Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2022/50 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 4-
5-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı tarafın iddialarının özeti ve davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili kurumun bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanması ihale yöntemiyle özel güvenlik şirketlerinden satın alındığını, hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri güvenlik şirketlerinin belirlemekte olduğunu, işe alma ve işten çıkarma gibi sorumlulukların bu şirketlerde bulunduğunu, dava dışı ………. adlı özel güvenlik işçisinin davalı şirketlerin bünyesinde 26/07/2018-31/05/2020 ve 24/07/2015-31/05/2019 tarihleri arasında çalışmış olduğunu, 31/05/2020 tarihinde yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, …………’a tüm işçilik alacaklarına karşılık 10.020,15 TL ödeme yapıldığını, kurumun ihale makamı olduğunu, dava dışı özel güvenlik görevlisi doğrudan davalı şirketler bünyesinde çalışan işçi olduğunu, söz konusu şirketler ile müvekkili kurum arasında imzalanan hizmet işleri genel şartnamesi, sözleşme ve teknik şartnamelerin ilgili maddeleri uyarınca, müvekkili kurum tarafından davalı alt işverenler işçisine ödenen bedelin davalı şirketler tarafından müvekkil kuruma ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalıların işçisi olan dava dışı kişiye ödenen miktarın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar …………… Şirketi, ………….. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmakla yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu, dava dışı işçiye hangi alacaklarına karşılık ne kadar ödeme yapıldığının dava dilekçesinden anlaşılmadığını, davacının yaptığı ödemeden huzurdaki dava ile haberdar olunduğunu, herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunulmadığını, davacının dava dışı işçiye ödemeyi ne için, nasıl, ne miktarda yaptığının bilinmediğini, taraflarına hiçbir ihtarda bulunmayan davacının dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını ve davacı ile imzalanan sözleşmelerin ya da teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle müvekkili şirketlere rücu edilebileceği yönünden bir düzenleme bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ………….. Güvenlik Şirketi ve…………..A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dışı işçinin iş akdinin davacının talimatı uyarınca feshedilmiş olduğunu, bu sebeple talep edilen tazminatlardan davacı tarafından ödenen kısmından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacı nezdinde çalışmış, emir ve talimatlarını davacıdan aldığını, dava dışı işçinin alacaklarından müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, söz konusu davada somut olayın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, söz konusu sözleşmede müvekkili şirketin sorumluluğuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …………..Güvenlik Hizmetleri LTD. ŞTİ. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin ödemeye esas tüm çalışması farklı alt işverenler nezdinde geçmiş olduğunu, müvekkili şirket bünyesinde 01/10/2019 ve 31/05/2019 tarihleri arasında çalışmış olduğunu, tasfiye nedeniyle çıkışının yapıldığını, müvekkili şirketten sonra da ihaleyi alan şirketlerde çalışmaya devam ettiğini, dava dışı işçinin farklı işverenler nezdindeki tüm çalışmalarının kamu kurumunda geçtiğini ve sorumluluğunda kamu kurumu olan davacıda olduğunu, yüklenici şirketin hiçbir sorumluluğunun kalmadığını, tüm tazminat ve ücret alacaklarınından ilgili kamu kurum ve kuruluşunun tek başına sorumlu olduğunu, ilgili yönetmeliğin ilgili maddeleri ile yaklaşık maliyetin içinde neler olduğunun sayıldığını, işçiye ödenecek tazminatın ise yaklaşık maliyet kalemleri içeriğinde bulunmadığını, hem 6552 sayılı yasa ile getirilen değişiklik başta olmak üzere tüm yasal düzenlemeler sebebiyle hem de müvekkili ile imzalamış oldukları sözleşme ve eki ihale dokümanları gereğince kıdem tazminatı için rücu hakkı bulunmadığını açıklayarak haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Davacı kurum ile davalılar arasında imzalanan sözleşme ve şartnameleri içerir CD., tarafların davaya ilişkin beyan ve kabulleri ile diğer deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kurum tarafından dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının davalılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davalılar ……….. ve …………Şirketleri vekili cevap dilekçelerinde süresi içinde yetki itirazında bulunarak Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiştir…………… ve …………. Şirketi vekili de süresi içersinde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir.6100 sayılı HMK’nun 17/1. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağı; yine HMK.nun 19. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, mahkemenin, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de göstereceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davanın dayanağını davacı …………. davalılar arasında imzalanan ve geçerlilikleri uyuşmazlık konusu olmayan taraflar sözleşmeler ve teknik oluşturmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davalılar süresinde yetki itirazında bulunmuş olup; anılan sözleşmelerin herbirinin 37/1. maddesi ile de taraflar “Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde Ankara mahkemeleri ve icra daireleri yetkili” olduğu konusunda anlaşmıştır. Davacı kamu kurumu, davalılar şirket olmakla yapılan yetki sözleşmesi HMK’nun 17/1. maddesi uyarınca tarafları bağlar. Bu durumda dava sadece Ankara mahkemelerinde açılabileceğinden, HMK’nun 10/1. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğundan söz edilemez. Her ne kadar davalı …………. Şirketi , Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden yetki itirazında bulunmuşsa da, HMK’nun 7/1. maddesi uyarınca davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğinden anılan davalı yönünden de yetkisizlik kararı verilmiştir.
Sonuç olarak, açıklanan gerekçeyle yetkisizlik kararı vermek gerekmiş; aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde süresinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2. maddesi gereğince yetkili mahkemece nazara alınmasına,
5- Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvuru yapılmazsa HMK 20/2 son ve 331/2 gereğince yapılacak işlemin dosyanın resen ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12.01.2021

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”