Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2021/142 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
KAYYIM :

FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :

FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL :
VEKİLLERİ :

FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte bulunan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin iktisadi yönden bütünlük arzettiğini, bu nedenle birlikte dava açtıklarını, her iki şirketinde pasiflerinin aktiflerinden fazla olduğunu ancak ıslahlarının mümkün olduğunu belirterek İİK’nın 179. Maddesi uyarınca iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine kayyım atanmasına, ihtiyati hacizler ile bütün icra ve iflas takiplerin durdurulmasına, şirket aleyhine herhangi bir takip yapılmamasına, takiplerin tedbirlerin, takas, mahsup, temlik uygulamalarının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmalarda da benzer beyanlarda bulunmuş, iyileştirme projesi sunmuş, delil olarak borca batıklık bilançosu, iyileştirme projesini somutlaştıran sözleşme ve akreditiflere, ticari defterlere dayanmıştır.
Yargılama aşamasında ……. Bankası, …… Bankası, …………, ………bank ve ………… Tic A.Ş davaya müdahil olarak katılmışlar, davacı şirketlerin kendilerine borcu bulunduğunu belirterek iflasına karar verilmesini istemişlerdir.
30/06/2014 tarihli tensip zaptının 4 nolu ara kararında; Davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararının kabulüne, takdiren 100.000,00 TL teminat yatırıldığı takdirde açılmış ve açılacak olan icra ve iflasların durdurulması, ihtiyati hacizlerin durdurulması, şirket malları üzerinde ihtiyati tedbir, hapis hakkı uygulamalarının durdurulması, takas, mahsup taleplerinin durdurulması, muhafaza edilen malların iadesi, şirketin her türlü hisse ve pay devrinin durdurulması, şirkete ait gayrimenkullerin, araçların üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Diyarbakır’da yayımlanan mahalli gazete ile Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden birinde yöntemine uygun şekilde ilanlar yapılmış, yönetim kurulu kararlarının onaylanması ve 3 aylık süreler içerisinde rapor tanzim etmesi için bir kayyım ……….. tayin edilmiştir.
Mahkemece iyileştirme projesinin ciddi olup olmadığı konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi ……….. ………. tarihli raporunda davacı şirketlerin borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi olduğunu, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi kararı verilmesi halinde iflastan kurtulabileceğini belirtmiştir.
Mahkemece kayyım olarak atanan bilirkişi 3’er aylık süreler halinde sunmuş olduğu raporlar ile duruşmada ki beyanlarında davacı şirketlerin mali durumları, bilançosu, aktif ve pasifleri hakkında açıklamalarda bulunmuş, iflasın ertelenmesi halinde davacı şirketlerin borçlarını ödeyebileceğini, iflastan kurtulabileceğini belirtmiştir.
Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/04/2015 tarih ….. Esas …….. sayılı kararı ile;, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi olduğunu, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi kararı verilmesi halinde borca batıklıktan kurtulabilecekleri gerekçesiyle davacıların davasının kabulü ile hüküm tarihi olan ……. tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı şirketler yönünden iflaslarının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen karar müdahil ……. Bankası A.Ş. Vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 07/02/2019 tarih 2016/5305 Esas 2019/347 Karar sayılı ilamı ile; ”…dosyaya sunulan iyileştirme projesinin borçların tasfiyesinin nasıl yapılacağı ile ilgili veriler içermediği, hedeflenen karların ve alınacak tasarruf tedbirlerinin nasıl sağlanacağına ilişkin somut bilgi ve belgeler sunulmadığı, projenin uygulanabilirliğine ilişkin proforma gelir ve gider tablolarına yer verilmediği, iyileştirme projesinin şirketin mali tabloları ile karşılaştırılmasının ve denetlemesi imkanının bulunmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesinin şirketlerin mali durumlarının iyileşmesini sağlayacak somut veriler içermediğinden ciddi ve inandırıcı olmadığı, bu nedenle davacı şirketlerin borca batık olmaları halinde iflaslarına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şeklide hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle müdahil ……. Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan müdahil yararına BOZULMASINA” karar verildiği görülmüştür.
Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozma kararına uyularak yargılamaya devam olunmuş, kayyım olarak atanan bilirkişi 3’er aylık süreler halinde sunmuş olduğu raporlar ile davacı şirketlerin mali durumları, bilançosu, aktif ve pasifleri hakkında açıklamalarda bulunmuş, davacı şirketlerin varlıklarının borçlarını ödemeye yeteceğini belirtmiştir.
Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/09/2021 tarih …… Esas …… Karar sayılı ilamı ile dosyanın gönderme kararı ile Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan, somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK’nın m. 179). İflasın ertelenebilmesi için, şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.).
İyileştirme projesi ise, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nın 376/2. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır. Sunulan iyileştirme projesinin uygulaması ve erteleme sürecinin başarı ile yönetimi bakımından ciddi, inandırıcı, somut ve uygulanabilir nitelikte bulunmalıdır.
Mülga ancak derdest davalarda uygulanmasına devam olunan İİK 179/b -7 maddesine göre iflas erteleme tedbirlerinin verildiği tarihten itibaren 5 yıl geçmesine rağmen bilançosu borca batıklıktan çıkamayan şirket veya kooperatifin iflasına, borca batıklıktan çıkmış olması halinde ise iflas erteleme dava şartı borca batıklık olması sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekecektir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Davacı şirketlerin grup şirketleri olduğu gözetilerek, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekmektedir.
İflas erteleme talep eden şirketler hakkında Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas ……. Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada 30/06/2014 tarihli tensip zaptının …… nolu ara kararı ile tedbir kararlarının verildiği, iflas erteleme süresinin bu tarih itibariyle başladığı, mahkemece verilen uzatma kararları ile birlikte yukarıda açıklanan 5 yıllık sürenin 30/06/2019 tarihinde dolduğu nazara alınarak yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda iflas erteleme talep eden şirketlerin aktif malvarlığının rayiç değerleri ve güncel alacak borç durumları değerlendirilmek suretiyle borca batık durumda olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Mahkememizin 20/09/2021 tarihli ara kararı ile kayyım ……. ‘dan rayiç değerlere göre davacı şirketlerin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi talep edilmiş, kayyım tarafından mahkememize sunulan 30/09/2021 tarihli dilekçede şirket varlıklarında bina, tesis, makine, taşıt ve demirbaşlar ve stok rayiçlerinin tespiti gerekeceği belirtilmekle bu doğrultuda Mahkememiz 30/09/2021 tarihli ara kararı ile inşaat ve makine mühendisine dosyanın tevdi ile hazırlanacak raporun borca batıklık bilançosu içerisinde değerlendirilmek üzere görevlendirme yapılmıştır.
Bilirkişilerce düzenlenen 03/11/2021 tarihli raporda sonuç olarak; ……….. ……….. LTD. ŞTİ. adına kayıtlı, Diyarbakır İli, ………. İlçesi, …… Mahallesi, ….. Ada …., …. ve …. nolu parsellerde bulunan ve Ana Taşınmaz niteliği “Yağ Fabrikası ve Arsası” olan taşınmazların özellikleri, yapı tarzı ve kullanım durumu, işçilik ve malzeme kalitesi, bulunduğu konum, serbest piyasada alım-satım değeri ile günün iktisadi koşulları dikkate alınarak, değerine etki eden bütün faktörler değerlendirilmiş; Yapı Maliyet Yöntemi kullanılarak fabrika yapı ve arsa değeri hesaplanmış, arsa payı ile birlikte taşınmazların değeri toplamı;8.052.102,00 TL+6.348.450,00 TL+ 2.409.774,00 TL=16.810.326.00 TL, dava dosyası kapsamında yağ fabrikası olarak belirtilen yerde, tarımsal sulama işinde kullanılan plastik boru imalatının yapıldığı görülerek, yapılan serbest piyasa araştırmasına göre, bu işlem için kullanılan 2 adet ekstruder makinesinin ve aksamlarının toplam piyasa değerinin 840.000.00 TL olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz 03/11/2021 tarihli ara kararı ile; kayyım …….. tarafından sunulan 30.09.2021 tarihli dilekçesi ile konusunda uzman makine ve inşaat mühendisi bilirkişilerin görevlendirilmesinin gerekli olduğunun belirtilmesi üzerine mahkememizin 30.09.2021 tarihli ara kararı ile “hazırlanacak raporun borca batıklık bilançosu içerisinde değerlendirilmek üzere” rapor hazırlanmasının istenildiği, ancak ara karara aykırı olarak İnşaat ve Makine mühendisi bilirkişiler tarafından ayrı rapor sunulduğu ve rapor içeriğinde stok bilgisinin eksik olduğundan bahisle dosyanın kayyıma ve bilirkişilere tevdi edilerek davacı şirketlerin rayiç değer bilançosuna göre şirketlerin borca batık olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Kayyım ve bilirkişilerde düzenlenen 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmında; Rayiç Değer Bilançosuna göre;
A: …… Şirketi’nin
Varlıklar Toplamı 22.697.343,97
Borçlar Toplamı (-) 5.798.376,02
Şirketin Reel Özvarlığı (+)16.898.967,95
Varlıkları borçlarının karşılamaya yeterli olduğu şirketin borca batık olmadığı,
B: ……. Şirketi’nin
Varlıklar Toplamı ; 42.145.749,23
Borçlar Toplamı (-) 30.868.491,74
Şirketin Reel Özvarlığı (+) 11.277.257,49
Varlıkları borçlarının karşılamaya yeterli olduğu şirketin borca batık olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili tarafından Mahkememize sunulan 04/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile Yargıtay bozma ilamında belirtilen; “… Bu durumda, mahkemece, yeni bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulu seçilerek, davacı şirketin borç miktarı, giderleri, üçüncü şahıslardan olan alacakları ve taşınmazları, taşıtları, demirbaşları v.s. tüm mevcut malvarlığı yönüyle mahallinde ve ayrıca defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması, zirai ilaç ruhsatlarının değerlerinin tespit edilmesi, davacıların grup şirket olması nedeniyle grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, kefalet veren şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi hususu da gözetilerek davacı şirketlerin aktif ve pasifini rayiç değerleriyle tereddüte yer vermeyecek şekilde belirleyen; gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra …” tespit, değerlendirmeler ve ilgili işlemlerin tamamlanmasına yönelik kararların verilmesi gerekirken, keşif ve bilirkişi incelemesi yönündeki işlem dışında da, belirtilen tüm hususların yerine getirilmediğinden bahisle itiraz edilmiş olmakla, zirai ilaç ruhsatlarının değerlemesi dışında yapılan itirazlara ilişkin olarak mahkemece görevlendirilen kayyım ve bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak ve rayiç değerler tespit edilerek raporun düzenlenmiş olması sebebiyle itiraz yerinde görülmemiş. İlaç ruhsatlarına ilişkin olarak ise davacı şirketlerin borca batık olmadığının anlaşılması sebebiyle ilaç ruhsatlarının değeri ancak aktifler arasında yer alacağından bu sebeple sonuca etkili olmayacağından ayrıca bu hususta rapor tazminine gerek görülmemiştir.
Talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK 179/b-4 maddesi erteleme kararının 1 yıl süre ile verilebileceği kayyım raporlarına göre bu sürenin uzatılabileceği, uzatma sürelerinin toplam 4 yılı geçemeyeceği öngörülmüş mahkemece 30/06/2014 tarihinde tedbir kararı verildiği, söz konusu 5 yıllık sürenin 30/06/2019 tarihinde dolduğu anlaşılmakla yukarıda ayrıntıları belirtilen bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişi raporu ile talep eden şirketlerin borca batık olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis kılınmıştır.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı ………. ……….. ……… TİC LTD ŞTİ yönünden;
a) Davanın REDDİNE
b) Mahkememizce konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına,
c) Mahkememizce atanan kayyım ………… ‘ın görev ve yetkilerinin kaldırılmasına, kararın kendisine tebliğine,
d) Kararın Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
e) Kararın İİK.nun 166.maddesi gereğince trajı 50.000 in üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetede mahalli gazetede ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
2-……. …………. İNŞ. LTD.ŞTİ. Yönünden;
a) Davanın REDDİNE
b)Mahkememizce konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına,
c) Mahkememizce atanan kayyım ………. ‘ın görev ve yetkilerinin kaldırılmasına, kararın kendisine tebliğine,
d) Kararın Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
e) Kararın İİK.nun 166.maddesi gereğince trajı 50.000 in üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetede mahalli gazetede ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile 34,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın mahiyeti gereği davacılar ve müdahiller yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından ve iflas avansından karar kesinleşinceye kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
7-Müdahiller tarafından yatırılan delil avanslarından karar kesinleşinceye kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan kısımların müdahillere ödenmesine,
Dair, Davacı vekili AV. ………., Müdahele talebinde bulunan; Müdahil ……. Bankası Vekili ……… ‘in yüzüne karşı bir kısım müdahillerin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/12/2021

Başkan Üye Üye Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”