Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2199 E. 2022/1859 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Davalı tarafından Diyarbakır İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkili banka aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil bankanın, cebri icra tehdidi altında …2021 tarihinde icra dosyasına 3.872,24 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkili banka tarafından cebri icra tehdidi altında dosyaya ödenen 3.872,24 TL’nin istirdatına karar verilmesini talep zorunluluğu hasıl olduğunu, Diyarbakır İcra Dairesi’nin ….. E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine konu edilen alacakların, müvekkili banka tarafından …2010 tarihinde devredilen taşınmaza ilişkin olduğunu, taşınmazın devrinin üzerinden yaklaşık 11,5 yıl geçmesi, devir sonrası döneme ilişkin alacakların taşınmazın ….2010 tarihinden sonraki malikten talep edilmesi gerekmesi, talep edilen alacak kalemlerinin gerek 2009 gerekse de 2010 yılı ve sonrasına ait olması sebepleriyle, 10 yıllık zaman aşımı gerçekleştiğini, dolayısıyla müvekkili bankanın, davalı alacaklıya ödemesi gereken elektrik bedellerinin bulunmadığını, davalı alacaklı tarafından talep edilen alacak bedellerinin icra takibine konu yapılmasının haksız ve mesnetsiz olduğundan, müvekkili bankanın borcu olmayan bir parayı İcra Dairesi’ne ödediği …..2021 tarihinden itibaren işbu davayı açmak zorunluluğunun doğduğunu belirtmiş, bu nedenle davalarının kabulü ile müvekkili bankanın borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında Diyarbakır İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyasına ödemek zorunda kaldığı 3.872,24 TL’nin ödeme tarihi olan ….2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkili bankaya istirdatına karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır İcra Dairesi’nin …. E. sayılı dosyası, ödeme dekontları, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, istirdat istemine ilişkin olup, dava ticari dava niteliğindedir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği, arabulucuya başvuru yapılmadan dava açıldığının anlaşılması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği öngörülmüştür.
Eldeki davada; davacı vekili tarafından dava açılırken arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, bu durumda arabulucuya başvuru yapılmadan davanın açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Davacının dava açarken 59,30 TL harç yatırdığı anlaşıldığından, bu harcın peşin yatırması gereken 80,70 TL harçtan mahsubu ile yatırması gereken 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.872,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır