Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2249 E. 2022/2205 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ….. tarihinde müvekkilin sevk ve idaresinde bulunan ….. plaka sayılı araç ile kazaya karıştığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, hasarın onarıldığını, değer kaybına ilişkin davalı tarafından …… tarihinde 2.234,00 TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödeminin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00 TL’nın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …. tarihli dilekçe ile talep sonucunu 7.256,00 TL’na yükseltmiş ve bu bedelin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, davacının başvurusu üzerine ….. tarihinde 2.234,00 TL ödeme yapıldığını ve değer kaybının ödendiğini, kusur durumunun tespit edilerek değer kaybının ZMMS genel şartlarına göre hesaplanması gerektiğini, davacının faiz talep demeyeceğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, hasar dosyası ve tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, …. plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, kaza sonrası davacıya ait araçta meydana gelen hasara bağlı olarak oluşan değer kaybına ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından ….. tarihinde 2.234,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamından sabittir.
Mahkememizin ….. tarihli celsesinde dava konusu uyuşmazlığın çözümü bakımından kusur ve hasar durumunun tespiti amacıyla dosya trafik bilirkişisi ve makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan ….. tarihli raporda; …. tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün 2918 Sayıh Karalları Trafik Kanunun 57. ve 84.maddesinde ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109.maddesinde yer alan kuralları ihlal etmiş olması nedeniyle %100 kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza sonrası davacıya ait araçta oluşan hasarın onarımı için düzenlenen ….. tarihli ekspertiz raporu referans alınarak tespit edilen hasarlı parçaların sağ arka çamurluk, sağ arka kapı, sağ ön kapı, sağ ön çamurluk ve mekanik parçalar kısımlarında hasar meydana geldiği, davacıya ait ….. plakalı aracın mevcut kazadan önce farklı tarihlerde iki ayrı kazaya karıştığı ve bu nedenle sağ ön çamurlukta değer kaybının oluşmadığı, mevcut hasar göz önüne alınarak rapor hazırlandığı, dava konusu aracın hasarı kilometresı (128.628 km) değişen ve boyanan kaporta onarım işlemleri, tramer sorgusu ve geriye dönük hasarı dikkate alınarak 9,500,00 TL değer kaybı olacağı, sigorta kuruluşu tarafından ödenen 2.234,00 TL tenzil edildiğinde 7.266,00 TL bakiye değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemeden daha fazla bedelde değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı, faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin ….. tarihli ve ….., …. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.)
Somut olayda, davaya konu kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun ve değer kaybının tespitine ilişkin alınan bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş, davaya konu kazanın davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana geldiği ve davacının aracında 9.500,00 TL değer kaybı oluştuğu kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 2.234,00 TL değer kaybı ödendiği dosya kapsamından sabittir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, tespit edilen değer kaybının tamamının ödenmesinden sorumludur. Davadan önce yapılan ödeme mahsup edildiğinde, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar 7.266,00 TL kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili, talep sonucunun arttırılmasına ilişkin dilekçede kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de, dava dilekçesinde faiz başlangıcına ilişkin açıklamada bulunmamıştır. Davanın belirsiz alacak davası olduğu ve davacıya ait aracın hususi olduğu da gözetilerek, dava dilekçesinde ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına dava tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Her ne kadar kısa kararda, istinaf yasa yolu açık olarak karar verildiği belirtilmiş ise de, dava değeri ve kabul edilen miktar karar tarihi itibarıyle 6100 sayılı HMK.’nun 341/2. maddesinde düzenlenen ve 2022 yılı itibarıyle yeniden değerleme oranına göre hesaplanan istinaf inceleme sınırının altında olduğundan verilen karar miktar itibarıyle kesin olup, sehven yazılan bu hususun gerekçeli kararın hüküm fıkrasında düzeltilmesi gerekmiştir.)
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜNE, 7.256,00 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 495,65 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 124,00 TL TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 312,35 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 124,00 TL ıslah harcı ile davacı tarafından yapılan 1.246,1‬0 TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 1.488,7‬0 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.’nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibarıyle kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim