Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2240 E. 2023/447 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı alt işverenler nezdinde …. tarihleri arasında çalışan dava dışı işçi …’ın çalışmış olduğu işyerinin tasfiye edilmesinden dolayı yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, müvekkil tarafından iş akdi sona eren dava dışı işçiye … tarihinde .. TL kıdem tazminatı ve 396,96 TL damga vergisi ödendiğini, yapılan ödemelerden davalıların işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olmak üzere dönemlerine isabet eden miktardan sorumlu olduğunu, dava dışı …’ın iş akdinin sona erdirilmiş olması nedeniyle Diyarbakır 2. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan işe iade davasında verilen işe iade kararının Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin …Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, dava dışı işçi vekili tarafından kesinleşen işe iade kararında hüküm altına alınan Mahkeme vekalet ücretinin tahsili için Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine istinaden …0 tarihinde … TL ödeme yapıldığını, yine kesinleşen işe iade kararına istinaden dava dışı işçinin davalı alt işveren … Hizmetler Ltd Şti’ye yapmış olduğu başvuruya rağmen dava dışı işçinin işe başlatılmadığı, işçinin işe başlatılmaması ve işe iade kararında hüküm altına alınan alacakların ödenmemesi üzerine işe iade kararında hüküm altına alınan alacaklara ilişkin müvekkili tarafından dava dışı işçi vekiline brüt … TL’nın … tarihinde ödendiğini, yine dava dışı işçi vekili tarafından kesinleşen işe iade kararına göre 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesiyle ortaya çıkan fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fark yıllık izin ücreti için de arabulucuya başvurusu üzerine yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucu düzenlenen arabuluculuk anlaşma belgesine istinaden 12/müvekkili tarafından arabuluculuk başvurusuna konu edilen işçilik alacaklarından dolay …. tarihinde brüt … TL ödendiğini, işe iade kararına istinaden ödenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden dava dışı işçiyi en son istihdam eden ve geçerli bir sebep olmaksızın ve ihbar öneli vermeksizin fesheden ve akabinde verilen işe iade kararına ve kendisine yapılmış işe başlatma başvurusuna rağmen dava dışı işçiyi işe başlatmayan davalılardan …. Ltd Şti’nin sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ile damga vergisinden tüm davalıların işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden miktarın, davacı üst işveren tarafından işe iade kararında hüküm altına alınan ve ödenen vekalet ücreti ile işe iade kararında hüküm altına alınan işçilik alacakları ve işçinin işe başvurusu üzerine işe başlatılmamasından kaynaklı 4 aylık boşta geçen süre nedeniyle ödenen fark kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fark yıllık izin ücretlerini davalı son alt işveren olan … Tic.Ltd.Şti’nden ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen tahsilini istemiştir.
Davalı … Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. vekili, müvekkil şirketin, 2006-2010 yılları arasında davacının işlerini hizmet alım sözleşmesi ile üstlendiğini ve 2010 yılında ihaleyi başka bir şirketin alması üzerine sözleşme süresinin sona erdiğini, dava dışı işçinin müvekkil şirket nezdindeki çalışmasının kısa bir süreden ibaret olduğunu, dava dilekçesinde sürelerin gerçeği yansıtmadığını, dava dışı işçinin müvekkili şirket nezdinde çalıştığı süre boyunca kazanmış olduğu tüm işçilik alacaklarının kendisine ödendiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava dışı işçinin müvekkil şirket nezdinde herhangi bir kıdem tazminatı alacağı olmadığı gibi iş akdi de müvekkili şirket tarafından sonlandırılmadığı için herhangi bir ihbar tazminatına da hak kazanmadığını, iş akdinin son altişveren tarafından işyerinin tasfiye edilmesinden kaynaklı feshedildiğini ve hiçbir alacaktan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, … ile … tarihleri arasında müvekkil şirket ile … Hizm. Ltd. Şti arasında imzalanan ve … ile … tarihleri arasında müvekkil şirket ile … Hizm. Ltd. Şti. isimli şirket arasında imzalanan ortak girişim sözleşmelerinin amacının işçilerin istihdam konusunu ilgilendirmeyip kurum ve şirketler arasındaki hususları kapsadığını ve şirketlerin hizmet alımından edinecekleri kar ve zarar noktasında yapmış oldukları bir girişim sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 36. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde çalışan personelin özlük haklarının kurum tarafından ödenecektir şeklinde bir düzenleme bulunduğunu, kabul etmemekle birlikte; sözleşmenin içeriğine bakıldığında bile ortak girişim sözleşmelerini kapsayan dönemlerde müvekkil şirketin %1, … Hizm. Ltd. Şti ve …. Hizm. Ltd. Şti. isimli şirketlerin %99’ar oranda sorumlu olduğunu, davacı kurum ile müvekkili şirket arasındaki hizmet sözleşmesinde rücu edilen alacaklardan kimin sorumlu olduğuna ilişkin bir madde bulunmadığını, bu sebeple öncelikle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müvekkil şirket yönünden ancak bu alacakların yarısının rücu edilebileceğini, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/23239 E. 2018/5727 K. 10.05.2018 Tarihli kararında, yüklenici firmalara ancak yarı oranda rücu edilebileceğinin açıkça belirtildiğini, ayrıca dava dışı işçinin müvekkili şirket döneminde çalışırken TİS üyeliğinin olduğuna ilişkin herhangi bir kaydının ve üyeliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Hiz. Ltd. Şti. Vekili, dava dışı işçinin ödemeye esas tüm çalışması farklı alt işverenler nezdinde geçmiş olmakla, müvekkili şirkette … tarihleri arasında çalışmış olup tasfiye nedeni ile davacı asıl işverenin talebi doğrultusunda çıkışı yapıldığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince müvekkilinin davacının talimatlarını yerine getirmekle yükümlü olduğunu, dava dışı işçinin iş akdinin sonlanmasını müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacının talimatını ifa ettiğini, rücuen alacağa konu işçilik alacağının oluşmasında davacının tam kusuru bulunduğunu, bu sebeple davacının kusuru dolayısıyla davacının dava dışı işçiye ödediği miktarı müvekkilinden tazminini istemesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava dışı işçinin farklı işverenler nezdindeki tüm çalışmasının davacı kamu kurumunda geçtiğini, sorumluluğun da kamu kurumu olan davacının olduğunu, 6552 sayılı yasa ile 4857 sayılı yasada yapılan değişiklikler sonrası kıdem, ihbar tazminatı ile ücret, izin, fazla mesai ve genel tatil alacakları yönünden yüklenici şirketin hiçbir sorumluluğunun kalmadığını, tüm tazminat ve ücret alacaklarından ilgili kamu kurum ve kuruluşunun tek başına sorumlu olduğunu, yasanın ne lafzında ne de gerekçesinde kurumun ödediği tazminatın rücu edilebileceğine dair bir düzenleme olmadığını, yönetmeliğin ilgili maddeleri ile yaklaşık maliyetin içinde nelerin olduğunun sayıldığını, lakin dikkat edilecek olursa işçiye ödenecek tazminatın yaklaşık maliyet kalemlerinin içeriğinde yer almadığının açıkça belli olduğunu, Kamu İhale Kurumu kararında da açıkça ifade edildiği üzere huzurdaki işbu dava ile müvekkili şirkete mevzuat ile yüklenmeyen bir külfet rücu davası ile istendiğimi, iş bu davada talep edilen söz konusu alacaklar ve diğer giderler için işçilik kalemleri üzerinden ödenecek %3’lük tutarın iddia konusu düzenlemeden kaynaklanacak parasal tutarı karşılamayacağının izahtan yoksun bir mesele olduğunu, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının alacak iddialarının zamanaşımına uğradığını, davanın kamu ihale kurumuna ihbarı gerektiğini, davacının hem 6552 sayılı yasayla getirilen değişiklik başta olmak üzere tüm yasal düzenlemeler sebebiyle hem de müvekkili ile imzalamış oldukları sözleşme ve eki ihale dokümanları gereğince kıdem tazminatı için rücu hakkı bulunmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Hizmetleri Ltd. Şti vekili, davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının ödediğini iddia ettiği tazminatların müvekkilinden rücu etmesinin mümkün olmadığını, davacının ödeme yaptığını iddia ettiği işçinin asıl işvereninin davacı olduğunu, müvekkilinin, sadece ihale kapsamında kendisine ödenen kalemlerden dolayı bir alacak olursa sorumlu tutulabileceğini, ihale kapsamında kendisine ödenmeyen kalemlerden dolayı müvekkilinin sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini, Yargıtayın da vermiş olduğu emsal kararlarda davacıyı asıl işveren olarak kabul ettiğini, davacının, sözkonusu işçi için zaten en alt limitten müvekkili şirkete ödeme yaptığını, davacının müvekkiline ödediği bedel işçinin ücreti ve sigorta bedeli vs.den ibaret olduğunu, davacının, müvekkili şirkete işçinin kıdem ve ihbar tazminatı için herhangi bir ödeme yapmadığını, ödemediği bir bedeli müvekkili kuruma rücu etmeye çalışmasının her şeyden önce Medeni Kanun’un iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının, kendi kusuru nedeniyle işçiye geç ödeme yaptığını ve bu nedenle faiz ve yargılama gideri vs. ödemek durumunda kaldığını, dava devam ederken müvekkili şirkete herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, idarenin kendi kusurundan kaynaklanan ödemeleri de müvekkiline rücu etmeye çalışmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili tarafından işten çıkarılmadığı için kıdem tazminatının dışında ihbar tazminatından da sorumlu tutulamayacağını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini gerektiğini, açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …Güvenlik Hiz. Tic. A.Ş. vekili, müvekkilinin işyerinin …. Mah. … Cad. No:1 … Plaza Kat: … adresi olduğundan yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkeme olarak düzenlendiğini, yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davacının faiz başlangıç tarihi olarak dava dışı işçiye yapılan ödeme tarihinin dikkate alınması yönündeki talebinin hukuka aykırı olduğunu, talep olunan tüm alacak kalemleri bakımından; dava dışı işçiye yapılan ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının faiz talebinde bulunulabilmesi için öncelikle müvekkili şirketlerin temerrüde düşürülmesi gerekmekte olup temerrüde düşürüldüğü tarihin dava ikame tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, bu kapsamda hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi ve faizin bu tarih itibariyle dikkate alınması gerektiğini, dava dışı işçinin davacı nezdinde çalıştığını emir ve talimatlarını davacıdan aldığını, dava dışı işçinin alacaklarından müvekkili şirketlerin sorumlu olmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketlerin ihaleyi kazanmasının ardından işyeri devri müessesine dayanarak necmettin akın’ın bordrosunun müvekkil şirketler’e geçtiğini, dava dışı işçinin müvekkili şirketler nezdinde doğmuş kıdem tazminatı ve kıdem tazminatı fark alacağının da olmadığını, bu sebeplerle işyerinin tasfiyesinin ardından dava dışı işçinin müvekkili şirketlere iadesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, iş yerinin tasfiyesi sebebiyle davacının ihale kapsamındaki projesinin sona erdiğini ve davacının sözleşmesinin de bu sebeple konusuz kaldığını, müvekkili şirketler ile davacı arasında akdedilen sözleşme ve eki şartnamelerde, işçilik alacaklarından müvekkili şirketlerin sorumlu olduğu yönünde bir hüküm bulunmadığından açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, dava dışı işçinin iş akdi davacının talimatı uyarınca feshedildiğini, bu sebeple talep edilen kıdem tazminatı ve damga vergisinin davacı tarafından ödenen kısmından müvekkili şirketlerin sorumlu olmadığını, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkili şirketlerin, davacının yapmış olduğu ödemeden sorumlu olduğu kanaatine varılacak olunsa dahi davacı ile müvekkili şirketlerin ödemeden müştereken sorumlu oldukları kabul edilmesi gerektiğini açıklayarak haksız ve yersiz açılan davanın reddine, zamanaşımı nedeniyle haksız davanın reddine, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinden arabuluculuk toplantısına katılmayan tarafların sorumlu tutulmasına, yargılama masrafları, vekâlet ücreti ile arabuluculuk vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, dava dışı işçi …’ın hizmet döküm cetveli, Diyarbakır 2. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyası ile Diyarbakır İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu uyuşmazlığın çözümü bakımından 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporu, … tarihli rapor ve … tarihli ek rapor ile… tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Davacı işveren tarafından dava dışı işçi …’ın iş akdinin sona ermiş olması nedeniyle … tarihinde .. TL kıdem tazminatı ile 396,96 TL damga vergisi ödendiği, yine dava dışı işçi tarafından açılan işe iade istemi ile açılan ve işe iadeye karar verilerek kesinleşen Diyarbakır 2. İş Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı kararında hükmedilen vekalet ücretinin ilamlı icraya konu edilmesi sonucu davacı tarafından … TL ödendiği, dava dışı işçi …’ın kesinleşen işe iade kararında hüküm altına alınan alacaklara ilişkin davacı tarafından net … TL ödendiği, dava dışı işçinin işe iade kararına istinaden yaptığı başvuru üzerine işe başlatılmaması nedeniyle davacı tarafından 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fark yıllık izin ücreti için arabuluculuğa başvuru üzerine davacı tarafından dava dışı işçiye … TL ödendiği, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olup olmadığı, zamanaşımının dolup dolmadığı, davacı üst işveren tarafından dava dışı işçiye … tarihinde ödenen kıdem tazminatı ile damga vergisinden davalı alt işverenlerin davalı işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden miktarların rücuen tahsilini talep edip edemeyeceği, yine davacı üst işveren tarafından işe iade kararında hüküm altına alınan ve ödenen vekalet ücreti ile işe iade kararında hüküm altına alınan işçilik alacakları ve işçinin işe başvurusu üzerine işe başlatılmamasından kaynaklı 4 aylık boşta geçen süre nedeniyle ödenen fark kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fark yıllık izin ücretlerini davalı son alt işveren olan … Tic.Ltd.Şti’nden rücuen tahsilini talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
Davalılar … Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile …Güvenlik Hiz. Tic. A.Ş. Vekili ile davacı arasında imzalanan hizmet sözleşmelerinde, uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartına yer verildiği anlaşılmaktadır. Davalılar vekili HMK.’nun 6.maddesine dayalı olarak müvekkillerinin yerleşim yerinin Bağcılar/İstanbul olduğundan bahisle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur. Bu davalılar, sözleşmedeki yetki şartına dayalı olarak yetki itirazında bulunmadığından sözleşmenin ifa yeri olan Diyarbakır Mahkemeleri de yetkilidir. Bu nedenle davalıların yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlığın hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücu talebine ilişkin olduğundan 6098 sayılı TBK.’nun 147.maddesi gereğince zamanaşımı süresi 10 yıldır. Davacı tarafın rücu yapılan dava dışı işçiye yapılan ödeme ile birlikte doğduğundan zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi dava dışı işçiye yapılan ödeme tarihidir. Ödeme tarihi ile davanın açıldığı tarih gözetildiğinde, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücu istemine ilişkin olup uyuşmazlık bu davalarda uygulanan ve Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesince benimsenen genel ilkelere göre çözümlenmelidir. Buna göre;
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir.
Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Taraflar arasındaki sözleşmede aksi düzenlenmemiş ise işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler ise kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
Aynı şekilde ihbar tazminatından da son işveren sorumludur.
Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09/03/2020 tarihli ve 2019/378 E., 2020/1629 K. sayılı kararı ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin …. tarihli ve …. E.,.K. sayılı kararları da bu yöndedir).
Yargıtay 6. HD’nin … tarihli ve…. E.,… K. Sayılı uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin güncel kararında da; “Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarında da belirtildiği gibi, hizmet alımına ilişkin sözleşmelerde, hizmetin yüklenicinin (alt işveren) işçileri tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden, asıl işverenin yüklenicinin (alt işveren) işçileri ile herhangi bir organik bağı bulunmamaktadır. Hizmet alımına ilişkin tip sözleşmelerde, işçilik ücretleri arasında işçilere ait özlük haklarının tümü belirlenmekte ve bu şartlarla sözleşme imzalanmaktadır. İş Kanunu’nda, işçiyi korumak amacıyla düzenlenmiş olan asıl işveren ve alt işverenin (yüklenici) müteselsil sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin taraflar arasındaki hizmet sözleşmelerinde iç ilişki bakımından uygulanması mümkün değildir. Hizmet alım sözleşmelerinde, işçilerin özlük hakları ile ilgili olarak yüklenici (alt işveren) lehine herhangi bir hüküm bulunmaması durumunda, yüklenicinin (alt işveren) işçisi ile organik bir bağı olmayan asıl işveren, işçilerin özlük haklarından sorumlu tutulmamalıdır. Yukarıdaki gerekçelerle; hizmet alım sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmaması hâlinde, asıl işverenin yüklenicinin (alt işveren) işçilerine ödediği işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin (alt işveren) sorumluluğun mevcut olduğuna” karar verilmiştir. (Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin … tarihli ve … E.-2023/782 K.).
Dosya içerisinde yer alan … tarihi öncesine ilişkin Tip Sözleşmelerin 8. Maddesinde ihale dökümananın sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu, idareyi ve yükleniciyi bağlayacağı, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağı, aynı Tip Sözleşmenin 8.2 maddesinde ise, ihale dökümanları arasında öncelik sıralamasının belirtildiği, buna göre öncelikli sırasıyla birinci sırada Hizmet İşleri Genel Şartnamesine, ikinci sırada İdari Şartnameye ve altıncı sırada teknik şartnameye yer verildiği, Teknik Şartnamenin 15/5. ve 15/6. Maddelerinde hizmet alamı kapsamında istihdam edilen personelin özlük, yıllık izin ücreti, maaş artışı ve buna benzer tüm sosyal hakları ile İş Hukuku Kanunlarında, yönetmelik ve tüzüklerde belirtilen her türlü sorumluluğun yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, … ve öncesi döneme ilişkin ödenen kıdem tazminatından işçiyi çalıştıran alt işverenin kendi dönemi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir.
Ancak dosya içerisinde yer alan …. tarihinden sonra imzalanan sözleşme ve sözleşmenin eki olan Teknik Şartnamenin 14/6.3.maddesinde “…… hizmet personelinin ( Kıdem tazminatı Hariç olmak üzere) maaşları, yol, yemek, ödül, ceza, maaş artışı ve buna benzer tüm sosyal hakları ile iş hukuku mevzuatında belirtilen her türlü sorumluluk, vergi harcama işlemleri yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılacaktır ……” şeklindeki düzenleme ile kıdem tazmınatı dışında hizmet personelinin tüm sorumluluğunun alt işveren yüklenicide olacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında imzalanan Hizmet İşleri Genel Şartnamesine göre, yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede işçi hak ve alacakları nedeniyle açıkça yüklenicinin (alt işveren davalıların) sorumlu olacağı belirtilmiştir. Bu durumda Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde yer alan düzenleme ile Teknik Şartnamede yer alan düzenleme birbiri ile çelişmektedir. Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme’nin 8.2 maddesine göre ihale dökümanları arasında çelişki veya farklılık olması halinde Hizmet İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin birinci sırada uygulanması gerektiğinden 01/01/2016 ve sonrası döneme ilişkin ödenen kıdem tazminatından da işçiyi çalıştıran alt işverenin kendi dönemi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Nitekim benzer uyuşmazlıkta verilen Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 11/10/2021 tarihli ve 2021/5092 E.-2021/747 K. Sayılı ilamında da aynı hususlar vurgulanmıştır.
Yukarıda yer verilen ilkeler uyarınca somut olay incelendiğinde;
Elde ki davada, davalılar davacı üst işveren tarafından …. tarihinde dava dışı işçiye kıdem tazminatı ve damga vergisinden kendi dönemlerine isabet eden mitarlardan sorumlu olup, mahkememizce en son alınan ve denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 02/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı üst işveren tarafından ödenen kıdem tazminatı ve damga vergisinden davalıların işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden miktarlar tek tek belirlenmiştir. Davalılardan … Hizmetleri Ltd.Şti’nin dönemine isabet eden miktar 61,17 TL’dir. Bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden davalıların sorumluğuna hükmedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılardan … Hizmetleri Ltd.Şti. dava dışı işçinin son alt işvereni olduğundan, bu kapsamda davacının davalı … Hizmetleri Ltd.Şti’nden dava dışı işçinin işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama ve boşta geçen sürelere ilişkin tazminat olarak ödenen … TL ile vekalet ücreti olarak ödenen … TL ve arabuluculuk aşamasında ödenen .. TL’yi rücu edebileceği kabul edilmiştir.
Taraflar tacir olduğundan davacının avans faizi isteyebileceği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda, davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından hükmedilen alacak miktarlarına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kesmen kabul kısmen reddine,
A-Davacı tarafından dava dışı işçile ödenen kıdem tazminatı ve damga vergisine ilişkin rücu talebi yönünden;
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan …ve … Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
…. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan …ve … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan …ve … Ltd. Şti. ile … Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan…Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
.. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
… TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
.. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Davacı tarafından dava dışı işçinin işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama ve boşta geçen sürelere ilişkin tazminat olarak ödenen … TL ile vekalet ücreti olarak ödenen … TL ve arabuluculuk aşamasında ödenen .. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL harçtan, davacı tarafından başlangıçta yatırılan … TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan .. TL harcın;
56,50 TL’lik kısmının davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti.’den,
.. TL’lik kısmının davalılardan davalılardan …ve … Ltd. Şti.’den,
181,09 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
31,87 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
345,77 TL’lik kısmının davalılardan …Ltd. Şti’den,
40,08 TL’lik kısmının davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’den,
394,54 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
707,48 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
164,19 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
197,03 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den,
15,93 TL’lik kısmının davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den,
2.149,98 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den,
tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ile … TL peşin harcın toplamı olan 1.652,77 TL’nın;
19,33 TL’lik kısmının davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti.’den,
185,44 TL’lik kısmının davalılardan davalılardan …ve … Ltd. Şti.’den,
.. TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
10,90 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
118,33 TL’lik kısmının davalılardan …Ltd. Şti’den,
13,71 TL’lik kısmının davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’den,
… TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
242,13 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
56,19 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
67,43 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den,
5,45 TL’lik kısmının davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den,
735,81 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den,
tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 1.338,60 TL tebligat ve posta masrafı ile .. TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda .. TL yargılama giderinin, kabul/red oranı dikkate alınarak;
41,25 TL’lik kısmının … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den,
396,59 TL’lik kısmının davalılardan davalılardan …ve … Ltd. Şti.’den,
132,44 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
23,15 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
… TL’lik kısmının davalılardan …Ltd. Şti’den,
29,31 TL’lik kısmının davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’den,
288,76 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
… TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
120,13 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
144,38 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den,
11,57 TL’lik kısmının davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den,
1.572,64 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den,
tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan;
1.105,39 TL vekalet ücretinin davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9.200,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 621,25 TL’lik kısmından, davalılardan … Ltd. Şti.’nin ise 3.527,42 TL’lik kısmından sorumlu olması kaydıyla, davalılardan …ve … Ltd. Şti. ve … Hizmetleri Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6.737,60 TL vekalet ücretinin davalılardan…Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan .. … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. İle … Ltd. Şti.’nin müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3.843,30 TL vekalet ücretinin davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
315,89 TL vekalet ücretinin davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den,
tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılardan …ve … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 55,59 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen bu davacılara verilmesine,
7-Davalılardan … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti. Adi ortaklığı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 13,29 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen bu davacılara verilmesine,
8-Davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.206,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen bu davacıya verilmesine,

9-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.440,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/red oranı dikkate alınarak;
35,05 TL’lik kısmının davacıdan,
16,41 TL’lik kısmının … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den,
157,82 TL’lik kısmının davalılardan davalılardan …ve … Ltd. Şti.’den,
52,70 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
9,21 TL’lik kısmının …ve … Ltd. Şti. ile … Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
100,65 TL’lik kısmının davalılardan …Ltd. Şti’den,
11,66 TL’lik kısmının davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’den,
114,91 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
205,92 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile… Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
47,80 TL’lik kısmının … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen,
57,45 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den,
4,60 TL’lik kısmının davalılardan … Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den,
625,82 TL’lik kısmının davalılardan … Hizmetleri Ltd. Şti.’den,
tahsili ile Hazineye irad kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim