Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2021/109 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 01/10/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 09/08/2016 tarihinde saat 18:30 civarında ….. ilinden ….. iline seyahat etmekte olan müvekkilinin araçtan ….. ilçesi civarında araçtan indiğini, yolu kontrol ederek karşıya geçmeye çalışırken müvekkilinin …… olarak hatırladığı plakalı aracın kendisine çarptığını, meydana gelen tek araçlı trafik kazası sonucu müvekkili ….. ….. ‘a çarpması sonucu ağır yaralandığını ve malul kaldığını, ….. …… tedavi gördüğünü, kazadan dolayı müvekkilinin hem fiziksel hemde ruhsal olarak etkilendiğini, tedaviden sonra müvekkilinin ….. …… Hastanesinden %8 özürlü raporu aldığını bu sebeple güç kaybı tazminatı ile maddi tazminat isteğinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cizmani zarar ve güç kaybı nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL tazminat talep ettikleri (….. …… zorunlu teminat limiti aşılmamak üzere ve ödenen miktar indirildikten sonra) davalıdan tahsili ile yine asıl alacaklara davalı …… ….. yönünden temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek işletme kredisi temerrüt faizinin uygulanmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Usule ilişkin beyan ve itirazlarını sunduklarını, şöyle ki; 26/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapıldığı, ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiği, davacının dava tarihinden önce başvuruda bulunduğunu, müvekkili kurum gerekli ödemeyi yaptığını, davacınında müvekkili kurumu ibra ettiği, bu sebeple ek tazminat başvurusunu müvekkili kurumdan talep etmediklerinden, ek tazminat talebi için başvuru şartı oluşmadığını, bu sebeple davanın bu yönüyle usulden reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulamayacakları yönünde karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıylaplakası tespit edilemeyen aracın veya yol durumunun kusur incelemesi için ilgili ATK’dan rapor alınmasını talep ettiklerini, maluliyet yönünden ilgili birimden rapor alınmasını talep ettikleri, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maddi zararı için aktüeryal inceleme yapılabileceğini, davanın usulden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmil edilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Dava ve cevap dilekçeleri, ATK Kusur ve maluliyet raporları, bilirkişi raporu, Tazminat doyası, Diyarbakır CBS ……… Sor.sayılı dosyası vs,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı maluliyete ilişkin maddi tazminatının davalı sigortadan tahsili noktasında toplanmaktadır.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin ……. E…….. K. sayılı kararı öncesinde; Diyarbakır 8. Asliye Hukuk Mahkemesince davacının yaralandığı dava konusu kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya 15/03/2018 tarihli başvurusuna istinaden 22/05/2018 tarihinde 13.402,00 TL tazminat ödendiği, aktüer bilirkişi raporunda kaza tarihine göre 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarında öngörülen esaslara göre hesaplama yapıldığı, davacıya yapılan ödemenin hesaplanan tazminat miktarından indirildiği, davacının dava açmadan önce davalı sigortacıya başvuruda bulunduğu ve buna dair ödeme aldığı, açılan davanın yetersiz ödemeye dayalı ek dava olması nedeniyle 31/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne, 5.808,13 TL tazminatın 31/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin ……. E. ……. K. sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde …… E-……. K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacı yanın zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerektiği, davacı, ıslah dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarına dava tarihinden(01/10/2018) itibaren faiz işletilmesini istemiş olup bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken talep de aşılmak suretiyle yazılı şekilde 31/05/2018 tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle verilen karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında kaldırma ilamı doğrultusunda aktüer bilirkişiden 08.07.2021 tarihli ek rapor alınmış, meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve beden gücü kaybına uğrayan davacının, davalının % 25 kusuruna göre, sürekli iş gücü kayıp tazminat miktarının 47.570,84 TL, yapılan ödemenin tenzili durumunda 47.570,84 TL -17.179,16 = 30.391,68 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 09/08/2016 tarihinde saat 18:30 sıralarında ….. ilinden …… ilene seyahat etmekte iken …… ilçesi civarına gelindiğinde araçtan inip, karşıya geçmek isterken davacının ……. plakalı araç olarak hatırladığı aracın kendisine çarpması sonucu davaya konu olay meydana gelmiştir.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin ……. E. …….. K. sayılı kaldırma kararı öncesinde;
ATK; Ankara Trafik İhtisas Dairesi Bşk.’nın 21/03/2019 tarihli Kusur raporu özetle; Kimliği belirsiz sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu, Yaya; …….’un %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine vardıkları anlaşılmıştır.
ATK; İstanbul …İhtisas Dairesinin 18/07/2019 tarihli raporu özetle; Mevcut belgelere göre; davacı ……. ’un 09/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, %10.3 (yüzdeonnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 09/08/2016 tarihinden itibaren 9 (Dokuz) aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 15/11/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi sunduğu, dilekçesinde dava değerini 4.808,13 TL artırarak 5.808,13 TL ıslah ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olay hakkında yürütülen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının …… soruşturma sayılı dosyasında, olay tarihinde şikayetçinin …..’den ……’a gitmek üzere dolmuşla gelirken ….. İlçesi çıkışında dolmuştan indiği ve yaya olarak karşı yola geçmek istediği sırada sürücüsü tespit edilemeyen gri renkli ….. marka bir otomobilin kendisine çarpması sonucunda alınan adli rapora göre hayati tehlike geçirecek, vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, çarpan aracın …….. olarak bildirilmesine karşın bu plakanın motosiklet üzerine çıktığı, plakanın yanlış alınmış olabileceği gibi çarpan araçta sahte plaka kullanılmış olabileceğinin tespit edildiği, yapılan tüm aramalara rağmen şüphelinin tespit edilemediği, soruşturma sonunda daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve ……….. Yönetmeliği’nin 9. maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için …… ….. ‘na gidilebilecektir. Ancak ispat yükü davacıda olup, bir trafik kazası gerçekleştiği, davacının bu kazada yaralandığı, bu kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusurlu olduğu ispatlanmalıdır.
Toplanan delillerden dava konusu olayda davacının yaralandığı, bu kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, davacının 15/03/2018 tarihli başvurusuna istinaden 22/05/2018 tarihinde 13.402,00TL tazminatın ödendiği anlaşılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında aldırılan raporda davacının talep edebileceği tazminatınyapılan ödemenin tenzili durumunda 47.570,84 TL -17.179,16 = 30.391,68 TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Somut olay nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce ödeme yapılmış, 18/05/2018 tarihli ibraname imzalanmıştır. Eldeki davada KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, davacı tarafça dava tarihinden(01/10/2018) itibaren faiz işletilmesini istemiş olup mahkememizce bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir. Bu durumda davacı aldığı ödemenin güncellenmesi ve mahsubu ile bakiye miktarın 30.391,68 TL olarak hesaplandığı, ancak ıslahla talebin 5.808,13TL olduğu, bu nedenle 5.808,13TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile; 5.808,13 TL tazminatın 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Tebligat, posta, ATK gideri ve bilirkişi gideri olmak üzere toplamda 1.061,69 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılması gereken toplamda 396,75 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan toplamda 71,80 TL harcın davanın kabulü gereği karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 17 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize yahut başka bir yer Mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve gerekli harç ve giderlerinin tamamını ödemek suretiyle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna başvurulabileceğine karar verildi. 03/11/2021

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır