Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1979 E. 2023/472 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen ve dava dışı …’in sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracın …. tarihinde müvekkilin içinde yolcu olarak bulunduğu ….. plaka sayılı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malül kaldığını, kazanın meydana gelmesinde ….. plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, kaza nedeniyle Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının ….nolu dosyası üzerinden yürütülen soruşturmanın devam ettiğini, zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine …. tarihli posta yolu ile yapılan başvuruya davalı tarafından verilen cevapta belirtilen eksik evraklarda sunulduğu halde zararın giderilmediğini, arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen iş gücü kaybı olarak şimdilik 100,00 TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …. tarihli celsede dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL iş gücü kaybının 50,00 TL’lık kısmının sürekli iş göremezlik, 50,00 TL’lik kısmının ise geçici işgöremezliğe ilişkin olduğunu beyan etmiş, …. tarihli dilekçe ile geçici iş göremezlik tazminatı yönünden talep sonucunu
Davalı vekili, mevcut tıbbi verilere göre, davacıda kazaya bağlı sürekli maluliyet oluşmadığının tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan rapor alınması gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret ve genel şartlara göre yapılması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının ….. nolu soruşturma dosyası,Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası, davacıya ait tedavi evrakları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacının maluliyet durumunun tespiti için İstanbul ATK’dan bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün kusuruna dayalı meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
…… plaka sayılı aracın ….-…. tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin … TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağına göre …. tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine … tarihinde başvuru yapıldığı, yapılan başvuruya istinaden davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bulunuyor ise oranı ve süresi, buradan varılacak sonuca göre davacının tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminatın miktarı ile faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ve Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; … günü saat: 09:56 sıralarında …. plaka sayılı .. marka kamyon sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki aracı ile D-… devlet kara yolunu .. İli istikametinden … İli istikametine seyir halinde iken .. .. Hastane kavşağına geldiği esnada aynı istikamette yan yoldan kavaşa giriş yaparak sola dönüş yapmak isteyen ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu …. plaka sayılı aracın sol orta ve arka kısmına çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır. Gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarında, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, davalı sigortalı….. plaka sayılı aracın ise kaza mahallindeki fren izi ve takograf raporundan kaza mahalli ışıklı kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce kazanın meydana gelmesinde hem davalı sigortalı araç sürücüsü, hem de davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurlu olduğu, yolcu olan davacıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı kabul edilmiştir.
Müteselsil borçluluk; alacaklının, borcun tamamının ifasını birden çok borçludan ve dilediğinden isteyebildiği, borcun tamamı ifa edilinceye kadar borçluların hepsinin sorumlu olduğu bir borç ilişkisidir. Kanundan kaynaklanan teselsül, müteselsil borçluluğun doğrudan doğruya bir kanundan kaynaklanması halidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) “Müteselsil sorumluluk” ana başlığını, “Dış ilişkide” alt başlığını taşıyan 61. maddesinde yer almaktadır. Madde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlemesini içermektedir.
Böylece kanun koyucu birden fazla kimsenin müşterek kusurlarıyla bir zarara sebebiyet vermesi halinde, bu kimselerin zarara uğrayana karşı müteselsilen sorumlu olmalarını öngörmüştür. Aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesi uyarınca, zarar nedeniyle davacıya karşı müteselsil (zincirleme, dayanışmalı) olarak sorumlu durumundadırlar. Aynı Kanun’un 163. maddesine göre alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu kabul edilmesi karşısında müteselsil sorumluluk gereği meydana gelen zararın tamamını karşılamakla yükümlüdür.
Kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından … tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle davacıda sürekli maluliyet oluşmadığı, iyileşme süresinin/geçici iş göremezliğinin 10 güne kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş, aktüer bilirkişiden alınan raporda davacının geçici iş göremezlik tazminatı 673,
Tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. …. yaşam tablosu ve progresif rant tekniği esas alınarak, %10 maluliyet ile %85 kusur oranı üzerinden ve güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; sürekli iş göremezlik tazminatı … TL, bakıcı gideri ise … TL olarak hesaplanmıştır.
Maluliyet ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporlarında belirtilen süre ve miktarların yöntemince tespit edilmiş ve hesaplanmış olması karşısında denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiş ve mahkememizce de benimsenmiş, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı … TL kabul edilerek geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne, davacının kaza nedeniyle sürekli maluliyeti oluşmadığından sürekli işşş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davanın belirsiz alacak davası olması karşısında kabul edilen geçici iş göremezlik tazminatının tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 10.04.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının geçici iş göremezlik talebinin KABULÜNE, …. TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …. TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ile 11,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 109,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ile .. TL peşin harç ve … TL ıslah harcı olmak üzere 129,60 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından 378,60 TL tebligat ve posta masrafı ile 800,00 TL bilirkişi masrafı ve 1.828,00 TL AT gideri olarak sarf edilen toplamda 2.357,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 673,63 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
8-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim