı Verilmesini, Müvekkilin Diyarbakır İcra Müdürlüğünün……… E. Sayılı dosyasına konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın tamamen kötüniyetli olduğunu, davacı tarafından her ne kadar icra takibinin tesadüfen öğrenildiği iddia edilmiş ise de icra dosyası incelendiği zaman başlatılan icra takibinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, 15.01.2021 tarihli mutabakat detaylı incelendiği zaman yapılan anlaşmanın kişiler arasında yapıldığını, şirket ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, davacı ……….’ın kendi adına imza attığını, söz konusu borçtan dolayı davacı tarafın şahsi sorumluluğunun bulunduğunu belirterek davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ve icranın durdurulmasına ilişkin talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının i.i.k.m.72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesinde belirtilen hukuki yarar yokluğu iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, şöyle ki; HMK madde 106/1 Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edilmesi gerektiğini, oysa ki davalı ……… tarafından gönderilen noter ihtarnamesinde bile davacı ……. ile aralarında yapılan bir ticari iş sözleşmesinin olduğu dolayısıyla aralarında yapılan mutabakatın bundan kaynaklı olduğu, fakat başlatılan icra takibinin müvekkiline karşı başlatılmasının müvekkilinin bu haklı davada hukuki yararının bulunduğunun ispatı olduğunu, ayrıca davalı taraf zamanaşımı definde bulunmuş olsa da, bu itirazı izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin imza yetkilisi olduğu ……… Tic. Ltd. Şti. ile ……… ilinde inşa edilen……… Avm’nin yönetimi olan ……… Ltd. Şti arasında sabit fiyat usulü anahtar teslim inşaat sözleşmesi kapsamında17/09/2019 sözleşme imza tarihli ……… izolasyon işleri sözleşmesi imzalandığını, dava dilekçesi ekinde sözleşme örneği sunulduğunu, görüldüğü üzere ……… Tic. Ltd. Şti isimli şirketin limited şirketi olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nun 573. maddesi ve devamı “Limited Şirketler”i düzenlediğini, Limited Şirketlerde ortakların, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarını, dolayısıyla Limited şirketlerin özel nitelikteki ticari borçlarından şirketin imza yetkilisinin şahsi olarak sorumlulukları mevcut olmadığını, mesnetsiz iddiaların reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, icra dosyası, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Diyarbakır 10.Asliye Hukuk Mahkemesi ……… Esas, ………Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 kararına istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 15.01.2020 tarihli mutabakat metnin incelenmesinde, ……….(………) ve ………(……….) ortaklığında gerçekleştirilen …………’nden 82.704,16-TL kar edildiği, söz konusu karın iki ortak arasında eşit olarak bölündüğü belirtildikten sonra, kar ve ortaklar arasındaki borç alacak durumunun belirlendiği, devamında ……..’ın sadece 22.500,00-TL teminat çözüldükten sonra …’tan alacağının kaldığı, …… tarafından teminat çözüldükten sonra ……….’a 22.500,00-TL ödeneceği ve taraflar arasında borç alacak kalmayacağı iki şahitle birlikte ……… ve ………. tarafından imza altına alınmıştır.
Davacı tarafça her ne kadar ……….’ın bu sözleşmeyi dava dışı …….. Tic. Ltd. Şti. adına imzaladığı ileri sürülerek borçlu olmadığının tespiti talep edilmişse de, bahsi geçen sözleşmede şirket kaşesi ve şirket ilzam eder nitelikte bir hususa yer verilmediği, davacının şahsen yüküm altına girdiğinin aksine yönelik bir belirlemenin mutabakat metninden anlaşılmadığı, mutabakatın son kısmında açıkça ödemenin davacı tarafından yapılacağının düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda, taraflar arasındaki ilişkinin mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davacı tarafın dava dışı ………. Tic. Ltd. Şti.’ninmüdürü olduğu ve tacir sıfatı bulunmadığından nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli DİYARBAKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/02/2022

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır