Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1980 E. 2023/758 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından …. düzenleme tarihli ve vade tarihli … TL bedelli çeke istinaden Diyarbakır 8. İcra Dairesi Müdürlüğünün …. Esas sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin söz konusu icra takipleri nedeniyle mal varlığı ve hak ve alacakları haciz tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, Mahkememizce tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkili açısında telafisi büyük zararlar meydan geleceğini, bu nedenle Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğünün konulan …. sayılı dosyasının takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, müvekkili hakkında başlatılan haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ileri sürülen tüm iddialar gerçek dışı olduğunu, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu çekteki imzanın kendisine ait olmadığı ve çek üzerindeki bilgilerinde oynama yapıldığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davaya konu çekin döneminde oto galeri işi ile uğraştığını, söz konusu çekin davacı ile …. isimli kişiler tarafından müvekkiline ticari alışveriş üzerine verildiğini, davaya konu çekin müvekkiline verilmesinden sonra, icra takibi başlamadan önce davacı taraf müvekkilliyle görüşmeye geldiğini ve çekin kendisine verilmesini çek bedelini kendisine getireceğini söylemesine rağmen çek bedeli ödenmediğini, çek bedelinin ödenmemesi ve ibraz tarihinde karşılığının olmaması nedeniyle kaşe işlemi uygulandığını, müvekkili bunun üzerine keşideci ve davacı aleyhinde icra takibi başlattığını, davacı tarafın müvekkilinin hakkına kavuşmasını engellemek için bu davayı açtığını, müvekkilinin uzun yıllardır mağdur edilmekte olduğunu, müvekkilinin zararının henüz karşılanmadığını, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, çekten kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde; davalı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, çekte keşideci sıfatıyla atılan imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatı isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğünün …. E.(Diyarbakır İcra Dairesi ….E. Sayılı dosya) Dosyasında davacının borçlu olduğu kambiyo senedine mahsus takip başlatıldığı anlaşılmış; takip konusu çekin incelendiğinde, … Bankası … şubesine ait … seri numaralı … TL bedeli, … keşide tarihli, keşidecisinin …. .. .. Yapı olduğu …. adına yazılmış senet olduğu anlaşılmış, davaya konu edilen çekin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinde düzenlenen tüm yasal unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır.
Davacının imza ve yazı incelemesine esas olmak üzere belgeler celbedilmiş, davacı isticvap edilerek mahkemece imza ve yazı örnekleri alınmıştır.
İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir. ATK’dan alanında uzman heyetten alınan …. tarihli raporu içeriğine göre, İnceleme konusu çek arka yüz 1. ciro bölümünde mevcut yazılardan üstten gitmeler olan ”8”, ”8”, ”7” (en sondaki) rakamlarının tanı unsurları kayba uğradığından söz konusu rakamların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu çek arka yüz 1. ciro geri kalan ”…”, ”T.C. …” yazıları ile ….’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların ….’in eli ürünü olduğu ve inceleme konusu çek arka yüz 1.ciro bölümünde farklı fiziki evsafta kalem ile atılı olan 2 adet imzadan, sol taraftaki imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın ….’in eli ürünü olduğu” şeklinde teknik kanaati bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itiraz dilekçesini ibraz etmedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda, çekteki imzanın ve yazının davacıya ait olduğunun teknik raporla sabit olduğu anlaşılmış, davalı ispat külfetini yerine getirmiş bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
Tedbir tazminatı yönünden yapılan incelemede, her ne kadar davalı tedbir tazminatı talebinde bulunmamış olsa da mahkememizce kendiliğinden bu husus değerlendirmeye alınmıştır. Bu yönde KURU Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, sy.378’de İİK md.72,IV,C,3 ‘te talep şartına yer verilmediğinden menfi tespit davasının reddine karar veren mahkeme alacaklının bir talebi olmasa bile tedbir tazminatı şartlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirme de ise; davacı vekilinin dava açarken ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş olduğu ve mahkememizce kurulan … tarihli ara kararda ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde kabulüne karar verilmiş olsa da davacı tarafından teminatın yatırılmadığı bu kararın davacı tarafından icraya konulduğuna ilişkin bir yansımanın veya ortaya çıkan zarara ilişkin bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla tedbir tazminatına hükmedilmemiştir. Ayrıca mahkememizce davanın reddine karar vermekle birlikte İİK md.72/IV,c.1 gereğince ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış olduğundan, bu hususa ayrıca mahkememizce kısa kararında değinilmemiştir(KURU Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, sy.374).
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE.
2-Tedbir tazminatı şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla talebin reddine,
3-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬- TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen harçların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim