Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2264 E. 2022/2121 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait … plaka sayılı araca davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın …..2021 tarihinde %100 kusurlu olacak şekilde çarpması sonucu müvekkilin aracında hasar meydana geldiğini, hasarın sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası üzerinden onarıldığını ancak yapılan başvuruya rağmen araçta meydana gelen değer kaybının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu 13.859,00 TL’na yükseltmiş, …..2022 tarihli celsede, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava açılmadan önce davacının başvurusu üzerine sigorta eksperi tarafından yapılan hesaplama sonucu davacının aracında 2.141,00 TL değer kaybı tespit edildiğini ve bu bedelin davacıya ödenerek değer kaybına ilişkin zararının karşılandığını, her halükarda değer kaybı hesaplamasının ZMMS genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, somut olayda kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında …2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olan yeni genel şartların değer kaybı hesaplamasına esas alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna yönelik iddiaları kabul etmediklerini, müvekkil temerrüde düşmediğinden faize hükmedilemeyeceğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacıya ait aracın trafik tescil belgesi ile tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kusur yönünden trafik bilirkişisinden, değer kaybına ilişkin ise araç üzerinde yapılan keşif incelemesi sonucu makine mühendisi bilirkişiden alınan raporlar dosyaya sunulmuştur.
Dosyaya sunulan sigorta poliçesinden, …. plaka sayılı aracın ….2020-….2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği ve araç başı maddi zarar üst limitinin 41.000,00 TL olduğu,
….2021 tarihinde davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araç sürücüsü ile davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsü tarafından anlaşmalı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği,
Davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksper tarafından, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirtilerek, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin, hasar gören parçalarda %50 iskonto yapılmak suretiyle işçilikte dahil toplamda 19.001,33 TL olduğunun tespit edildiği,
Davacı tarafından değer kaybının ödenmesi amacıyla davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 2.141,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kusur durumunun tespitine ilişkin trafik bilirkişi tarafından dosyaya sunulan …..2022 tarihli bilirkişi raporunda; ….2021 Günü Saat:14:30 sıralarında …. Bulvarı üzeri, … kavşak istikametinden, ….kavşak istikametine, .. Bulvarı ile .. Bulvarı ışıklı kavşakta meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasında; sürücü …. sevk ve idaresindeki … plakalı … marka siyah renkli otomobili ile … Bulvarı müteakiben, .. kavşak istikametinden, ….kavşak istikametine seyir etmekte iken …. Bulvarı ile … Bulvarı ışıklı kavşağa geldiğinde, kendi istikametinde kırmızı ışıkta geçtiği sırada, otomobilinin ön kısmı ile sürücünün gidiş istikametine göre yolun sağından … Bulvarına müteakiben Batıkent kavşak istikametinden, … Bulvarı istikametine, kendi istikametinde yeşil ışıkta seyir etmekte olan sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı Volkswagen … marka siyah renkli otomobilin sol arka ve yan kısımlarına kavşakta çarpması neticesinde; çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda kırmızı ışık ihlali yapan … plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun %100 kusurlu olduğu, …. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Davaya konu araç üzerinde yapılan keşif sonucu makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davaya konu …. plaka sayılı aracın …..2021 tarihinde gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda araçta oluşan hasarın onarımı için ….2021 tarihli ekspertiz raporu referans alınarak tespit edilen hasarlı parçaların sol arka çamurluk, sol arka kapı, arka tampon, hava yastıkları, jant ve tampon kısımlarında hasar meydana geldiği dava konusu aracın hasarı, kilometresi (169.052 km), boyanan aksamları, yapılan kaporta onarım işlemleri ve Yargıtay’ın emsal uygulamaları kapsamında hasarlanan aracın ihtilafa konu trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farkı recl değer kaybı olarak kabul edildiği, aracın mevcut kaza sonrası araç üzerinde yapılan incelemeler ve dava dosyasında bulunan belgeler (eksper raporları, tutanaklar, resimler ve sair evraklar) doğrultusunda; yapılan araştırmalar dikkate alınarak aracın hasarsız halinin 230.000,00 TL bedel ile temin edilebileceği, aracın hasarı onarıldıktan sonra emsal aracın ise 214.000,00 TL temin edilebilineceği, aradaki fark değer kaybı olarak belirtileceğinden 230.000,00 TL-214.000,00 TL=16.000,00 TL (on altı bin Türk Lirası) değer kaybı oluşacağı mütalaa edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; zamanaşımının dolup dolmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemeden daha fazla bedelde değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
Davaya konu kazanın meydana geldiği tarih ile davanın açıldığı tarih gözetildiğinde 2918 sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi gereğince davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen traffik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Somut olayda, dosyaya sunulan kusur raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek mahkememizce benimsenmiş, davaya konu kazanın, kazanın meydana geldiği kavşakta kırmızı ışık ihlali yapan davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana geldiği kabul edilmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.) Anılan ilkeler doğrultusunda değer kaybının tespitine yönelik dosyaya sunulan ATK raporu bu yönden de, mahkememizce benimsenmiş ve davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı 3.500,00 TL kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 2.141,00 TL değer kaybı ödendiği dosya kapsamından sabittir. Davalı sigorta şirketi, sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, tespit edilen değer kaybının tamamının ödenmesinden sorumludur. Davadan önce yapılan ödeme mahsup edildiğinde, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar 13.859,00 TL kabul edilmiş, davanın belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına dava tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 13.859,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 946,70 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 59,30 TL peyin harç ile 237,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 650,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 237,00 TL ıslah harcı ile davacı tarafından yapılan 1.150,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 1.505,60 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim