Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından, …….. poliçe numaralı Karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası ile güvence altına alınan …….’a ait …….. plakalı aracın 07.08.2021 tarihinde … ili …. ilçesinde gerçekleştirmiş olduğu trafik kazası neticesinde davacıya ait iki adet büyükbaş hayvanın telef olduğunu, Trafik Kaza Tespit Tutanağına göre ……. plakalı araç kusurlu bulunduğu, bu kazadan ötürü davacının yaklaşık olarak 20.000 TL zarara uğramış olduğunu, davacının uğramış olduğu maddi zararın davalı tarafça tazmin edilmesi gerektiğini, davacının uğramış olduğu maddi zararın bilirkişi incelemesi sonucunda tam ve belirlenebilir olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 50 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacının 2 adet hayvanın telef olmasından kaynaklı maddi tazminat davasına ilişkin olup, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava ticari dava niteliğindedir.
Dava dilekçesi her ne kadar davalıya tebliğ edilmemiş ise de HMK md.138 gereğince dava şartlarının mahkemece dosya üzerinden her zaman inceleneceği belirtildiğinden resen dava şartı incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekesine eklenmesinin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği, arabulucuya başvuru yapılmadan dava açıldığının anlaşılması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği öngörülmüştür.
Eldeki davada; davacı vekili tarafından dava açılırken arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir ibareye yer verilmediği bu durumda aralubulucuya başvuru yapılmadan davanın açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL’nin 59,30 TLsinin mahsubu ile eksik kalan 21,40TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan harçların üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip Hakim