Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/143 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı şirket müvekkil şirkete borçlu olmasına rağmen borcunu ödemediğini, ticari ilişki kapsamında tutulan cari hesap kayıtlarının müvekkilinin toplamda 268.006,65-TL tutarında alacağının mevcut olduğunu gösterdiğini, bu hususun cari hesap ekstresi ve faturalardan da görüleceğini, …. ve ….. yıllarına ait ve ayrıntısı belirtilen faturalara ilişkin ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, mal teslimlerine ilişkin faturaların borçlu şirket tarafından herhangi bir nedenle iade de edilmediğini, dolayısı ile ayıpsız, hasarsız olarak teslim edilen ürünler ile birlikte faturaların da teslim edilmiş olmasına rağmen müvekkil firmaya ilgili fatura bedellerinin halen ödenmediğini, tüm ekli faturalardan görüleceği üzere borçlu davalı şirketin hastane işletmekte olup kendisine satılan medikal ve tıbbi cihazların hepsinde hasta isimleri ile birlikte fatura edildiğini, bu hasta isimlerinin tamamının ise davalı şirket tarafından müvekkil şirkete bildirilerek buna istinaden hastaya özel olarak talep edilen cihazlar ve medikal aletlerin davalıya teslim edildiğini, davalı Şirket hakkında Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasından 14.01.2016 tarihinde dava konusu alacak için ilamsız icra takibi yapıldığını ve borçlu şirkete 15.01.2016 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlu şirketin borcunu ödemediği gibi borca itiraz etmiş olduğunu ve işbu dava konusu borç için icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin temerrüt tarihi olan 14.01.2016’den itibaren yasal ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kısmi dava açamayacağını, bu yönden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sunduğu belgelerin alacağı kanıtlamaya yetmeyeceğini, diğere delillerle ispatı gerektiğini, müvekkil şirketin kauıt ve defterlerinde davacı tarafın iddia ettiği borçla ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığını, müvekkil defter ve kayıtları kapsamlı olduğundan bilirkişi incelemesi yapılacaksa yerinde inceleme yapılması gerektiğini, davacının öncelikle tüm faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini, kaldı ki müvekkilin davacıya 28.04.2015 tarihinde 70.000-TL, 25.05.2015 tarihinde 71.972,50-TL, 29.06.2015 tarihinde 80.000-TL, 03.08.2015 tarihinde 80.000-TL, 20.08.2015 tarihinde 102.911,66-TL tutarında çeklerle ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 08/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile Huzurdaki davayı 275.718,65-TL tutarında ıslah talebimizin kabulü ile dosyaya sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına ve davalarının kabulü ile 285.000,00 TL tutarındaki alacaklarının davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Cari hesap ekstresi, faturalar, Diyarbakır 5.İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi incelemesi,davacı ticari defter ve belgeleri ve diğer deliller.
GEREKÇE VE KABUL:
Daha önce Diyarbakır 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan …… E. sayılı işbu dosyanın aynı mahkemenin ….. E. ve ….. sayılı ilamıyla, 07.07.2021 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu kararıyla Diyarbakır İlinde 01.09.2021 tarihi itibariyle asliye ticaret mahkemesinin kurulduğu ve davanın niteliği itibariyle ticari dava sayıldığından bahisle dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
Dava, ticari satımdan kaynaklı alacak davasıdır. Davacı taraf dilekçesine ekli faturalara konu malları davalıya satıp teslim ettiği halde davalı tarafından ödeme yapılmadığını iler sürmektedir. Davalı taraf ise davacı iddialarının ve özellikle teslim olgusunun ispat edilmesi gerektiğini, yine müvekkilince çekle ödemelerin yapıldığını, sonuç olarak davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
6100 Sayılı HMK m. 222 gereğince; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)
Davacı tarafça dayanılan ve alacaklı olduğu iddia edilen döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmuş, 28.06.2021 tarihli yeminli mali müşavir bilirkişi raporunda, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil teşkil edeceği, dava konusu faturaların davalı tarafa tıbbi malzeme ve cihaz alımı karşılığında davalı tarafa kesilmiş olduğu, fatura karşılığı yapılan satışlar toplamının 359.719,71-TL olduğunun mütalaa edildiği görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi hususunda 22.10.2020 tarihli celsede davalı tarafa bahsi geçen yıllara ait ticari defterlerini sunması için 1 aylık kesin süre verildiği, aksi halde mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edildiği, yine 10.11.2021 tarihli celsede davalı defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle yerinde incelenmesine karar verildiği, buna rağmen davalı defterlerinin sunulmamış olması sebebiyle bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Her ne kadar davalı ticari defterlerinin 2015 yılı terör olayları nedeniyle zayi olduğu ileri sürülmüş ise de, buna dair usulünce alınmış zayi belgesi bulunmadığından itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafça ödeme olgusuna ispata dair sunulan çekler yönünden yapılan değerlendirmede ise, somut uyuşmazlık kapsamında davacı alacağına karşılık verildiğinin ispat edilemediği ve bu borca karşılık ödenip ödenmediği hususunda dosya kapsamında bir delil bulunmadığından bu yöne dair davalı savunması da yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, usulünce tutulan davacı defterlerinin, davalı tarafın defterlerini sunmamış olması dikkate alındığında,HMK m. 222 gereğince sahibi lehine delil teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabulü gerekmiş; davacı vekili 08.09.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle, 10.000,00-TL olarak açtıkları davayı 285.000,00-TL olarak ıslah etmiş ve 285.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini istemiş olmakla, faiz belirtilmemiş olması nedeniyle ıslah edilen tutara faiz uygulanmamış, sadece 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline ve kalan 275.718,65 TL’nin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Ayrıntısı yukarda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
10.000,00-TL’nin dava tarihi 09.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, ıslah edilen 275.718,65-TL’nin ise davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Tebligat, posta ve bilirkişi gideri olarak harcanan toplamda 3.279,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan toplamda 170,78 TL harç yatırıldığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davanın kabulü gereği alınması gereken 18.834,34 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 4.708,58 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 27.750,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08.12.2021

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır