Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/329 E. 2021/136 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde (…) poliçe numaralı (…) plaka sayılı araçata 19/07/2020 tarihinde davalı kuruma ait trafonun patlaması nedeniyle hasar meydana geldiğini, olay nedeniyle tanzim edilen yangın raporu ve hasar ekspertiz raporuna göre davalı kuruma ait trafonun patlaması neticesinde oluşan hasarda kusurlu olduğunu, davacı müvekkil sigorta hasar ile ilgili olarak sigortalısına 142.500,00 TL ödeme yaptığını, davalının kusuruyla meydana gelen hasar sebebiyle sigortalıya yağılan ödemenin tahsili amacıyla ara buluculuk bürosuna başvurduğunu, (…) büro numarasıyla işleme alınan dosyada uzlaşmaya varılamadığını beyan ederek 142.500,00 TL tazminat alacağının 04/09/2020 ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, HMK 389 ve 392. Maddeleri gereği davalının taşınır taşınmaz kayıtlarına dava kesinleşinceye kadar 3. Şahıslara devrini önlemek amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, husumet, derdestlik, zamanaşımı ve görev itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Eksper raporu, hasar dosyası, yangın raporu, poliçe ve diğer deliller
KABUL VE GEREKÇE :
Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi (…) Esas (…) Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 kararına istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatınrücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.(Yargıtay 17. H.D. 2016/12639 e, 2017/5840 K. )
Davacı sigorta şirketine sigortalı (…) plakalı aracın davalı yana ait trafonun patlaması sonucu hasar görmesinden dolayı rücuen tazminat talep edilmişse de; dava dışı araç malikinin gerçek kişi olduğu, ruhsat bilgisinden aracın hususi olduğunun belirtildiği, yukarıdaki açıklama doğrultuda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmamış olsaydı araç malikinin açacağı davanın asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği, bu durumda da işbu davanın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114 ve 115 mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim