Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2022/52 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin ……….. yetkili satış bayisi olarak hizmet verdiğini, müvekkil firma ile ………. Otosan arasında, ………. Otosan tarafından üretilen ve/veya ithal edilen ……… marka araçların……….Otosan tarafından bildirilen asgari adetlerde alım yapan ve/veya sözleşmeyle belirlenmiş niteliklere sahip olan filo müşterisi olan gerçek veya tüzelkişilere ………. Otosan tarafından sağlanan ve finanse edilen özel indirim ve/veya fiyatlar ile ve belirli şartlar dahilinde satışını düzenlemek amacıyla ekte örneğini sunmuş oldukları………..Otosan Filo İndirimi Uygulaması Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye ek olarak yine davalı firma yetkilisinin imzasını içeren Filo İndirimi Müşteri Taahhütnamesi ile filo satış sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşme kapsamında davalı şirkete ekli sunmuş oldukları 28/07/2020 Tarihli faturalarla ………….şase numaralı ve …………. şase numaralı, 31/10/2020 Tarihli faturayla………… şase numaralı, 05/09/2020 Tarihli faturalarla …………şase numaralı, …………… şase numaralı, …………….şase numaralı, ………….. şase numaralı, …………. sase numaralı. ………….. sase numaralı. ………….. şase numaralı, ………….. şase numaralı ve………… şase numaralı, 16/09/2020 Tarihli faturalarla …………… şase numaralı,…………. şase numaralı………… şase numaralı, …………….. şase numaralı, …………….. şase numaralı ve ………… şase numaralı ………… model araçların satışı yapıldığını,………Otosan Filo İndirimi Uygulaması Çerçeve Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket tarafından davalıya satışı yapılan ………….. Marka model araçların 6 ay ve 10.000 km dolmadan davalı tarafça satıldığının………. Otosan tarafından tespiti ve müvekkil şirketten indirim tutarlarının satımın yapıldığı kişilerden istenmesi yönündeki talimatı üzerine, davalı şirkete Diyarbakır 1.Noterliği’nin ………… Tarih ve ………… yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve ………. Otosan tarafından ekte sunmuş oldukları listede araç başına belirlenen tutarlar toplamı olan toplam indirim tutarı davalıdan talep edildiğini, Otosan tarafından erken satış yapıldığı tespit edilen araçlara uygulanan toplam indirimleri gösteren liste ile davalı firmaya gönderilen Diyarbakır 1.Noterliği’nin ……….. Tarih ve ………. yevmiye numaralı ihtarname) ilgili bedelin ödenmesi için arabulucuya müracaat edildiğini, fakat anlaşma sağlanamadığından mevcut davayı açma zaruretlerinin hasıl olduğunu belirtmiş, bu nedenle öncelikle tensiple birlikte ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilerek, davalının yedinde veya 3. şahıstaki taşınır ve taşınmaz mallarıyla, hak ve alacaklarına dava değeri üzerinden ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini; davalarının kabulüne karar verilerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ………. Otosan Filo İndirimi Uygulaması Çerçeve Sözleşmesi kapsamında satımı yapılan araçların sözleşmeye aykırı bir şekilde sözleşmede kararlaştırılan süre ve km’den önce satımından dolayı filo indirimi olarak uygulanan 283.935,00 TL indirim tutarının ihtarname tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,……….. Otosan cevabi yazısı, Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabi yazısı, SGK İl Müdürlüğü cevabi yazısı, vs.
CEVAP:
Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olduğu belirtilen ekli “Filo İndirimi Müşteri Taahhütnamesi” müvekkili şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığını, işbu nedenle müvekkil şirketin söz konusu taahhütten sorumlu olmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle açılan davanın “haksız, kötü niyetli ve sebepsiz zenginleşme” amaçlı olduğunu, kaldı ki, ayrıca söz konusu taahhütnamenin kabulü anlamına gelmemek üzere araç satış işlemleri gerçekleştikten sonra imza altına alınmakla da hukuken geçerliliğinin bulunmadığını, söz konusu satım sözleşmesi imzalandığı tarihte söz konusu taahhüdün düzenlendiği ve yetkili kişilerce imzalandığına dair davacı tarafça sunulmuş bir delil bulunmadığını, bu bakımdan müvekkili şirket ile davacı arasında taahhüde ilişkin bir anlaşma bulunmadan araçların satın alındığını, müvekkili tarafından araçlar satın alındığı esnada herhangi bir taahhütte de bulunulmadığını, ilgili taahhütnamenin “Genel İşlem Koşulları” kapsamında hazırlandığını, söz konusu taahhüdün geçersiz olması bir yana söz konusu taahhütle ilgili olarak müvekkili şirketin bilgisi, müdahilliği bulunmadığı gibi, müvekkili şirketin söz konusu taahhütle ilgili olarak hiçbir şekil ve surette değişiklik yapma imkanı da olmadığını, söz konusu genel işlem koşulu müvekkilin bilgisi dahilinde olmadığını, bu sebeple genel işlem koşulu niteliğindeki taahhütnamenin geçersiz sayılması gerektiğini, önceden müvekkiline bildirilmediğini ve müzakere imkanı sağlanmamış olan taahhütnamenin, diğer denetim aşamalarına gerek kalmaksızın, geçersiz sayılması gerektiğini, söz konusu sözleşme ve taahhüdü kabul anlamına gelmemek üzere bu halde dahi dünyanın ve özelde ülkemizin içinde bulunduğu COVİD-19 