Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2061 E. 2022/1126 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili kurumun bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanması ihale yöntemiyle özel güvenlik şirketlerinden satın alındığını, hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri güvenlik şirketlerinin belirlemekte olduğunu, işe alma ve işten çıkarma gibi sorumlulukların bu şirketlerde bulunduğunu, dava dışı …………. adlı özel güvenlik işçisinin davalı şirketlerin bünyesinde çalışmış olduğunu, yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, dava dışı kurum çalışanı olduğu, kurum güvenlik hizmetlerini yerine getirmek üzere ihale alanın davalı şirketler bünyesinde çalışanı olduğunu, Davalı yüklenici firmaların , dava dışı işçiye karşı İş Kanunundan doğan bütün borç ve yükümlülükleri, özlük haklarından doğan sorumluluğu şartname hükmü uyrınca kabul edildiği, müvekkili kurum tarafından imalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıların işçisi olan dava dışı kişiye ödenen miktarın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …………. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili Av. ………. cevap dilekçesinde özetle;Yetki itirazının bulunduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiyi ilişkin kurallarını düzenleyen 6. maddesi uyarınca Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkil şirketlerin ticaret merkezinin “……………” adresinde bulunmakta olduğunu, dolayısıyla Müvekkil Şirketlerin yerleşim yeri mahkemesinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle yapılacak inceleme sonucunda yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş olduğu, davacının faiz başlangıç tarihi olarak dava dışı işçiye yapılan ödeme tarihinin dikkate alınması yönündeki talebi hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesini ve faizin bu tarih itibariyle dikkate alınması gerektiğini, dava dışı işçinin davacı nezdinde çalışmış olduğunu, emir ve talimatlarını davacıdan almış olup, dava dışı işçinin alacaklarından müvekkil şirketlerin sorumlu olmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkil Şirketlerin güvenlik hizmeti alımına ilişkin ihaleyi kazanmasının akabinde dava dışı işçinin bordrosunun müvekkil şirketlere geçmiş olduğunu, dava dışı işçinin müvekkil şirketlerin ihaleyi kazanmasının ardından davacı’nın işyerinde ifa edilecek güvenlik hizmetine ilişkin olarak görevlendirilmemiş olduğunu, şahsın müvekkil şirketlerden önceki yüklenicilerin bordrosunda güvenlik görevlisi olarak çalışmış olduğunu, davacının asıl işvereninin her zaman davacı taraf olduğunu, Müvekkil Şirketlerin ihaleyi kazanmasının ardından işyeri devri müessesine dayanarak dava dışı işçinin bordrosunun müvekkil şirketlere geçmiş olduğunu, bu sebeple Davacı’nın iddiasının aksine, işyerinin tasfiyesinin ardından dava dışı işçinin müvekkil şirketlere iadesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, haksız davanın reddini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesini, dava dışı işçinin iş akdinin davacının emir ve talimatları sonucu feshedildiğinden ihbar tazminatı ödemesinden müvekkil şirketin bir sorumluluğu olmadığının kabulü ile ihbar tazminatı ödemesi talebinin reddini, talep edilen alacaklardan müvekkil şirketin sorumlu olduğu kanaatine varılacak olsa dahi müvekkil şirket ile davacının alacaklardan 1/2 oranında sorumlu olduğuna, bu halde ödeme yapıldığından haksız davanın reddini, yargılama masrafları ile vekâlet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde ödemeye ilişkin belgeler, davalı şirketler ile davacı idare arasında imzalanan sözleşme ve şartnameler, davalı şirket kayıtları, …………….kayıtları sunulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumundan dava dışı işçinin davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemlere ilişkin ilgili kayıtlar celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Diyarbakır İcra Müdürlüğü ……………..E sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Diyarbakır 1. İş Mahkemesi ………….. E., …………. K sayılı 28/01/2020 tarihli karar ile Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. HD’nin 2…………. E.,……….. K. Sayılı karar sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Hesap bilirkişinden 07/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince, dava dışı …………’e ödenen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi ile çıkan alacaklar toplamının davalı şirketlerden rücuen tahsili talebidir.
Davacı ile davalı şirketler arasında özel güvenlik hizmeti işinin gördürülmesine ilişkin hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, hizmet alan davacı tarafından hizmet alım sözleşmesine istinaden istihdam edilen dava dışı …………..’e işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi ile çıkan alacaklar yönünden ödemeler yapıldığı, davacı tarafından akid tarafı davalılara rücu talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda somut olayda uyuşmazlığın, davacının, dava dışı çalışana ödediği işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi ile çıkan alacakların bedeli için davalılara rucü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalıların kıdem tazminatı ödemesinden sorumlu olup olmadıkları, sorumlu ise miktar noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda getirtilen bilgi ve belgeler, Diyarbakır 1. İş Mahkemesi ……….. E …………… K sayılı dosyası, Diyarbakır İcra Müdürlüğü …………. E sayılı dosyası,dosya kapsamından alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından,dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan alacak istemine ilişkin olup, davacı ve davalı arasında 01/09/2018-01/06/2019 tarihleri arasında, davacının davalıdan güvenlik görevlisi ve güvenlik sorumlusu çalıştırılmasına ait özel güvelik hizmeti alımına ilişkin sözleşme ilişkisi bulunduğu, işçilerin davalı tarafından temin edilecek ve çalıştırılacağı, dava konusu alacağın, çalışan ……………’in 01/09/2018-01/06/2019 tarihinde iş akdinin feshedilmesi nedeni ile ………….. . İş Mahkemesi…………. E sayılı dosyası ile açtığı işe iade davasında, Diyarbakır 1. İş Mahkemesi ……………. E., …………… K sayılı 28/01/2020 tarihli kararının istinaf edilmesi sonucunda Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. HD’nin ……………. E., ……….. K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilerek ………… Ltd. Şti. yönünden feshin geçersizliğine davacının işe iadesine, davalı yönünden davacının yasal süresi içinde başvurusuna rağmen süresi içinde işe başlatmaması halinde 4 aya kadar ücret ve haklarının davalılardan tahsilinin gerektiğinin tespitine karar verdiği, kararın kesin olarak verildiği ,işçinin işe başlatılmadığı hususunun ihtilafsız olduğu, …………..’in davalının iş yerinde çalıştığı,işe başlatılmaması nedeni ile davacı tarafından 25/09/2020 tarihinde dava dışı işçiye 30.525,06-TL ödendiği, dava dışı işçinin işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminatı ve faiz alacağı için Diyarbakır İcra Müdürlüğü ………… E sayılı dosyası ile davacı ve davalıya karşı icra takibi yaptığı, davacının dosyada yapılan kapak hesabına göre 30.525,06TL’yi 25/09/2020 tarihinde icra dosyasına yatırdığı,işçiye karşı işveren ve taşeronun birlikte sorumlu olmasının İş Kanunu’ndan kaynaklanmakta olduğu, ancak davacı ile davalı arasında çıkan işçi alacağı ile ilgili uyuşmazlıkların genel hükümlere göre çözüleceğinden sözleşmedeki hükümler çerçevesinde olayın çözümlenmesi gerektiği, davacı ile davalı arasında imzalanan 01.08.2016-31.08.2016 tarihleri arasında özel güvenlik hizmeti alımına ait sözleşmenin 8. maddesinde sözleşmenin eklerinin belirtildiği, buna göre ihale dokümanlarının sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olarak kabul edilerek belgelerin öncelik sırasına göre uygulanacağı belirtilerek, eklerde belirtilen Teknik Şartnamenin 14. maddesi 5. ve 6. bölümünde,iş sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarına yüklenicinin istihdam edilen özel güvenlik görevlisinin işvereni olarak kabul edileceği ve mevzuatatan doğan bütün borç ve yükümlülüklerin ile istihdam edilen tüm özel güvenlik görevlisinin özlük, yıllık ücretli izine ilişkin haklar ile ilgili Kanun ve bunlara ilişkin tüzük yönetmelik ve tebliğlerde belirlenmiş tüm yükümlülüklerin yüklenici tarafından yerine getirleceğinin, hizmet personelin tüm sosyal haklarının ve iş hukuku mevzuatında belirlenen her türlü sorumluluk, vergi harca işlemlerinin yükleniciye ait olduğunun belirlendiği de görülerek,hizmeti yapan davalının kendi işçisi ile hizmeti vermesi sözleşmenin bir unsuru olması nedeniyle işçi ücretleri ve sair ödentilerin de davalının sorumluluğunda olduğu kanaatine varılarak dolayısı ile de bilirkişi raporunda belirtilen yarı yarıya sorumluluk hesabının uygun olmayacağı kanaatine varılmış, (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3035 E 2016/3035 K sayılı 27.11.2018 tarihli ilamı), davacı tarafından 25/09/2020 tarihinde dava dışı işçiye 30.525,06-TL ödendiği,dava dışı işçinin işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminat alacağı için Diyarbakır İcra Müdürlüğü ………… E sayılı dosyası ile davacı ve davalıya karşı yaptığı icra takibinde yapılan kapak hesabına göre 25/09/2020 tarihinde 30.525,06-TL’yi ödediği,tüm dosya kapsamından alınan bilirkişi raporunda dava dışı işçi ……………..’e yapılan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ödemesinin ve icra dosyasına yapılan ödemeleri uygun olduğu kanaati ile davalının ödeme tarihi itibariyle temerrüte düştüğü değerlendirilmiş, ödeme tarihinden itibaren ticari faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
Davacı tarafından ödenen bedelin karşılığı 30.525,06 TL’nin 25/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı……………… Limited Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 2.085,16- TL harcın peşin alınan 521,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.563,86- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 600,00TL bilirkişi ücreti, 29,50-TL posta ve tebligat masrafı, 521,30 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 1.159,3-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerilerinde bırakılmasına,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/04/2022

Katip Hakim