Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2177 E. 2022/2315 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin …. İli … İlçesi Hükümet Konağı Binasının yapımını üstlendiğini, işbu sebep ile davalı taraf …. San ve Tic.Ltd. Şirketi ile …./2020 tarihinde yapılan cihaz satış sözleşmesi ile … İli … İlçesi Hükümet Konağı Binasında kullanılacak klimaların satışı ve montajı için taraflar serbestçe anlaştıklarını, ayrıca müvekkil şirket ile diğer davalı taraf ….arasında da yüklenici/taşeron sözleşmesi yapıldığını, işbu sözleşmelerin birbiri ile bağlı sözleşmeler olduğunu, müvekkili şirket ile davalı Modern Klima arasında yapılan sözleşme ile birlikte müvekkil şirket tarafından ödeme planı kapsamında sözleşmede de geçen 6 (altı) adet çek davalı şirkete ödeme aracı olarak verildiğini, işbu kambiyo senetlerinin ödeme planı kapsamında verildiğini, sözleşmede düzenlenen ürünlerin teslimi ve montajına uygun olarak davalıya ödemenin yapılmasının amaçlandığını, ancak sözleşme tarihinden sonra davalı şirketin herhangi bir şekilde sözleşme konusu ürünlerin teslimini gerçekleştirmediğini, müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen çek bedellerinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle sebepsiz zenginleşme kapsamında müvekkil şirketine ödenmesi gerektiğini, ancak gerek sözleşme hükümlerinin bulunması, gerek işin sözleşme kapsamında yapılan bir iş olması ve gerekse de arabuluculuk sürecinde davalıların sözleşme gereği üstlendikleri işin ne kadarının yapıldığı konusunda yaşadıkları çelişki sebebiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 107. Maddesi gereğince davanın şimdilik asgari bir miktar üzerinden açılmasının zorunluluğunun hasıl olduğunu belirtmiş, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulüne, davalı ….. San ve Tic.Ltd. Şirketinden haksız ve hukuka aykırı olarak elde ettiği bedelin şimdilik 6.000,00 TL’nin ( Fazlaya İlişkin Haklar Saklıdır.) temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte hesaplanarak tahsiline, davalı ….’dan haksız ve hukuka aykırı olarak elde ettiği bedelin şimdilik 6.000,00 TL’nin ( Fazlaya İlişkin Haklar Saklıdır.) temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte hesaplanarak tahsiline karar verilmesini Mahkememizde talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı ….. vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin iadesi davası açarak alacaklı olduğunun tespitini isterken aslında müvekkil şirkete zaten borçlu olmayıp alacaklı olduğunu, konkordato dosyasına bu konuda gerekli beyanları sunduklarını, davacının yapması gereken konkordato dosyasına alacak kaydı yaptırması olduğunu, kendisi alacaklı olup sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin iadesi davası açmasına usulen gerek bulunmadığını belirtmiş, bu nedenle yetkisiz mahkemede açılmış olan işbu davanın yetki itirazımızın kabulü ile usulden reddine karar verilmesi, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın, tüzel kişiliği olmayan ortak girişim adına açılmış olması sebebiyle, öncelikle aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca arabuluculuk sürecinin de ortak girişim adına yapılması sebebiyle, usulüne uygun bir arabuluculuk görüşmesinden bahsedilemeyeceğinden, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, arabuluculuk son tutanağı, taraflar arasında imzalanan sözleşme, vs…
GEREKÇE :
Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasından kaynaklı daha önceden yapılmış ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
İşbu dava …. Ortaklığı adına bu ortaklık adına verilen vekaletnameye istinaden davacı vekilince açılmıştır. Ancak adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklık dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı gibi, ona karşı da dava açılamayacaktır. Ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı ve davalı olarak katılmaları gerekir.
Adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir. Birlikte dava açılmadığı takdirde diğer ortaktan davaya muvafakat alınması, muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında da dava açılması ve bu suretle taraf ehliyetinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde davanın dinlenme imkanı yoktur. (YHGK’nın 17.01.1990 gün E.13-457, K.2 sayılı kararı)
Yukarda değinildiği üzere davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan şirketler için ayrı ayrı vekaletname sunması için süre verilmiş, bu eksiklik görülmekte olan dava bakımından giderilmiştir. Ancak, dava açılmadan önce düzenlenen zorunlu dava şartı olan arabuluculuk tutanağı incelendiğinde arabuluculuk görüşmelerinin yine adi ortaklık adına yapıldığının anlaşıldığı, arabuluculuğun bu anlamda sonradan süre verilerek giderilebilir bir dava şartı olmadığı gerekçesiyle usulünce yapılmış arabuluculuk görüşmesi söz konusu olmadığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davacının toplamda 264,23 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 183,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olarak sarf edilen 1.320 TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.

Katip Hakim