pandemisi nedeniyle de söz konusu taahhüdün uygulanma koşullarının da bulunmadığını, dava konusu araçların ticari araç niteliğinde olup, döviz, altın, ve diğer ekonomik ve ticari değeri olan değerlerde olduğu gibi araç fiyatlarındaki yükselişler ve değişimler de göz önüne alındığında söz konusu araçların elde bırakılarak, taahhüt koşullarına uygun davranılmasının beklenmesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, ticari hayatın gerekliliklerine de aykırı olduğunu, TTK ilgili maddeleri uyarınca “basiretli bir tacir” sıfatını haiz müvekkil tarafından ciddi miktarda zarar etmek pahasına zaten şirket yetkilisince imzalanmamış bir taahhüde uyulması beklenemeyeceğini, bu sebeple söz konusu taahhüde uyulmamasından bahisle işbu davanın açılması haksız, kötü niyetli ve sebepsiz zenginleşme amaçlı olduğunu belirtmiş, bu nedenle esasa ve usule ilişkin tüm itirazlarının dikkatte alınarak, davacı tarafından açılan “haksız” ve ”kötü niyetli” olarak “sebepsiz zenginleşme” amacı taşıyan işbu davanın reddine karar verilmesini, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın gerçeklere ve hukuka uygun olmasından dolayı İhtiyati Tedbir reddi kararının devamına karar verilmesini, Mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, filo indirimi müşteri taahhütnamesi ve filo satış sözleşmesi kapsamında belirlenen km ve süreden önce satımı yapıldığı iddia edilen araçlardan dolayı filo indirim tutarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacının dava dışı ……… Otosan’ın yetkili bayisi olduğu, belirli şartlar dahilinde müşterilere uygulanmak üzere davacı ile dava dışı ………Otosan arasında ‘‘………..Otosan Filo İndirimi Uygulaması Çerçeve Sözleşmesi’’ imzalandığı, yine davacı ile davalı arasında imzalandığı ileri sürülen 28.07.2020 tarihli ‘‘Filo İndirim Müşteri Taahhütnamesi’’ uyarınca dava dilekçesinde belirtilen araçların davalı tarafa satıldığı, sonrasında davalı tarafça araçların taahhütnamede belirtilen süre ve kilometre sınırlamasına uyulmadan dava dışı kişilere satıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, 28.07.2020 tarihli ‘‘Filo İndirim Müşteri Taahhütnamesi’’ başlıklı belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanıp imzalanmadığı, davalı şirket yetkilisince imzalanmayan taahhütnamenin davalı şirketi bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 623/1.maddesi “Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.” hükmünü amirdir.
28.07.2020 tarihli ‘‘Filo İndirim Müşteri Taahhütnamesi’’ başlıklı belgedeki imzanın dava dışı ………….. adlı kişiye ait olduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, Diyarbakır Ticaret Müdürlüğünce mahkememize verilen cevapta, 13367 sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı ‘‘……….Ticaret Limited Şirketi’’ unvanlı şirketi 03/02/2020 tarih itibarı ile temsil ve ilzama dava dışı …………. ve …………’ın münferit imzalarıyla yetkili kılındığı ve 28/07/2020 tarihinde de yetkili olduğu, yetki süresinin devam ettiği, …………. isimli şahsın mevzubahis şirkete herhangi bir ortaklık ve yetki durumunun olmadığının bildirildiği; bu durumda yetkisiz temsilcinin attığı imzadan dolayı davalının ilzam edilemeyeceği, davacının sözleşme yaparken davalıyı temsile yetkili olan kişileri araştırması gerektiği, aksinin davacının basiretli tacir olma yükümü karşısında kabulünün mümkün olmadığı, ancak yetkisiz temsilcinin iş ve işlemlerinin temsil edilen tarafça benimsendiğinin davacı tarafça ispat edilmesi durumunda talebinin dinlenebileceği, buna dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mahkememize SGK tarafından verilen cevapta dava dışı……………. isimli şahsın taahhütname imzalandığında davalı şirkette çalıştığı anlaşılmakta ve davacı tarafça adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında davalının filo indirim bedeli şartlarından sorumlu olduğu ileri sürülmekteyse de; adam çalıştıranın sorumluluğunu düzenleyen TBK’nın 66.maddesinin lafzından da anlaşılacağı üzere çalışanın, kendisine verilen işin yürütülmesi sırasında, 3.kişilere verdiği zararlardan, istihdam edenin ise kusursuz olarak sorumlu olduğu, bir başka ifadeyle adam çalıştıranın sorumluluğu için zararın çalışanın kendisine verilen işin görülmesi sırasında doğmuş olması, üçüncü kişinin zararı ile çalışanın yaptığı iş arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, somut uyuşmazlıkta bu şartların da gerçekleşmediği, dava dışı şahsın kendisine verilen bir işi yaptığı sırada davacıya zarar vermesi durumunun söz konusu olmadığı, tacir olan davacının yine tacir olan davalı ile sözleşme yaparken basiretli davranması ve bu doğrultuda davalının temsile yetkili temsilcilerini araştırmakla yükümlü olduğu açıktır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın dava açılırken peşin alınan 4.946,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.865,90 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 28.325,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2022

Katip Hakim

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”